Müslüman alimlerin sağlık ile ilgili çalışmaları
Müslüman alimlerin sağlık ile ilgili çalışmalarının, bundan bin yıl öncesine uzanan bir geçmişe sahip olduğu görülür. Dünyada pek çok coğrafyada Karanlık Çağ'ın yaşandığı o yıllarda, İslam uygarlığı bilimsel olarak tıp ilmini ele almış, yeni tedavi yöntemleri geliştirmiş ve hastalıklara şifa olacak ilaçları keşfetmişlerdir. Tıp alimlerinin yanı sıra dönemin hükümdarları da sağlık ile ilgili çalışmaları desteklemişler, yeni hastanelerin kurulmasına öncülük ederek tıbbın gelişmesini sağlamışlardır. Modern tıbbın temellerini atan Müslüman alimlerin sağlık ile ilgili çalışmalarını derledik.
Giriş Tarihi: 17.03.2020
15:59
ÖĞRENCİLER HASTA MUAYENELERİNDE BULUNURDU
Tıp eğitimi kapsamında öğrencilerin nöbetçi hekim veya cerrah eşliğinde gruplar halinde hasta görmesi çok büyük önem teşkil etmekteydi.
İleri düzeydeki öğrenciler, ayakta tedavi bölümünde hasta öyküsü alan, hasta muayene eden ve reçete yazan hekimi dikkatle izlerdi.
TIP ESERLERİ LATİNCEYE TERCÜME EDİLDİ
11. yüzyılda (Müslüman iken sonradan Hristiyan olan) Tunuslu âlim Afrikalı Konstantinus, Latince bilen Avrupalıların anlayabilmesi için tıp ansiklopedilerini tercüme ediyordu.
Bu gelişme bir yandan Avrupa'daki tıbbî çalışmalarda yeni bir dönemi başlatırken bir yandan da tıp eğitimi verebilecek seçkin bir zümrenin ortaya çıkmasına vesile oldu.
ARDINDA BİR TONUN ÜZERİNDE KİTAP BIRAKAN ALİM
Orta Çağ'da en çok alınıp okunan kitaplardan biri olan Uzak Ülkelere Yolculuk Yapan Seyyahlar için Rehber ya da kısa ismiyle Seyahat Rehberi, El-Kayrevan Hastanesi'nde eğitim gören ve çalışan İbnü'l Cezzâr tarafından yazılmıştı.
Burada 955 yılında 80 yaşın üzerindeyken ölen İbnü'l Cezzâr, arkasında 24 bin dinar ile tıp ve başka alanlarda 25 kantar (1125 kg) kadar kitap bıraktı.
HEKİMLERİN PRENSİ: İBN SİNA
Tıp dünyasını kökünden etkileyen eserler arasında, Batıda "Hekimlerin Prensi" olarak tanınan İbn Sina'ya ait eserler yer alıyordu.
İbn Sina'nın bilimsel, felsefi ve teolojik görüşleri, Albertus Magnus, St. Thomas, Duns Scotus ve Roger Bacon gibi birçok önemli şahsiyet üzerinde derin izler bırakmıştır.
ORTA ÇAĞ BATI AVRUPA’SININ EN ETKİLİ İSMİ
Mirası içinde kadın hastalıkları ve tedavisi hakkında bir eser de yer alır. Bu esere göre, adet (menstrüasyon), kadının sağlığının korunmasında olduğu kadar kadın hastalıklarında da merkezi bir rol oynamaktaydı.
Bu tür yazılar sayesinde geniş bir şöhret kazanan İbnü'l Cezzâr, Orta Çağ Batı Avrupa'sının en etkili simalarından birisi haline geldi.