Osmanlı arşiv belgelerinde depremler
Konumu sebebiyle tarihin her döneminde göz önünde olan İstanbul, asırlar boyunca medeniyetlerin merkezi oldu. Kültürel birikimi, tarihsel yönü, birbirinden değerli eserleri ve sosyal önemi ile dünyanın en güzel şehirlerinden biri olarak kabul edilen İstanbul, tarih boyunca doğal afetlerden sıklıkla etkilendi. Osmanlılar döneminde gerçekleşen 1509, 1766 ve 1894 tarihli depremler şehre büyük ölçüde zarar verse de Osmanlılar her seferinde şehri daha da güzel şekilde ayağa kaldırdılar. Sizler için Osmanlı arşivlerinde bulunan deprem kayıtlarını inceledik.
Giriş Tarihi: 14.02.2023
18:16
Güncelleme Tarihi: 15.02.2023
17:56
Nezâret-i Evkāf-ı Hümâyûn Mektûbî Kalemi Aded: 25
Vukū' bulan hareket-i arzdan Ortaköy Câmi'-i Şerîfi minârelerinin şerefelerinden yukarıları yıkıldığı ve Dolmabahçe Câmi'-i Şerîfi'nce dahi ba'zı hasârât vukū' bulduğu mesmû'-ı âlî buyurulmuş olduğundan hemân me'mûrîn-i lâzime sevk ve i'zâmıyla gerek zikr olunan câmi'-i şerîflerce ve gerek sâ'ir ebniye-i vakfiyece bir gûnâ muhâtarât vukū' bulmasına mahal verilmeyerecek sûretde tedâbîr ittihâzı hakkında şeref-efzâ-yı sünûh olan irâde-i seniyye-i hazret-i hilâfet-penâhîyi hâvî vârid-i dest-i tekrîm olan 28 Haziran sene [1]310 târîh ve yüz seksen üç numaralı tezkire-i aliyye-i âsafâneleri üzerine ber-mûceb-i emr ü fermân-ı hümâyûn-ı hazret-i zıllu'llâhî mezkûr câmi'-i şerîflere derhâl me'mûrîn-i lâzime sevk ve i'zâmla icrâ olunan mu'âyeneyi hâvî verdikleri raporda Ortaköy Câmi'-i Şerîfi minârelerinin külahları yıkılup bunlardan biri mahfil-i hümâyûn üzerine düşdüğü ve câmi'-i şerîfin kubbe ve beden duvarlarının ba'zı mahalleri çatlamağla tehlikeli bir hâle geldiği anlaşılarak şimdilik içerüsüne girilmemesi tenbîh olunduğu ve mahfil-i hümâyûnun yerlerinden hareket etmiş olan altındaki iki direk üzerindeki ebniyenin dahi âriyeten alınması lâzım geleceği ve Dolmabahçe Câmi'-i Şerîfi'nin etrâf beden duvarlarıyla yay kemerleri ve birkaç mahallerinden çatlamış ve mahfil-i hümâyûnun ba'zı mahalleri ve minârenin tahtındaki kürsîsi kısmen harâb olmuş olup eğerçi şimdilik tehlikesi görülmemiş ise de ihtiyâten ta'mîr edilinceye kadar derûnuna girilmemek iktizā edeceği gösterilmiş ve Ortaköy Câmi'-i Şerîf mahfil-i hümâyûnunun payanda ile tahkîmi içün me'mûrîn-i lâzime i'zâm kılınmış ve her ikisinin ta'mîrât-ı külliyesi keşfi diğerleriyle icrâ olunacağı der-kâr bulunmuş olduğundan arz-ı keyfiyete ibtidâr olundu. Ol bâbda emr ü fermân hazret-i men lehü'l-emrindir. Fî 8 Muharrem sene 1312 ve fî 30 Haziran sene 1310.
Nâzır-ı Evkāf-ı Hümâyûn Bende Gâlib
◾ Depremlerden sahil kesimlerinin daha çok etkilendikleri tarihi bir gerçek. 1894 'de meydana gelen İstanbul depreminde de Dolmabahçe ve Ortaköy camileri olumsuz yönde etkilendiler.
◾ Deprem esnasında Ortaköy Camii'nin minarelerinin şerefe kısmından yukarısı yıkılmışken Dolmabahçe Camii daha az hasar aldı. Arşiv belgesinde de bu hasarların en kısa sürede giderilmesi isteniyor.
Depremden mucizevi kurtuluşlar
Hasâr-dîde olan emâkin-i askeriyenin mukaddem ve mu'ahhar icrâ edilen keşflerini nâtık cedveldir.
162.650 Mukaddemce İnşâ'ât Dâiresi tarafından icrâ edilen keşf esmânı
50.314 Ma'rifet-i memlûkânemla icrâ edilen keşf esmânı
112.336 İki keşf arasında istihsâl edilen menâfiʻ
Abd-i Memlûkları [imzâ]
◾ Bir yer hareketi olan depremler sırasında devlet yapıları da ciddi hasar aldılar. İstanbul'u derinden sarsan 1894 depremi nde bilhassa askeri tesislerde hasar oluşmuştu.
◾ Sultan II. Abdülhamid 'in isteği ile hazırlanan bu cetvelde 1894 depremi sonucunda askeri yapılarda meydana gelen hasarların maddi karşılıkları iki ayrı keşif sonucunda hazırlanmıştır.
Asrın en büyük felaketi: Kahramanmaraş depremi
Sâdır olan fermân-ı âlîleri mûcebince nezâret-i hazret-i sadaret-penâhîde âsûde evkāfdan cennetmekân-ı firdevs âşiyân Ebü'l-feth Sultân Mehmed Han tâbe serâhu hazretlerinin evkāfı mütevellîsi efendi kullarının takdîm eylediği takrîrinde mezkûr vâkıf-ı hazret-i müşârun-ileyhin câmi'-i şerîfi kurbünde binâ ve ihyâ buyurdukları dâru'ş-şifâ ebniyesi hareket-i arzdan harâb ve mu'attal kalmış ve kurşunları telef olmakda olduğundan ve ebniyesi ve etrâfında olan hâli arsaları vakf-ı şerîfe bir îrâd olarak tanzîmi ve yahud üzerinde mevcûd bulunan kurşunlarının bir mahalle vaz' ve hıfz kılınması husûslarını keşf ve mu'âyene ve zevî tahrîf olunmasını inhâ ve istid'â etmelerinden nâşi bi'n-nefs bendeleri ve mütevellî-i vakf ve kâtib ve rûznâmçeci ve sâir hademe-i vakf ve erbâb-ı vukūfdan hulefâ ve neccâr kalfaları kulları ile varılıp mu'âyene ve misâha olundukda dâru'ş-şifâ-i mezkûrun birer kıt'a resm-i musattahı ihrâc olunan kurşunu ve yahud îrâd olunarak tanzîmi vechile mahallerinde bi't-taharrî keşf ve misâha birle masâriflerini mübeyyin terkīm olunan defteridir ki zikr olunur.
Tahrîran fî 7 Z sene 1239.
Dâru'ş-şifâ-i mezkûrun vakf-ı şerîfe bir îrâd olunmak üzere kubbeleri fesh olunarak tanzîm olması masârifinin keşif defteridir zikr olunur.
Yekûn 11121000 akçe 92675 guruş