Selahaddin Eyyubi kimdir? Kudüs’ü Haçlı işgalinden nasıl kurtardı?
Selahaddin Eyyubi, Haçlılara karşı verdiği mücadeleyle tüm İslam aleminin gönlünde taht kurmuş bir isim. Bundan 8 asır önce, Miraç mucizesinin de yıldönümünde Kudüs'ü 88 yıl boyunca süren Haçlı işgalinden kurtardı. Selahaddin Eyyubi, Ortadoğu'da büyük bir "İslam birliği" kurmuş ve bu birlik, 1517'de Yavuz Sultan Selim'e devrolmuştu. Peki Selahaddin Eyyubi kimdir? Selahaddin Eyyubi Kudüs'ü Haçlı işgalinden nasıl kurtardı? Selahaddin Eyyubi'nin hayatı...
Giriş Tarihi: 02.10.2019
09:35
Güncelleme Tarihi: 22.05.2022
11:58
Dımaşk'ın güneyinde Re'sülmâ denilen yerde oğlu el-Melikü'l-Efdal'i askerlerin başında bıraktıktan sonra hassa birliğiyle ilerleyip Kerek topraklarını yağmaladı. Bu arada el-Melikü'l-Efdal, çevreden gelen askerlerden oluşturduğu seçkin bir birliği Muzafferüddin Kökböri kumandasında akına gönderdi. Bu birlik Frankların öncü birliğini ağır yenilgiye uğrattı.
💠 Selâhaddin bunu öğrenince Taberiye gölünün doğusundaki Aşterâ'ya döndü. Mısır'dan gelen askerlerle el-Melikü'l-Efdal'in yanında toplanan askerler birleşti, böylece 12 bin süvari toplanmış oldu. Ardından Selâhaddin, 3-4 Temmuz 1187'de Hittîn denilen yerde, Haçlılarla yaptığı meydan savaşında büyük bir zafer kazandı. Haçlı ordusu imha edildi, bir kısmı esir alındı. Esirler arasında Kral Guy de Lusignan ve Renauld de Châtillon da vardı.
🔍 Nuri Pakdil için Kudüs'ün önemi
MİRAÇ’IN YILDÖNÜMÜNDE KUDÜS’Ü FETHETTİ
Selâhaddin bu zaferden sonra hızlı bir fetih hareketine girişti. Filistin'de Akkâ, Taberiye, Askalân, Nablus, Remle, Gazze dâhil birçok kaleyi ele geçirdi. Birkaç hafta içinde büyüklü küçüklü elli iki şehir fethedilmiş, sıra Kudüs'e gelmişti.
Sultan Selâhaddin, 20 Eylül 1187'de Kudüs'ü kuşattı. Mi'rac mûcizesinin yıl dönümü olan 2 Ekim 1187 Cuma günü Kudüs'ü fethetti.
Sûr şehri hariç Filistin'deki bütün kaleler bir yıl sonra tamamen Selâhaddin'in eline geçti. Ertesi yıl Trablus Kontluğu ve Antakya Prinkepsliği'ne karşı sefere çıkan Selâhaddin, Trablusşam'a ait birkaç kale ile Antakya Prinkepsliği topraklarının çoğunu ele geçirdi.
💠 Diğer yandan Kudüs'ün ve birçok kalenin düşmesi üzerine bütün Batı Avrupa ülkelerinin katıldığı yeni bir Haçlı seferi düzenlendi. Haçlılar 1189'da Akkâ'yı kuşattılar. Selâhaddin ile Haçlılar arasında Akkâ önünde iki yıla yakın süren şiddetli savaşlar yapıldı.
SELAHADDİN HAÇLILARI HEZİMETE UĞRATTI
Fransa Kralı Philippe Auguste, Alman İmparatoru Barbarossa, İngiltere Kralı Richard orduları ve donanmalarıyla gelip savaşa katıldılar.
Akkâ 12 Temmuz 1191'de Haçlıların eline geçti. Ancak Akkâ ile Yafa arasındaki sahil şeridini de ele geçiren Haçlıların Kudüs'ü almak için yaptıkları teşebbüsler Selâhaddin tarafından başarısızlığa uğratıldı.
Nihayet 1 Eylül 1192 tarihinde iki taraf arasında üç yıl sekiz ay süreli barış antlaşması imzalandı. Bazı tarihçilerin Akkâ ile Yafa arasındaki sahil şeridinin Haçlılar tarafından geri alınmasını Richard'ın Selâhaddin'den daha üstün olmasına bağlaması doğru bir yaklaşım değildir.
Richard kahraman bir kişi olmakla birlikte siyasî bakımdan toplayıcı, iyi bir lider değildi; yıllardır cephede olan Selâhaddin ise yorgun ve hastaydı; askerleri de yıpranmıştı.
💠 Haçlıların bir dereceye kadar başarılı olmasının asıl sebebi donanma desteği ve dinç kuvvetlerle savaşmalarıydı. Selâhaddin, Muvahhidler'den donanma yardımı istemiş, fakat yardım alamamıştı.
SİYASİ BİRLİĞİNİN MİRASI YAVUZ’A DEVROLDU
Selâhaddin, Haçlılarla antlaşma yaptıktan kısa bir süre sonra 4 Mart 1193'te Dımaşk'ta vefat etti.
Bu tarihte Mısır, Libya, Yemen, Filistin, Suriye ile Malatya ve Ahlat'a kadar Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da ve Hemedan'a kadar Kuzey Irak'ta onun adına hutbe okunuyordu. Yerine büyük oğlu el-Melikü'l-Efdal Ali geçti.
Selâhaddin geniş bir alanı kapsayan bir siyasî birlik kuran büyük bir devlet adamı olarak tarihe geçti.
Bu siyasî birlik Eyyubilerin ardından Memluklerle devam etti ve 1517'de Yavuz Sultan Selim'in Kahire'yi ele geçirmesiyle son buldu.
Türkler Selâhaddin devrinde Mısır, Libya, Kuzey Sudan, Hicaz, Yemen gibi yerlere hâkim olmuş, bu hâkimiyet asırlarca devam etmişti. Selâhaddin kuvvetli bir ordu, iyi çalışan bir devlet teşkilâtı kurmuş, Fâtımî hilâfetini yıkarak bölgedeki ideolojik parçalanmaya son vermişti.
💠 Onun ikinci büyük başarısı Kudüs'ü ve Haçlıların elinde olan birçok yeri kurtarmasıydı. Kudüs'ü geri alması, onun İslâm dünyasının en ünlü kahramanları arasında yer almasını sağladı.
‘HÂDİMÜ’L-HAREMEYN’ UNVANINI KULLANAN İLK HÜKÜMDAR
İmar faaliyetleriyle yakından ilgilenen Selâhaddin'in devrinde Filistin, Mısır, Hicaz ve Yemen'de çok sayıda medrese, zâviye, cami, köprü, kale, hamam inşa edildi.
Bunların en önemlileri Kahire surları ile kalesi, Nil nehri üzerine yaptırdığı köprüler, Bahrü Yûsuf denilen kanallar, Akkâ ve Kudüs'ün tahkimi, Amr b. Âs Camii, Kubbetü's Sahra ve Mescid-i Aksâ'nın tamiri, Kahire'deki Saîdüssuadâ Hankahı ve Salâhî Hastahanesi'dir.
Bu dönemde İslâm dünyasının her tarafından Eyyûbîler ülkesine akın eden âlimler ve talebeler çok sayıda ilmî eser kaleme aldı. Onun faaliyetleri kendisinden sonra gelen devlet adamlarına örnek teşkil etmiş, Suriye ve Mısır İslâm dünyasının önemli ilim merkezleri haline gelmişti.
💠 Hicaz bölgesine, özellikle Mekke ve Medine'ye önem veren Selâhaddin "hâdimü'l-Haremeyn" unvanını kullanan ilk hükümdar olmuştur.