Arama

  • Anasayfa
  • Galeri
  • Tarih
  • Osmanlı'nın kültürel kimliğini yansıtan ihtişamlı saray törenleri

Osmanlı'nın kültürel kimliğini yansıtan ihtişamlı saray törenleri

Osmanlı'daki saray törenleri devletin kültürünü, kimliğini ve zarafetini yansıtırdı. Merasimler belirli usul ve kaidelere göre yapılır, oldukça teferruatlı protokol kuralları uygulanırdı. Bu törenler, devletin büyüklüğü ve ihtişamını gösterirdi. Öyle ki pek çok Avrupalı seyyah eserlerinde, Osmanlı'nın merasimlerinden hayranlıkla bahsederdi. Gelin, Osmanlı'nın kültürel kimliğini yansıtan ihtişamlı saray törenlerine daha yakından bakalım.

Sesli dinlemek için tıklayınız.
  • 10
  • 20

📌 B. W. Wratislaw savaş meydanından düşmana korku salan yeniçerilerin sarayda mermer bir heykel gibi durmasını hayranlıkla anlatır:

"Orada binlerce insan bulunmasına rağmen ne bir konuşma, ne bir fısıltı ve ne de oraya buraya gidip gelme gibi bir kıpırdanış vardı. Bu durum bizi şaşırtıyordu. Savaş alanlarında bu denli sert ve haşin olan yeniçerilerin, burada komutanlarına karşı, çocukların hocalarına karşı gösterdikleri saygıdan daha büyük ve derin bir saygı gösterdikleri görülüyordu. Sanki mermerden birer heykel gibiydiler.

Paşalar, elçilere Hünkâr'ın elinin öpüleceğini açıkladıktan sonra tekrar yeniçeri ve sipahileri selamlayarak elçilerimizin yanına döndüler ve onlara Padişah huzurunda gerek kendilerinin ve gerekse beraberlerinde bulunan kişilerin nasıl saygı duruşunda bulunacaklarını ve bu kişilerin sayıları hakkında bilgi verdiler."

  • 11
  • 20

📌 Wratislaw, I. Murad'ın Kosova'da savaş meydanında şehit edilmesinden beri adet olan silah araması, elçilerin diz çökme ve el öpme adetlerini de genişçe tasvir eder:

"Paşalar, bir başka odadan geçerek Hünkâr'ın huzuruna çıktıktan sonra, elçilere üzerlerinde hançer ve başka silahların olup olmadığını sordular. Her iki elçi tarafından üzerlerinde bu gibi silahların bulunmadığı cevabını alınca, Kosova savaş alanında bir Hırvat tarafından Sultan Murat Hüdavendigar'ın öldürülüşünden beri adet olduğu üzere, elçilerin birer ellerinden tuttular. Mabeynciler, çok yüksek ve nefis birer sanat eseri olan halılarda süslü, altın ve değerli mücevherlerle parıldayan bir odanın kapısını açtılar ve elçilerin ellerinden tutmakta olan paşalar da elçileri bu odaya, Padişah'ın huzuruna soktular ve Hünkâr'ı yerlere kadar eğilerek selamladılar.

Elçi efendimiz, Padişah'ın huzuruna girer girmez kendisini en üstün bir saygı ile selamlamış olmak için diz çökme davranışında bulunması üzerine, Hakan'ın bir buyruk işaretiyle paşalar kendisinin yere çökmesini önlediler."

  • 12
  • 20
SEFER-İ HÜMAYUN
SEFER-İ HÜMAYUN

📌 Osmanlı'da padişahlar, 15. yüzyılın sonuna kadar hayatlarının büyük bir kısmını seferde, ordularının başında geçirdi.

📌 16. ve 17. yüzyılda sefere giden padişahlar olsa da bu yüzyılın sonunda gelenek değişti ve orduların başında vekaleten sadrazam bulunmaya başladı.

📌 Savaşa gidilmeden bir ay önce, sefer tuğları Bâbüssaâde önüne dikilirdi. Ardından padişahın huzurunda bir meclis toplanırdı. Divân-ı Hümâyûn üyelerinin yanı sıra kaptan paşa, şeyhülislâm, yeniçeri ağası ve bazı beylerbeyi ve komutanlar da katılırdı.

(x)Divan-ı Hümayun hakkında bilinmesi gerekenler

  • 13
  • 20

📌 Herkes yerine oturduğunda hassa müezzinleri ayakta Fetih suresini okurlardı. "Tuğ-ı humâyûnlar hazırdır" haberi geldikten sonra ferman ortaya çıkardı.

📌Tuğlar, Arz Odası önüne getirilir, hazır olan vezirler ve ağalar tarafından Bâbüssaâde önüne bırakılırdı. Bu esnada şeyhülislâm veya nakibüleşraf dua ederdi. Akabinde padişah, sancağı sadrazama verirdi.

📌 Padişah hareket edince solaklar ve peykler da hükümdarın etrafında yürürdü. Ordugâhta Otağ-ı Hümayun önünde nöbet çalınır, başlarına tel takılı çavuşlar el kavuşturup dururlardı. Göz kamaştırıcı, bir alayla saraydan çıkılırdı.

(x)Osmanlı orduları sefere nasıl çıkarlardı?

  • 14
  • 20
CENAZE MERASİMİ
CENAZE MERASİMİ

📌 Tahttaki padişah vefat ettikten sonra yeni sultan için tören düzenlenirdi. Tebrikler tamamlandıktan sonra da vefat eden padişah Hırka-i Saadet civarına nakledilerek yıkama ve kefenlenme için hazırlıklar yapılırdı.

📌 Bir müddet padişahın na'şı, Hırka-i Saadet Dairesi'nin önünde bekletilirdi.

📌 Bu sırada yeniçeri ağası, sekbanbaşı ve kol kethüda ağasının gidip, ölen padişahı görmesi ve haklarını helal edip dua etmesi gelenek haline gelmişti.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN