Arama

Osmanlı'daki kahvaltı kültürü hakkında 10 bilgi

Cemal Süreya "Kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı" diyerek belki de günün en güzel öğününün insan ruhuna olan etkisini ifade etmiştir. Elbette kahvaltıyı tek başına bir öğün şeklinde değerlendiremeyiz, beraberinde getirdiği sohbet ortamı, samimiyet ve sıcaklıkla bir bütünlük oluşturur. Bilhassa ailemiz ve sevdiklerimizle yapacağımız uzun kahvaltılı pazar sabahlarına uyanmak hepimize keyif verir. Peki, Osmanlı'daki kahvaltı kültürünün nasıl olduğunu hiç merak ettiniz mi?

Sesli dinlemek için tıklayınız.
  • 9
  • 10
KAHVALTININ ÜÇÜNCÜ BİR ÖĞÜN OLARAK KABUL EDİLMESİ
KAHVALTININ ÜÇÜNCÜ BİR ÖĞÜN OLARAK KABUL EDİLMESİ

📌Kahvaltının Osmanlı'da üçüncü bir öğün olarak tanınması yine Batı kültürü ile etkileşimler sonucu meydana gelmiştir. Yeni çalışma saatleri ve şartları ile Osmanlı toplumunda bilhassa seçkinler sınıfında kahvaltı geleneği yaygınlaştırmıştır.

📌1917 yılında yayımlanan dergilerde artık kahvaltının önemine vurgu yapan yazılar yer almaktadır. Kahvaltı saati bu dergilerde yayımlanan yazılara göre 6 ile 9 arasında olmalıdır. Resmi memurlar için öğle tatilinin 12 olması da kahvaltı saatlerini düzenlemede etkili olmuştur.

  • 10
  • 10
DERGİLERDE KAHVALTILARIN ÖNEMİNE DAİR ÇIKAN YAZILAR
DERGİLERDE KAHVALTILARIN ÖNEMİNE DAİR ÇIKAN YAZILAR

📌Dergi ve gazetelerin kahvaltı kültürünü yaygınlaşmasındaki rolü de büyüktür. 1917 yılında yayımlanan "Bilig Yurdu Işığı" dergisinde "Taam" isimli yazıda kahvaltı içeriğini "Sütlü kahve veya çay veya şokola, rafadan yumurta, tereyağı, bal, reçel, marmelatlar, bisküvi, çörek, ekmek, peynir, zeytin" şeklinde sıralanmış ve sıklıkla kahvaltının önemi vurgulanmıştır.

📌Böylece kahvaltı değişimlere uğrayarak zamanla günümüzdeki şeklini almıştır.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN