Osmanlı'da hapishaneler ve mimarileri
Modern anlamda hapishane, Sanayi Devrimi ile beraber Avrupa'da ortaya çıkan bir cezalandırma biçimi yapısıdır. Osmanlı Devleti'nde ise Tanzimat Fermanı sonrası tüm alanlarda olduğu gibi Avrupalılaşmanın bir sonucu olarak teşkilatlı bir hal alır. Osmanlı'da önceden suçluların bekletildikleri mahbesler, suçluların ıslah edildiği hapishanelere dönüştürülür.
Giriş Tarihi: 24.08.2022
10:41
Güncelleme Tarihi: 21.08.2024
13:15
📌 Mahkumlardan gelen şikayetlerin çözülmesi için yürürlüğe konan mekan değişikliği hapishanede var olan eksikliklerin açığını kapatamadı ve bir dönem daha şikayetler devam etti.
📌 1893 yılında hapishanelerin şartlarının iyileştirilmesi için bir nizamname önerisi daha hazırlandı. Nizamnamede, şikayet konusu olan sağlık şartlarının iyileştirilmesine öncelik verildi . Ardından hapishanenin iç düzeni ile ilgili ayrıntılı tedbirler sıralandı.
Ekrem Hakkı Ayverdi'nin "Osmanlı Mimarisi" eserinden alıntılar
1898 'de gerçekleşen ıslah çalışmaları çerçevesinde, ilk defa hücre tipi kaloriferli ve tam donanımlı bir hapishane projesi II. Abdülhamid Dönemi'nde hazırlatıldı ve yer olarak da Yedikule belirlendi. Ancak dört yüz hücreyi kapsayan bu maliyetli proje, devletin içinde bulunduğu ekonomik imkânsızlıklar nedeniyle hayata geçirilemedi.
📌 Hapishanelerin ıslah edilmesi için 20. yüzyılın başlarında yoğun çaba harcandı. Yapılan ıslah çalışmalarında, tüm hapishane ve ıslah evlerinin tek tip bir mimari plan dahilinde iyileştirilmesi ve sağlık koşullarının modern esaslara göre olması düşünüldü. Osmanlı tarafından geçmişten gelen mimari bilgi birikiminin yorumlanmasıyla zamanla iyi bir noktaya taşındı.
📌 Ancak bu hapishanelerin ve projelerinin sayıca çok ve yoğun olmasına karşın pek çok Osmanlı hapishanesi ne yazık ki günümüze ulaşmayı başaramadı.
KORUMA ALTINA ALINAN, DOĞASEVERLERİN UĞRAK NOKTASI 9 BÖLGE