Ramazan’a dair anılarını kaleme alan 5 yazar
Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu ise cehennemden azat olan Ramazan-ı Şerif'i ihya ediyoruz.. "Nerede o eski Ramazanlar" diye iç geçirenler için bu mübarek aya dair anılarını kaleme alan 5 yazarı Fikriyat olarak sizlerle buluşturuyoruz.
Giriş Tarihi: 28.05.2019
14:18
Güncelleme Tarihi: 09.05.2020
13:48
‘MAHYA VE DAVULU UNUTMAK OLMAZ’
Ramazan denildi mi, iftarın, teravihin, sahurun hatıra gelmemesi mümkün mü? Fakat arada mahya, davul meraklılarını da unutmak olmaz. Onların da kendilerine göre eğlenceleri vardır. Hatta büyük camilerde kurulan mahyaları bu sene gecesi gecesine kaydederek uğraşacak olanlar da nadir değildir.
Davula gelince ipi ister al olsun, ister mor, ondan amaç "düm tek düm tek" tarzında bir ses çıkarmak olduğundan bekçilerin zekâ derecelerine göre bu ahenkte bir ritim bulunabilir.
‘MAHALLE BEYLERİNİN ELİNE GEÇMEMELİ’
Yalnız mahalle beylerinin eline geçmemeli, geçerse aşçıya, ayvaza, mama dadıya, ihtiyar sütnineye, pehlivanlık kurallarına, yazın Büyükdere, Bentler sefasına doyamayan hovarda kırıntılarına, Bulgurlu, Dudullu, Kartal…
Köy düğünlerine alışık zevk düşkünü insanlara, Ortaoyunu seyircisine, Kel Hasan'a, Kambur Mehmed'e, Komik Arife, İbiş'e, Tuhaf Atıf'a göbek attırmak işten bile sayılmaz."