Arama

Osmanlı'nın ilk müderrisi Davud-i Kayseri

Büyük ilim tarihimize adını altın harflerle yazdırmaya hak kazanmış ulema öncüsü Davud-i Kayseri, "dünya bilinmeden ahiret anlaşılmaz" esasına bağlıydı ve gösterişten uzak bir tutumla ömür sürdürdü. Osmanlı'nın ilk müderrisi ve ilk düşünürlerinden bir tanesiydi. Vahdet-i vücud nazariyesini felsefî mahiyette yorumlayan ve savunan ilk sufi müellifti. Bütün tabiat olaylarını enerji ve enerji değişimiyle açıklayan fizik ve felsefe doktrini enerjetizmi, Batı'da bu görüşün kurucusu olan Wilhelm Ostwald'dan altı yüzyıl önce Davud-i Kayseri temellendirmişti. İşte, bilimden tasavvufa eğitimden felsefeye birçok alanda kendini göstermiş büyük alim…

Tayin, 1335 yılı içinde olduğuna göre bu düşünce, medresenin inşası sırasında var olduğu gerçeğini meydana getirmiştir. Zaten Orhan Gazi, daha işe başlarken onun nasıl sonuçlanması gerektiğini yerinde hesaplayan bir düşünce sistemine sahipti. 1335 yılında 48 yaşında olan Orhan Gazi, Dâvud-i Kayserî ile konuşur.

  • 7
  • 33
ORHAN GAZİ’DEN GELEN MÜDERRİSLİK TEKLİFİ
ORHAN GAZİ’DEN GELEN MÜDERRİSLİK TEKLİFİ

Yalnız Dâvud-i Kayserî Hoca, biraz sert yapılı, kolay kolay eyvallah diyecek bir şahsiyet değildir. Hatta bu sebeple ona kılı kırk yaran huydadır derler. Öyle hoş görünmek korkusunu da taşımaz. İlk medrese hocası kendisi olacağı için de daha titiz davranmıştır.

Kuruculuk düşüncesi taşımakla sürdürücülük çabası arasında fark vardır. Bunu Orhan Gazi çok iyi bildiği için Dâvud-i Kayserî Hoca'yı çağırtır. Aynı anda İznik Kadısı görevinde bulunan Çandarlı Halil Paşa da oradadır. Orhan Gazi sorar: "Mevlânâ Dâvud, bu medrese himmetini bekler. Acaba bizim ne gibi hizmetimizi istersin?" Dâvud, "Hizmetiniz, medreseye gelecek öğrencinin imtihanında bizim fikrimize karşı çıkılmasın, yeter." şeklinde cevap verir.

Orhangazi yeniden tekrarlar: "Hepsi bu kadar mı yâ Dâvud?" "Hükümdarın ilim kapısındaki hizmeti başka ne olur ki?" şeklinde cevap veren Dâvud-i Kayserî Hoca şunları söyler: "Ömrümüz ilim yolunda geçti. Bunu burada ifadeye gerek yok. Biz öğrenciyi yetiştiririz. Sonra hangisi nerede yarar onu haber veririz ki memleket idaresinde zorluğa uğramayasınız. İşte bunun imtihanında dışarıdan medreseye buyruk gelmesin. Hizmetiniz bu ola, diyorum." Orhan Gazi ve Çandarlı Kara Halil bu sözler karşısında tek bir kelime söyleyemezler.

  • 10
  • 33
OTUZ AKÇE MAAŞ VE BİR EV
OTUZ AKÇE MAAŞ VE BİR EV

Orhan Gazi, 1336 yılında inşaatı biten İznik'teki ilk Osmanlı medresesinin müderrisliğine Dâvûd-i Kayserî'yi 30 akçe maaşla tayin etti ve hocanın oturduğu ev temin edildi. Bu konuda herhangi bir zorluğa uğranılmadığı görüldü. Ölümüne kadar on beş yıla yakın bir süre bu görevde kalan Dâvûd-i Kayserî bir yandan öğrenci yetiştirirken bir yandan da eserlerini kaleme aldı. Onun İznik medresesinde okuttuğu dersler hakkında bilgi bulunmamakla birlikte hadis ve fıkıh gibi dinî ilimlerin yanı sıra felsefe ve mantık gibi aklî ilimler okuttuğu söylenebilir.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN