Suya aksini yansıtan 3 İstanbul camisi
Dolmabahçe Sarayı'nın hemen yanında yer aldığı için sarayın devamı olarak düşünülen ve "Dolmabahçe Camii" olarak bilinen caminin asıl adını biliyor musunuz? Peki ya, Boğaziçi'nin hemen girişinde zarif mimarisiyle bizleri karşılayan Ortaköy Camii'nin kim tarafından yaptırıldığını? Veya iyi bir hat sanatkarı olan Sultan Abdülmecid'in nakşettiği kelime-i tevhidin hangi caminin minberinde yer aldığını? Allah'ın bize mescid kıldığı yeryüzünde, kimi camiler var ki denize açılan pencereleriyle, suyun üzerine düşürdükleri yansımalarıyla adeta göz kamaştırıyorlar. Suya aksini yansıtan 3 İstanbul camisini sizler için derledik.
Giriş Tarihi: 15.04.2019
09:20
Güncelleme Tarihi: 15.04.2019
09:26
GİRİŞİNDE SULTAN ABDÜLMECİD’İN TUĞRASI BULUNUR
Ortaköy Camii, Dolmabahçe Sarayı'nın yapıldığı ve kentin anıtsal dokusunun Boğaziçi'ne doğru uzandığı yıllarda, bu açılışı simgeleyen yapılardan biri olarak gerçekleştirilmiştir.
Sultan Abdülmecid tarafından 1853'te yaptırılan caminin giriş kapısı üzerindeki kitabede Sultan Abdülmecid'in tuğrası ile birlikte caminin bitirilişini belirten tarih yazılıdır. Caminin mimarı Nikogos Balyan'dır.
ABDÜLMECİD’İN HAT YAZISI MİNBERİ SÜSLER
Cami, 19'uncu yüzyıl selatin camilerinin tümünde olduğu gibi iki bölümden; asıl ibadet mekânı olan harim bölümü ile girişin önünde yer alan hünkâr kasrından oluşur.
Kare planlı harim bölümü, sağır kasnaklı bir kubbe ile örtülüdür. Caminin mermer mihrabı ve minberi motiflerle süslenmiştir. Minberin üzerinde Sultan Abdülmecid'in kelime-i tevhid yazısı bulunur.
BAROK VE ROKOKO TARZININ YANSIMALARI GÖRÜLÜR
Vaaz kürsüsü mermer ve somakiden yapılmıştır. Caminin duvarlarında Sultan Abdülmecid'in "çeheyar-ı güzin" levhası ile Ali Haydar Bey tarafından yazılan levhalar asılıdır.
Barok tarzında yapılan caminin zengin iç süslemelerinin aksine hünkâr kasrı bölümü çok sadedir. Caminin dikdörtgen planlı son cemaat yeri içeridedir.
Caminin taştan, oyma ve kabartma süslemeli dış cephesi barok ve rokoko tarzındadır.
DEFALARCA HASAR GÖRDÜ VE ONARILDI
Ortaköy Camii, statik açıdan oldukça narin bir yapıdır. Eser, 1862, 1866 ve 1894 yıllarındaki depremlerde hasar görmüş ve onarılmıştır.
1909 yılında Evkaf Nezareti'nce caminin yıkılan minareleri yivsiz olarak yeniden yapılmış, petek ve külah kısımları ile caminin bazı bölümleri yenilenmiştir.
1960 yılında camide tekrar çatlakların oluşmasıyla Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yapılan onarımlarda zemini güçlendirilmiş ve kubbesi yenilenmiştir.
GÜÇLENDİRMEK AMACIYLA PEK ÇOK TAKVİYE YAPILDI
Bu restorasyon çalışmasında, 64 fore kazık cami beden duvarları boyunca karşılıklı olarak kullanılmış, 80 ton çimento şerbeti enjekte edilerek zemin takviye edilmiştir.
Yapının duvar araları oyularak içinden demir putreller geçirilmiş, askıya alınan kubbe sökülerek yerine özgün kubbe formunu elde etmek üzere biri içeride diğeri dışarıda iki ince betonarme kabuk yapılıp yenilenmiştir. Cami bu yenileme çalışmaları sebebiyle 9 sene kapalı kalmıştır.