Osmanlı’nın gönül yolculuğu; Mekke ve Medine’ye gönderilen hediyeler
Surre alayları; Kabe'nin bakımı, tamiri, inşası ve Müslümanların hac görevini yerine getirmeleri için yola çıkan Mekke ve Medine'ye gönderilen hediye ve sadakaları taşıyan hac kervanıdır. İstanbul'dan dualarla yola çıkan alay, oradan Haremeyn'e giderek ahaliye, zahitlere, Mekke emirlerine, Hicaz bölgesinde yaşayan ihtiyaç sahiplerine emanetlerini ulaştırırdı. Peki, bu alayda yer alan hediyeler nelerdi?
Giriş Tarihi: 02.05.2020
16:42
Güncelleme Tarihi: 06.06.2020
23:24
FERAŞET ÇANTALARINDA NE BULUNURDU?
Hanedan mensupları başta olmak züere, devlet erkanı ve halktan dileyen herkesin hazırladığı hediye ve paralar "ferâşet çantası" denilen, bir yüzünde gönderenin, diğer yüzünde alıcının adı ve adresi yazılı deri çantalara konurdu. Evkâf Nezâreti'ne teslim edilen bu çantalar surre alayı ile gönderilirdi. Dönüşte ise içinde Haremeyn'den yollanan zemzem, gümüş yüzük, misvak, kına, sürme, kürdan, öd ağacı, hurma hediyelerle sahiplerine iade edilirdi.
Ferâşet sahiplerinin, vekillerine gönderdikleri hediye ve maaşlar ferâşet çantasına konulurken, Hicaz'da yaşayan ihtiyaç sahiplerine ulaştırılan hediyeler ise Surre keselerine ya da Surre çantalarına yerleştirilirdi.
PADİŞAHLARIN EN KIYMETLİ HEDİYESİ
Paraların dışında kaftanlar, pırlanta yüzükler, elmaslar, inci tespihler, avizeler, kandiller, kılıçlar, paha biçilmez Mushaflar, yünlü dokumalar, halılar, gülsuyu bulunurdu. Çantadaki paralar, üzerinde "Allah kıyamet gününe kadar Mekke şehrini mükerrem kılsın." veya "Allah Medine şehrini kıyamet gününe kadar nurlandırsın." diye duaların yazıldığı zarflara konulurdu.
Peygamber Efendimizin türbesinin tozu , başta devekuşu tüyü olmak üzere kıymetli kuşların tüyleriyle alınırdı. Sonrasında bu tüyler, her yıl Surre alayı ile padişaha teberrüken gönderilirdi. Padişahlar bu kıymetli hediyeyi ise sarıklarındaki sorguçlara iliştirirdi.
MEDİNE’YE GÖNDERİLEN PADİŞAH SAÇLARI
Surre alaylarının önemli hediyelerinden biri de saçlardı. Padişahlar, payitahtı devlet güvenliği nedeniyle bırakıp kutsal topraklara gidemezdi. Bunu yerine Peygamber Efendimize olan muhabbetlerini göstermek için kendi saçlarını gönderirdi. Berberbaşı, padişahın saçını keser ve kuruturdu. Sonrasında tütsülenerek küçük bir sandıkta saklanırdı.
Hac zamanında surre alayı ile saçların bulunduğu sanduka mühürlenir ve mukaddes topraklara gönderilirdi. Medine'ye varıldığında ise uygun bir yere dualarla gömülürdü.
SURRE DEFTERLERİNE GÖRE MUKADDES TOPRAKLARA GÖNDERİLEN PARALAR
Surreler daha yola çıkarılmadan gideceği yer ve şahısların bütün ayrıntılarıyla kayıtlı olduğu defterlere surre defterleri denir. Surre-i Hümayunla gönderilen paralar Haremeyn masraflarına harcanırdı. Kaybolan veya henüz bulunamayan defterler hariç XVI. yüzyılın sonlarından XX. yüzyılın ilk on yılına kadar 5000 civarında surre defteri mevcuttur.
Osmanlı Arşivi'ndeki en eski tarihli defter olan 1009 tarihli surre defterinde yer alan hediyeler: Halebiye vakfından; Medine-i Münevvere ahalisine gönderilen surre: Medine-i Münevvere kadısı, Harem-i Nebevî şeyhi efendi, Harem-i Nebevî katibi efendi, Medine-i Münevvere hatibi, Medine-i Münevvere Hanefî imamları, Harem-i Şerif eazzesi, Medine-i Münevvere defter katibi, Hanefî ve Şâfiî mükebbirîni, Hazinedar kesesi hadimi, Harem-i Şerif sarrafı, Medine kadısının rıbatının mesâlihine yekun 13.808 para Ehl-i Medine-i Münevvere cemaati (bu başlıkta ileri gelenlerin aileleri ve çocukları var), toplam 42.661,5 para Seyyidü's-sâdât haremi huddamı ağaları, toplam 4651 para Medine-i Münevvere mücavirini cemaati, toplam 18.446 para. Fukaha ve gayrilerin kadınları cemaati, 27.654 para İbn Hatib Vakfından; 4 aileye 400 para İbn Reyhan Vakfından talim-i Kur'an için 369 para Yine Halebiye'den talim-i Kur'an için gönderilen, 376 sikke-i hasene Sene sonunda aynı cemaate gönderilen, 327 sikke-i hasene Cem'an yekun: Sikke-i hasene 703 Toplam para 107.999,5
Surrelerin kaynakları arasında en önemlisi Haremeyn vakıfları idi . Osmanlı topraklarında mevcut hânedan mensuplarına ve devlet erkânına ait büyük vakıfların birçoğunun gelirlerinin bir kısmı Haremeyn'e tahsis edilmişti. Bunların dışında devlet hazinesinden, Hazîne-i Hâssa'dan ve ferdî bağışlardan önemli miktarda maddî destek gelirdi.