Orta Asya'dan Anadolu'ya taşınan kültür: Ahşap camiler
Türklerin İslamiyet'i kabul etmesiyle Orta Asya'da inşa edilen ve Selçuklu tarafından Anadolu'ya taşınan ahşap direkli ve tavanlı camiler, Türk-İslam mimarisinin en zengin örnekleri arasında gösteriliyor.
Giriş Tarihi: 12.09.2018
14:01
Güncelleme Tarihi: 12.09.2018
14:15
"Selçuklu eseri Sahip Ata, Beyşehir'deki Eşrefoğlu, Ankara'daki Arslanhane, Sivrihisar Ulu Cami, Afyon Ulu Cami gibi çok önemli ahşap camilerimiz var. Selçuklulardan sonra Beylikler döneminde de çok önemli eserlerimiz bulunuyor.
Kastamonu'daki Mahmut Bey, Tokat Erbaa'daki Ömer Paşa, Denizli'de Acıpayam Yazır, Burdur'da Dengerek Camisi gibi çok güzel ahşap camilerimiz var. Bunların içleri rengarenk, çiçek tarlası gibi motiflerle bezelidir. Hem yazılı hem bitkisel hem de geometrik süslemelerle nakış tekniğinin en güzel uygulandığı yapılarımızdandır. İnşallah bunları da UNESCO kalıcı miras listesinde görmek istiyoruz."
Ahşap camilerin köklü örneklerinden Beyşehir'deki Eşrefoğlu Camisi'nin ayrıca UNESCO'nun dünya mirası geçici listesinde yer aldığını anımsatan Erdemir, şunları kaydetti:
"Anadolu'da benzeri bulunmayan bir camidir. 13. yüzyılda, 1296-99 yılları arasında inşa edilmiş, Anadolu'nun en görkemli, en zengin ve günümüze en iyi durumda gelebilmiş camisidir. Taş, tuğla, çini, alçı ve özellikle ahşabın en güzel kullanıldığı, benzeri olmayan cami olması nedeniyle isabetli olarak UNESCO listesine dahil edilmiştir. İnşallah önümüzdeki dönemde kalıcı listeye girecektir. Çalışmalar devam etmektedir.
Türkiye için çok önemli olduğu gibi dünya için de çok önemlidir, dünyada başka bir örneği yoktur. Caminin kapısı, kündekari tekniğiyle yapılmış, şu anda Türkiye'deki en büyük ahşap kapıdır. Çini sanatının en güzel şekilde kullanıldığı bir eserdir. Yakınında Osmanlı döneminde ilave edilmiş türbesi, bedesteni, hamamı, medresesi ve kütüphanesiyle döneminin en büyük külliyelerinden birisidir."