Selçuklu döneminde yetişen alimler
Selçuklu, inşa ettiği medreseler ve himaye ettiği bilim insanları ile döneminde dünyanın en önemli ilim merkezlerinden biriydi. Nizamiye gibi İslam uygarlığının en önemli medreseleriyle çok sayıda ilim ve devlet adamının yetişmesini sağladı. Gazali'den Mevlana'ya, Cezeri'den Ömer Hayyam'a kadar ilim hayatına yön veren isimler bu dönemde yetişti. Sizler için Selçuklu döneminde yetişen alimleri derledik.
Giriş Tarihi: 21.09.2020
09:22
Güncelleme Tarihi: 03.07.2023
10:38
📌 Mevlana'nın ünü her tarafa yayılmaya başlamıştı. 1244 yılında Şems-i Tebrizi adında bir derviş Konya'ya gelip kendisiyle görüşünce, üzerinde şiddetli bir etki bıraktı. Mevlana Şems'i görünce aradığını bulmuş gibi birden değişti. Manevi alanda ilerlemeyi arzulayan ve bunun için mana adamlarının peşinde olan Mevlana, aradığını bu büyük arifte buldu.
➡ Mevlana'nın Şems'den bu kadar etkilenmesi, aylarca baş başa kalması, vaazı terk etmesi çevresindekilerin Şems'e düşmanca tavır almasına yol açtı. Duruma kırılan Şems bir gün ansızın ortadan kayboldu. Şems'in gidişi Mevlana'nın derin bir üzüntü haline bürünmesine neden oldu.
➡ Şam'da olduğunu haber alınca oğlu Sultan Veled'i özür dilemek ve davet etmek üzere Şems'in yanına gönderdi. Şems davete icabet edince, Konya'da sema meclisleri tertip edilmeye başlandı.
📌 Mevlana'ya büyük sevgiyle bağlı sırdaşı Çelebi Hüsamettin, tasavvufu dervişlere anlatacak bir eser ortaya çıkarmasını tavsiye etti. Mevlana da Mesnevi'nin ilk 18 beyitinin yazılı olduğu kağıdını sarığından çıkarıp Çelebi'ye uzattı. Mevlana, ömrünün son 10-15 yıllık devresinde Mesnevi'yi ortaya çıkardı. O söylüyor, Çelebi Hüsameddin yazıyordu.
➡ Mevlana, dini bilgilerden siyasete, sağlıktan insan ilişkilerine ve hayata dair birçok konuya yer verdiği, 26 bin beyite yaklaşan 6 ciltlik bu önemli eseri için şu ifadeyi kullandı: "Bizden sonra Mesnevi şeyhlik edecek, arayanlara doğru yolu gösterecek, onları yönetecek ve önderlik yapacaktır."
Mevlana'nın Mesnevi-i Şerif'inin ilk 18 beyiti
📌 Yunus Emre, Anadolu Selçuklu Devleti'nin son seneleri ile Osmanlı Devleti'nin kuruluş yıllarına denk düşen önemli bir dönemde yaşadı.
➡ Tapduk Emre'nin dergahında onun dervişi olarak yetişen Yunus Emre'nin 1307-1308'de yazdığı "Risaletü'n-Nushiyye" ve ölümünün ardından sevenlerinin derlediği şiirlerinden oluşan "Divan" isimli iki önemli eseri bulunur.
➡ Bütün insanlığa hitap eden büyük şairlerden olan, şiirleriyle Türkçeyi bir aşk ve mana dili haline getiren Yunus Emre, tasavvuf ve mana dilinin kurucusu olarak bilinir.
➡ Şiirleriyle sadece Türkçenin gelişimine önemli katkıda bulunmakla kalmayıp evrensel insani değerler üzerine inşa edilmiş düşünce anlayışıyla din, dil, ırk ayrımı gözetmeksizin insanoğlunun barış ve ortak değerler etrafında, birlikte yaşamasını gerektiğini söyler.
📌 Dili, düşünce sistemi, geleneğe bağlılığı, çevresi ve hayat tarzıyla Yunus Emre'nin dünyasını "Allah aşkı, tevhit düşüncesi, ahlak ve gelenek " gibi dört önemli kavram oluşturur. O, düşüncelerini şiirle ifade ederken sade fakat derindir.
➡ Yunus'a göre ahlak, insani olmayan davranışları terk edip ilahi yaradılışa yönelmektir. Ahlaki olmayan davranışlar, Yunus'un sözlüğüne "yaramaz" kelimesiyle girer. "Yaramaz" davranışların "yarar" davranışlara dönüştürülmesi, insan-ı kamil olmanın esasıdır. İnsanı insan yapan öz yaratılışındaki aşk cevheridir. Ona göre aşk, var olmanın yegane sebebidir."Risalet-el Nushiyye" ve "Divan" adlı iki eseri bulunur.
📌 Sibernetik alanının en büyük dâhisi olarak kabul edilen Cezerî, Mezopotamya (Cizre) Tor (Dağ kapı) mahallesinde 1153 yılında dünyaya geldi. Şeref ve onur babası anlamında Ebul-iz lakabını taşıdı . Batı dünyasında Cazari (Gazari) olarak bilinen alimin tam künyesi "İsmail Ebul-Iz Bin Razzaz El-Cezeri"dir.
➡ Cizreli büyük mucit, bilgisayarın temelini atan âlim , fen ve teknik adamı, robotlar, saatler, su makinaları, şifreli kilitler, şifreli kasalar, termos, otomatik çocuk oyuncakları gibi 60 makine mucidi ve dünyanın ilk sibernetik bilginidir.
➡ Sibernetik, canlılarda ve makinelerde kontrol, iletişim ve işleyişi inceleyen bir bilim dalı, yani canlılar ile kendi kendini düzenleyen ve çalışan makineler arasındaki çalışma benzerlikleri inceleniyor.