Arama

Posta güvercinleri yollarını nasıl buluyorlardı?

Bir haberin, hızlı ve güvenli bir şekilde hedefe aktarılması, geçmişten günümüze daima önemli bir konu oldu. Mesaj ve haberlerin rivayet yoluyla, dilden dile, posta güvercinleriyle, dumanla ya da taş tabletlere yazılarak iletilebildiği dönemlerde ne mesaj uygulamaları vardı, ne konumumuzu bildiren GPS, ne de görüntülü konuşabileceğimiz bir teknoloji… Güvercinlerden Peyklere, geçmişte kullanılan posta ve haberleşme yöntemlerini sizler için derledik.

  • 7
  • 16
KANUNİ’NİN ‘MUHTEŞEM’ HABERLEŞME TEŞKİLATI
KANUNİ’NİN ‘MUHTEŞEM’ HABERLEŞME TEŞKİLATI

Dünyanın bilinen en muntazam haberleşme teşkilatı, 1539 yılında Kanuni Sultan Süleyman zamanında Osmanlılar tarafından kuruldu.

Buna göre ülkenin belirli noktalarına "menzil" adıyla konaklama istasyonları kurulup çevre ahalisi de menzilci tayin edilerek yeni bir haberleşme sistemi oluşturuldu.

Ülkenin en uç noktalarına kadar ulaşan bu haberleşme ağının merkezi İstanbul olup Anadolu ve Rumeli yönlerinde üç ana kola ayrılırdı. Bu ana kollar da birbirine tali yollarla bağlanırdı. Bu sisteme göre İstanbul'dan çıkan bir mektup çok kısa bir zaman zarfında ülkenin en uç noktasına kadar ulaşıyor ve herhangi bir güvenlik veya gecikme sorunu ile karşı karşıya kalmıyordu.

  • 8
  • 16
OSMANLININ KOŞUCU ULAKLARI: PEYKLER
OSMANLININ KOŞUCU ULAKLARI: PEYKLER

Bir mesajın hızlı bir şekilde hedefe aktarılmasının yanında, güven unsuru oldukça mühimdi. Bu nedenle tarihte uzun süre hayvanlarla sağlanan iletişime dair yöntemler yetmemeye başlamış; güven ve hız ihtiyacını aynı anda karşılayabilecek bir alternatif gerekmişti.

Osmanlı Devleti'nde bu ihtiyaç, "Peyk" adı verilen koşucu birliklerle karşılanmıştı.

  • 9
  • 16
HABER VE İSTİHBARAT ULAŞTIRMADA ROLLERİ BÜYÜKTÜ
HABER VE İSTİHBARAT ULAŞTIRMADA ROLLERİ BÜYÜKTÜ

Osmanlı döneminde, haber getirip götüren kişiler ve yaya postacı sınıf için kullanılan "Peyk" kelimesinin ne zaman ortaya çıktığı bilinmiyor.

Peyklerin, İlhanlı ve Selçuklulardan Anadolu beyliklerine ve oradan da Osmanlı'ya geçmiş olabileceği düşünülüyor. Fatih Sultan Mehmet'in teşkilat kanunnamesinde "pey" adı verilen özel bir sınıftan söz edilmesi sebebiyle, Osmanlı'da 15'inci yüzyılda ortaya çıktığına işaret ediliyor.

Genellikle sultanın hemen yanında bulunan Peykler, resmi haber ulaştırma veya istihbarat gibi görevleri yerine getirirlerdi. Öncelikli görevleri, sultanın emirlerini hızla gerekli yerlere götürmekti. Osmanlı haberleşmesinin önemli bir kolu olan Peyk Teşkilatı, zamanla işlevini yitirmesi nedeniyle 3 Mayıs 1829 tarihinde kaldırıldı.

  • 10
  • 16
FİZİKİ YAPILARI OLDUKÇA ÖNEMLİYDİ
FİZİKİ YAPILARI OLDUKÇA ÖNEMLİYDİ

Yaptıkları işin zorluğu nedeniyle, Peyklerin fiziki özellikleri hakkında, ilk olarak iri ve güçlü oldukları düşünülebilir. Ancak Peykler, bu düşüncenin tam aksine, küçük ve zayıf görünen, çevik yapılılar arasından seçilirdi.

Zor şartlara tabi tutulan kişiler arasında başarı gösterenler, Peyk Teşkilatına dâhil olurlardı. 1673 yılında Edirne'de gözlem yapan Seyyah Galland, Peykler için "Benzer fiziksel yapıları ve yaşları ile seyri hoş bir manzara oluşturuyor, yürüyüşlerindeki ahenk ve emin adımları dikkat çekiyor" sözlerine yer vermişti.

  • 11
  • 16
KIZGIN KUMLARDA ÇIPLAK AYAKLA KOŞARLARDI
KIZGIN KUMLARDA ÇIPLAK AYAKLA KOŞARLARDI

Birçok aday arasından özenle seçilen Peyklerin eğitimi oldukça zor şartlar altında gerçekleştiriliyordu. Peykler, kızgın kumlarda farklı koşu biçimlerini içeren antrenmanlarla hazırlanıyorlardı.

Bunun sonucunda, ayak tabanları neredeyse bir at nalı gibi sertleşerek nasırlanıyor ve hissiz bir tabaka oluşuyordu. Yalın ayak koşular, bu zorlu sürecin önemli bir parçasıydı.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN