Osmanlı'nın kültürel kimliğini yansıtan ihtişamlı saray törenleri
Osmanlı'daki saray törenleri devletin kültürünü, kimliğini ve zarafetini yansıtırdı. Merasimler belirli usul ve kaidelere göre yapılır, oldukça teferruatlı protokol kuralları uygulanırdı. Bu törenler, devletin büyüklüğü ve ihtişamını gösterirdi. Öyle ki pek çok Avrupalı seyyah eserlerinde, Osmanlı'nın merasimlerinden hayranlıkla bahsederdi. Gelin, Osmanlı'nın kültürel kimliğini yansıtan ihtişamlı saray törenlerine daha yakından bakalım.
Giriş Tarihi: 06.07.2021
17:43
Güncelleme Tarihi: 07.07.2023
13:38
Sesli dinlemek için tıklayınız.
📌 Osmanlı'da padişahlar, 15. yüzyılın sonuna kadar hayatlarının büyük bir kısmını seferde, ordularının başında geçirdi.
📌 16. ve 17. yüzyılda sefere giden padişahlar olsa da bu yüzyılın sonunda gelenek değişti ve orduların başında vekaleten sadrazam bulunmaya başladı.
📌 Savaşa gidilmeden bir ay önce, sefer tuğları Bâbüssaâde önüne dikilirdi. Ardından padişahın huzurunda bir meclis toplanırdı. Divân-ı Hümâyûn üyelerinin yanı sıra kaptan paşa, şeyhülislâm, yeniçeri ağası ve bazı beylerbeyi ve komutanlar da katılırdı.
(x) Divan-ı Hümayun hakkında bilinmesi gerekenler
📌 Herkes yerine oturduğunda hassa müezzinleri ayakta Fetih suresini okurlardı. "Tuğ-ı humâyûnlar hazırdır" haberi geldikten sonra ferman ortaya çıkardı.
📌Tuğlar, Arz Odası önüne getirilir, hazır olan vezirler ve ağalar tarafından Bâbüssaâde önüne bırakılırdı. Bu esnada şeyhülislâm veya nakibüleşraf dua ederdi. Akabinde padişah, sancağı sadrazama verirdi.
📌 Padişah hareket edince solaklar ve peykler da hükümdarın etrafında yürürdü. Ordugâhta Otağ-ı Hümayun önünde nöbet çalınır, başlarına tel takılı çavuşlar el kavuşturup dururlardı. Göz kamaştırıcı, bir alayla saraydan çıkılırdı.
(x) Osmanlı orduları sefere nasıl çıkarlardı?
📌 Tahttaki padişah vefat ettikten sonra yeni sultan için tören düzenlenirdi. Tebrikler tamamlandıktan sonra da vefat eden padişah Hırka-i Saadet civarına nakledilerek yıkama ve kefenlenme için hazırlıklar yapılırdı.
📌 Bir müddet padişahın na'şı, Hırka-i Saadet Dairesi'nin önünde bekletilirdi.
📌 Bu sırada yeniçeri ağası, sekbanbaşı ve kol kethüda ağasının gidip, ölen padişahı görmesi ve haklarını helal edip dua etmesi gelenek haline gelmişti.
📌 Yeni hükümdarla birlikte şehzadeler, vezirler ve diğer devlet erkânı tabutun olduğu yere gelirdi. Burada Ayasofya kürsü şeyhinin yaptığı duaya iştirak ederlerdi.
📌Vefat eden padişahın cenazesi, musalla taşına konduktan sonra cenaze namazı, şeyhülislam tarafından kıldırılırdı. Namaz sırasında herhangi bir protokol uygulanmazdı.
📌 Üzerinde birkaç parça Kâbe örtüsü, yusufî sarık ve siyah sorguç yer alan tabut kaldırılırdı. Herkes divanî elbiseleriyle ata biner ve dervişler, askerler, vezirler ve diğer devlet büyükleri eşliğinde alay ile mimar ağanın hazırladığı türbeye götürülürdü.
📌Tahttaki sultan vefat edince, ölüm haberi veziriazam tarafından derhal ulaklar vasıtasıyla sancaklardaki şehzâdelere ulaştırılırdı. Şehzade, Üsküdar'a geldiğinde devlet ricali tarafından kadırga ve kayıklarla karşılanırdı.
📌 Yeni hükümdar, kadırgaya binerek Üsküdar'dan Eminönü'ne geçerken Tophane'den toplar atılmaya başlardı. Burada atına binen yeni padişah binlerce asker ve saray görevlisi eşliğinde alayla Topkapı Sarayı'na intikal ederdi.
(x) 🔎 Biliyor muydunuz? (x) Yeni hükümdar, cülusu sırasında son kez tıraş olur ve sakal bırakırdı. Bu duruma Osmanlı tarihinde "tesrih-i lihye" denirdi.