Osmanlı arşivinden fotoğraflarla Haremeyn
Fotoğraf, Osmanlı Devleti'nin son asrında keşfedilen bir icattı ve kısa zamanda bu topraklara ulaştı. O döneme ait pek çok eser, görevlendirilen fotoğrafçılar sayesinde kayıt altına alındı. Yavuz Sultan Selim döneminde Osmanlı himayesine geçen Haremeyn, Osmanlı'nın hizmet etmekten gurur duyduğu mukaddes topraklardı... Osmanlı arşivinden Harem-i Şerif'in, Kabe ve çevresinin fotoğraflarını derledik.
Giriş Tarihi: 14.10.2020
20:01
Güncelleme Tarihi: 05.11.2022
14:23
◾ Vali Osman Nuri Paşa tarafından 1884'te yaptırılan iki kat ve bir bodrumdan ibaret Hamidiye Kışlası'nın (Hükümet Konağı) ana cephesi Mescid-i Haram'ın batısındaki caddeye bakar. Merdivenle çıkılan bu nakışlı bina Osmanlı döneminde İstanbul'da yapılan resmi binalara benzer. Bab-ı Veda tarafında ana caddeye bakan ev ve dükkânlar bulunur.
TELGRAF VE POSTANE BİNASI
◾ Fotoğrafta görülen Telgraf ve Postane Binası, Harem-i Şerif'te Bab-ı Veda'dan çıkınca sağda kalır. Vali Osman Nuri Paşa tarafından 1885'te yaptırılan postane, Kral Abdülaziz döneminde 1935'te Kaşaşiye'de Mes'â'nın yaklaşık 100 metre uzağında bulunan Genel Posta İdaresi'ne taşındı. Eski bina ise acil sağlık merkezi olarak kullanılmaya başlandı. Hicaz topraklarında ilk telgraf hattı Sultan II. Abdülhamid döneminde döşenmişti.
◾ Vali Osman Nuri Paşa tarafından iane-i askeriye ve halkın ileri gelenlerinden toplanan nakdi yardımlarla yaptırılan Topçu Kışlası, Harem-i Şerif'in güneyinde Ciyad Meydanı'nda bulunur. Fotoğrafta henüz inşa halindeyken görülen kışla iki topçu bölüğü için yapılmıştır. Sonraları Suudi Arabistan'ın Maliye Bakanlığı merkez binası olarak hizmet veren bu kışla, Kral Abdülaziz tarafından Kâbe-i Muazzama örtüsü imalathanesine dönüştürülmüştür.
Müslümanların kıblesi ne zaman değişti?
MİNA SIHHİYE DAİRESİ VE HASTANE
◾ 1888 yılında çekilen fotoğrafta Mina Sıhhiye Dairesi ve Hastanesi görülüyor.
ECYAD SEMTİ’NDEKİ KIŞLA-İ HÜMAYUN’UN BİR CEPHESİ
◾ 1885 yılında Vali Osman Nuri Paşa tarafından inşa ettirilen kışla ve arkadan Cebel-i Seb'a Benat . 1912 tarihli bir sağlık raporuna göre kışlanın ihtiyaç sahibi hacılar için misafirhane olarak kullanılması teklif edilmiş ancak Harem-i Şerif'e uzaklığı sebebiyle bu amaçla kullanılmamıştır.