Osmanlı'da kadının toplumdaki ve sosyal hayattaki yeri
Osmanlı'da kadının toplumdaki yerinin kollanıp gözetildiğine, sosyal haklarının sağlandığına ilişkin bilgiler, tarihi belgelerde yer alıyor. Örneğin; II. Mahmut'un, üçüzü olan bir kadına maaş bağlattığını veya eşinden maaş kalmayan veya az maaş kalan kadınlara babalarından maaş tahsis edilmesine ilişkin düzenlemeler yapıldığını biliyor muydunuz? Osmanlı'da kadının toplumdaki ve sosyal hayattaki yerine dair bilgileri sizler için derledik.
Giriş Tarihi: 08.03.2020
09:01
Güncelleme Tarihi: 08.03.2020
09:36
Yakın zamanlara kadar, bazı istisnalar dışında erkeklerle kadınlar medenî ve siyasi haklarda eşit değildi. Kimi bilim adamlarına göre, kadının köle seviyesinde bulunuşu, köklenmiş nüfus şartlarının sonucuydu. Çocuk ölüm oranı çok yüksek olunca insanların yeryüzünden silinme tehlikesi belirmiş ve kadınlardan sadece çocuk vermeleri beklenmişti. İtalya'da Mussolini kadınlara yükseköğrenimi yasaklarken, Hitler 1914 yıllarının II. Guillaume'unu hatırlayarak kadınların "üç k"dan başka şeylerle uğraşmamasını istemiştir (kinder=çocuk, kuche= mutfak, kirche=kilise).
İslam'dan önceki Araplarda kadının durumu çok kötüydü. Her şeyden önce dinmek bilmeyen kabile savaşları kadınlar için büyük bir tehlike oluşturuyordu. İslam dini, bütün Müslümanların kardeş olduğunu, her Müslümanın malının, kanının ve namusunun "Mekke kadar, Kâbe kadar" mukaddes ve dokunulmaz olduğunu ilân etmek suretiyle kabileler arası savaşı ortadan kaldırdı. Artık kadın iffetsizliğe zorlanamayacak, hatta iffetine gölge düşürücü sözler söylenemeyecekti.
HADİSLER IŞIĞINDA İSLAM'DA KADININ YERİ VE ÖNEMİ
Osmanlı arşivlerindeki belgeler
Osmanlı kadını hakkında yapılan çalışmaların çoğunda kadın, evine kapatılan, birçok haktan mahrum bırakılan ve sosyal hayattan tecrit edilen bir varlık gibi gösterilir. Fakat Osmanlı arşiv belgelerine göre durumun böyle olmadığı görülür.
Kadınlara sağlanan haklar, 95 milyonu aşan belge ve 400 bine yakın defter koleksiyonuyla Osmanlı tarihine ilişkin büyük bir arşiv hazinesini bünyesinde bulunduran Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığına bağlı Osmanlı arşivlerindeki belgelerde yer alıyor. Bu belgelerde, kadınların evliliğe zorlanmaması, evlilik hayatında haklarının korunması, şiddetin önlenmesi, doğum ve ölüm yardımlarına ilişkin bilgiler mevcut.
Evliliğin her aşamasında Osmanlı kadını da aktif rol aldı. Nişanlılıktan boşanmaya kadar haksızlığa uğradığına inandığı her durumda mahkemeye başvurma hakkı vardı. 1657 yılına ait bir belgede, evlenmeye rızası olmayan Raziye Hanım'ın Veziri Azam Mehmet Paşa'nın oğlu Mustafa tarafından nikâh konusunda rahatsız edilmemesi için Mihaliç kadısına yazılan bir hükmün yer aldığı görülür.