Arama

Osmanlı modasının tarihi geçmişi

Mezopotamya ve bugünkü İran- Azerbaycan üzerinden tüm Karadeniz Havzası ve Kuzeydoğu Anadolu'da giyim kültürü açısından karşılıklı etkileşim, İskit ve Hun dönemlerinden beri vardı. Bir yandan Bizans ordusunda paralı askerlik yapan, diğer yandan Müslüman Arap halifelerin özel muhafız birliklerinde görev alan Türkler, çok geniş bir giyim kültürü yelpazesine sahipti.

  • 6
  • 26
Sarıkçıbaşı
Sarıkçıbaşı

Örneğin üste giyilen giysilerin tamamına "don" denirdi. Donanmak, buradan geliyor. Kaftan kelimesinin aslı da Çağatayca "kaptan", "ferace" kelimesinin aslı "ferecciye'dir. Cepken 'in aslı kısa bir üstlük anlamına gelen "çek men", gömleğin aslı "göynek"tir. Kumaş türü olarak bilinen "Çuha"nın esası da "Çoka"dır ve bu kelime Gürcistan'da hala günlük dilde yer alır.

  • 7
  • 26
Hünkâr aşçıbaşısı
Hünkâr aşçıbaşısı

İslam kültüründen kaynaklanan özellikler

Osmanlı giyim kültürü, bütünüyle kendine özgü ve İslam kültüründen kaynaklanan önemli özelliklere sahip. Osmanlı İmparatorluğu'nun kuruluş ve gelişme aşamalarını kapsayan 1453'lere kadar ki dönemde Osmanlı giysileri iki özellik taşıyor. Bu özelliklerden biri, Osmanlı giysilerinin İslami ve Arap giysilerinden esinlenerek tasarlanmış olmasıdır. Bunlar, abdest almaya, namaz kılmaya uygun, giyip çıkartması kolay giysilerdir. İkinci özelliği ise fazla el işçiliği istemeyen bu giysilerin bir köy terzisi tarafından da kolayca dikilebilmesidir.

  • 8
  • 26
Başçavuş
Başçavuş

Osmanlı giyim kültürünün en önemli özelliklerinden biri başın örtülmesi, diğeri ayakların iyi korunmasıydı. Osmanlılar başlarındaki fes veya kavuğu neredeyse sadece yatarken çıkarırdı. Keçeden veya ketenden yapılan dolak denilen bir tür koruyucu çorabın üzerine, abdest alırken kolaylıkla çıkartılıp giyilen, çizmeden veya bugünkü ayakkabıdan ince "mes" giyilirdi. O dönemde köylülerin giydiği hayvan derisinden yapılan bir çeşit sandalet/ayakkabı olan "çarık" ise bugüne aynı isimle ulaştı.

  • 9
  • 26
Bektaşî babası
Bektaşî babası

Osmanlı giyimine bugünkü anlamda çizmelerin girişi ise 1750'lerden sonraya rastlar. Kemerin de giyim kültürlerinde önemli bir payı vardı. Kemer önce kumaşlardan dolama olarak "kuşak" biçiminde kullanılırdı. Çoğu püsküllü olan bu kuşakların içinde enfiye keselerinin ve o zamanın en önemli silahı olan hançerin yerleştirilebileceği özel bölümler yer alırdı. Osmanlıların kumaştan deri kemere geçmeleri 1800'lerden sonra oldu.

  • 10
  • 26
Sadrazam
Sadrazam

Osmanlılarda Selçuklulardan gelen bir gelenekle, her mesleğin ve her tür asker giysisinin belirgin karakteristikleri vardı. Osmanlıların kendi boyları, beylikleri içinde, giysiler çok ayırıcı bir takım özellikler kazanıyordu. Selçukluların son dönemleri ve Osmanlıların yükselme döneminin sonlarına kadar insanların giysilerine bakarak, yalnız meslekleri hakkında değil, aynı zamanda aidiyetlerine dair birtakım işaretler bulmak da mümkündü.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN