Sultan Abdülhamid'in hayran bırakan hayvan sevgisi
Osmanlı İmparatorluğu'nun bunalımlı bir döneminde tahta çıkan II. Abdülhamid, hayvanlara özel ilgi göstermişti. Öyle ki Yıldız Sarayı'nı hayvan cinslerinin çokluğu itibariyle dünyanın ender bahçelerinden biri haline dönüştürmüştü. Peki, Sultan Abdülhamid'in dünyada yankı uyandıran hayvanları nelerdi? Sultan'ın özel koleksiyonu neleri kapsıyordu? Londra'dan özel olarak ne istemişti? İşte sizler için Sultan II. Abdülhamid'in hayvan merakı hakkında bilmeniz gerekenleri sizler için derledik.
Giriş Tarihi: 25.04.2019
09:03
Güncelleme Tarihi: 04.06.2020
15:47
SULTANI KURTARMAYA ÇALIŞAN PAPAĞAN
Sultan Abdülhamid'in şehzadeliği döneminde Ulviye Sultan adlı bir kızı vardı. O zaman genellikle Dolmabahçe Sarayı'nda bulunurlardı. Sarayda da pek de meşhur gayet iyi konuşan bir papağan vardı. Henüz 7 yaşında iken odada yalnız kaldığında kibritle oynarken etekleri tutuştu. Söndürmeye çalışırken odaya giren annesi Nazikeda Hanımefendi kızı böyle görünce hemen üstüne atladı. Bu sırada her ikisi de yanmaya başladı. Onlar böyle uğraşırken, papağan avazı çıktığı kadar bağırmaya başlamıştı.
KUŞLUK-I HÜMÂYÛN TEŞKİLATI NEDİR?
Sultan Abdülaziz döneminde kullanıldığı görülen "kuşluk" kavramı saray bünyesinde tam teşekküllü bir teşkilat olarak II. Abdülhamid döneminde görüldü. Kuşluk-ı hümayun, sultana doğrudan bağlı birimdi. Başında kuşçubaşı unvanını olan yönetici ile ona bağlı kuşçu, avcı ve çobanlardan meydana gelen bir saray birimi olan Kuşluk-ı Hümayun, başta Yıldız Sarayı olmak üzere diğer saray ve kasırlardaki kafes, kümes, ağıl gibi bakım sahalarının idaresinden, hayvanların bakım ve beslenmesinden, ender türlerin korunması ve çoğaltılmasından sorumluydu.
SULTAN ABDÜLHAMİD’İN ÖZEL MERAKI
Papağanlarla karşı merakı olan Sultan Abdülhamid, özellikle beyaz renkli olanları birçok dairede müstakil kafeslerde bulunduruyordu. İç bahçede, önemli kuşluklardan biri de bahçe içerisindeki büyük "Hamid Havuzu" ortasında bulunan ada üzerinde yer almaktaydı. Bugün hala ayakta olan ada kuşluğu demir kafeslerinin yanında, ahşap döşemeli keklik kümesleri inşa edilmişti. Merasim dairesinde sülünlük adı verilen kümeslerin yanında has ahırlar da yer alırdı.
Yıldız'da birçok daire içerisinde de kuşluklar mevcuttu. Bunlardan en bilineni mâbeyn kütüphanesi limonluğundaki kuşluktu. Ayrıca selamlık bahçesindeki Harem-i Hümâyûn kapısı nöbet mahallinde de bir kuşluk mevcuttu.
Kapalı mekânlardan sonra bu bahçelerde hayvanların bulunduğu en önemli yerler şüphesiz havuzlardı. Başta Hamid Havuzu olmakla birlikte, Çadır Kasrı önündeki havuzda, Malta Kasrı altındaki havuzda çeşitli ördek, kuğu, kaz, telli turnalar, saz tavukları ve angut gibi su kuşları bulunuyordu. Çadır Kasrı'nın bulunduğu tepeden sahildeki Mecidiye Kapısı'na kadar uzanan doğal boğaz içerisine yapılan ve Dere Havuzu olarak adlandırılan geniş sahada da birçok su kuşu doğal ortamlarında yaşamaktaydı.