◾ Kahvaltıda bal, reçel, süt, yumurta, peynir ve börek tüketilirdi. Çoğu zaman çorba da içilirdi.
◾ İkinci Bayezid zamanında sarayda namazdan sonra bal, kaymak, peynir, yumurta ve soğuk et yendiği kayıtlara geçerken saray ve halkın yaptığı kahvaltı çoğunlukla farklılık göstermişti. Sarayda kahvaltılar kumaşla örtülmüş bakıp kaplarla hareme getirilirdi.
◾ Kahvaltı beraberinde değişik bir adeti de ortaya çıkarmıştı. Her sabah sultan kızlarına ekmek, tereyağı, simit, pide, peynir ve kaymağın özel kilitli küçük bakır kaplarda verilmesi adettendi. Vezir veya ekabir konaklarında ise namazdan sonra kilerci kalfa tarafından kahvaltılar hazırlanır, sonra ise kahveler ikram edilirdi. Bu yemek haremde veya selamlıkta yenirdi.
◾ Halk ise sabah kahvaltılarında çorba içme geleneği edinmiş, içerisine ekmek doğradıkları çorbaları içmeyi tercih etmişlerdi. Kahvaltıda kimi zaman yoğurt, kavun veya salatalık da tercih ediliyordu.
◾ Osmanlı toplumundaki zengin kahvaltılarında ise saraydaki gibi bal, kaymak, reçel, peynir, zeytin ve börek de bulunurdu.
◾ Osmanlı'da kış sabahlarında İstanbul'da kahvaltıda sulu ve sıcak "palude" içilirdi. Kahvehanelerde ve sokaklarda bu içecek üzerine tarçın ve gül suyu serpilerek servis edilir ve fincanda satılırdı.
◾ Saray mutfaklarında genel olarak bulgur, pirinç, bal, pekmez esmer ekmek tüketilirdi. Şerbet ve hoşaf da sofralardan eksik edilmezdi.
◾ Tanzimat sonrasında yemek kültürü değişti. Örneğin yer softası yerine masa da yenmeye ve çatal, bıçak kullanılmaya başlandı.