Arama

Osmanlı'da Kurban Bayramı nasıl idrak edilirdi?

Son yıllarda bayram denildiğinde artık birçok kişinin aklına beraberlik, yardımlaşma duygusu değil tatil gelmeye başladı. Peki, hep böyle miydi? İslam dinine özgü olan Kurban Bayramı, Osmanlı kültür hayatında önemli bir yer tutardı. Sizler için, 13 maddede Osmanlı'da Ramazan Bayramı'nı derledik.

  • 7
  • 13
CAMİYİ PADİŞAH SEÇERDİ
CAMİYİ PADİŞAH SEÇERDİ

Bayram gecesinde mahalle bekçileri sabaha karşı davullarını çalarak mani söylerdi. Bu mani şu şekildeydi; "Bu sabahın yazına, Kalkın Hakk'ın niyazına, Abdest alın ey komşular! Bayram, sabah namazına.'' Bayram namazının yaklaşmasıyla birlikte büyükler, bayramlıklarını giyerek ve yanlarına çocuklarını alarak en yakındaki camiye giderdi.

Padişahın davetlisi olan görevliler ve memurlar ise görevlerine göre resmi kıyafetlerini giyer, önce saraya giderlerdi. Bayram tebrik törenleri 19. yüzyılın ortalarına kadar Topkapı Sarayı'nda, 1867 yılından itibaren de Dolmabahçe Sarayı'nın orta kısmındaki Büyük Muayede Salonu'nda yapılırdı. Sultan Abdülhamid dönemindeki iki bayram töreni ise Yıldız Sarayı'nda yapılmıştır.

Bayram namazına gidilecek camiyi padişah seçerdi. Bu tercihi de genellikle Ayasofya ya da Sultanahmet olurdu. Padişahların, bayramın birinci günü sabah namazını Hırka-i Saadet Dairesi'nde kılmaları adetti. Bayram namazından sonra da mutlaka mezarlık ziyaretleri yapılırdı.

  • 8
  • 13
KURBANA EZİYET ASLA YOK!
KURBANA EZİYET ASLA YOK!

Osmanlı'da kurbanlıklar kimi zaman bir yıl önceden alınırdı. Kurbanlıklar, alındıktan sonra boyanır ve itinayla beslenirdi. Kurbana eziyet görüntülerini Osmanlı'da asla yoktur. Hatta kurbanlık hayvanın yularından çekmek bile suç sayılırdı. Ayrıca kurbanların dişi olmamasına, gözlerinin sağlam, boynuzlarının kırık veya organlarının eksik bulunmamasına dikkat edilirdi.

  • 9
  • 13
ÇOCUKLARA ARİFE ÇİÇEĞİ DENİRDİ
ÇOCUKLARA ARİFE ÇİÇEĞİ DENİRDİ

Bayram boyunca caddelerde, mahallelerde bir sürü "Arife Çiçeği" yani çocuklar olurdu. Osmanlı'da bayramların bilhassa çocuklar için ayrı bir yeri vardır. Bayramlıklarıyla sokakta gezen çocuklara "Arife Çiçeği" denilirdi.

Osmanlı'dan gelen 'Arife Çiçeği' kavramı; bayramdan birkaç gün önce yapılan alışverişin ardından çocukların sabırsızlanarak giysilerini bayramdan bir gün önce giyerek dolaşması olarak tanımlanırdı.

  • 10
  • 13

Bayram günleri, Devlet-i Aliyye-i Osmaniye'de tatil günleri olarak ilan edilmiştir. Ancak devletin zor durumda olduğu zamanlarda bayram tatilleri kısa tutuldu. Örneğin 1919 yılı Kurban Bayramı'nda, ülkenin içinde bulunduğu durum nedeniyle bayramın üçüncü ve dördüncü günlerinde devlet daireleri açılmış ve bütün memurlar işlerinin başında mesaiye devam etmişlerdir.

  • 11
  • 13

Osmanlı'da devletin ileri gelenlerinin (ekâbir) konaklarında Kurban Bayramı merasimleri kapsamında zilhicce ayı (kurbanın kesildiği ay) yaklaşınca, hane sahibinin kendisine olduğu kadar eşi, çocukları, vefat etmiş anne ve babası için güçlü ve büyük birer koyun alırdı.

Bu koyunların en az 3-5 gün konağın ahır kısmında besletilir ve koyunların dişi olmamasına, gözlerinin sağlam, boynuzlarının kırık veya organlarının eksik bulunmamasına dikkat edilirdi.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN