Tarih boyunca sırrı çözülemeyen 15 gizemli olay
Dünya tarihinde yaşanılan bazı olaylar var ki, teknoloji ne kadar ilerlerse ilerlesin, bu olayların gizemi akıllarda daima soru işareti bırakacak gibi görünüyor. Mu kıtası ve Atlantis'in gerçek olup olmadığı, Nazca Çizgileri'nin hangi amaçla yapıldığı, 8 bin Terra Cotta asker heykelinin yüz hatlarının neden farklı olduğu, yıllardır tartışılan konulardan bazıları... Peki, The Beatles üyesi Paul McCartney'in öldüğü ve yerine benzerinin bulunduğu doğru mu? ABD'deki 51. Bölge'de neler oluyor? 2014 yılında kaybolan ve hiçbir izine rastlanamayan Malezya uçağı, kaçırılarak bir adaya mı götürüldü? Geçmişten günümüze sırrı çözülemeyen 15 gizemli olayı derledik.
Giriş Tarihi: 04.04.2020
15:32
Güncelleme Tarihi: 04.10.2020
08:48
MISIR PİRAMİTLERİNİN ÇÖZÜLEMEYEN SIRLARI
Mısır Piramitleri, genellikle Firavunların mezarları olarak inşa edilen yapılardır. Bilinen en eski piramit, Üçüncü Hanedan döneminde inşa ettirilmiş ve mimar Imhotep tarafından tasarlanmış olan Basamaklı Piramittir.
Piramitler zamanında çalıştırılan işçiler, mimarlar ve bu sırrı bilen her kim varsa öldürülmüşlerdir. Bu gizemli yapılardan Keops Piramidi dünyanın yedi harikasından birisidir.
Mısır Piramitleri, tüm detaylarıyla yüzyıllardır gizemini koruyan yapılardır. Kimler tarafından, nasıl yapıldığı tam bir soru işaretidir. Mısır piramitlerinin özellikleri keşfedildikçe insanlık bu yapılara daha da hayran kalmıştır. Sırrı hâlâ çözülemeyen Mısır Piramitlerinin bazı ilginç özellikleri şu şekilde:
Piramitlerin her biri 20 ton olan taşlardan inşa edildi. Bu taşları temin edilebilecek en yakın mesafe yüzlerce kilometre uzaklıkta. Piramitlerin yapımında kullanılan bu taşların nasıl getirildiği konusunda kesin olmayan farklı varsayımlar bulunur.
Piramit, kimin adına yapıldıysa, o kişinin öldükten sonra mumyalanarak piramit içerisindeki mezarının bulunduğu odasına, yılda sadece iki kez, doğduğu ve tahta çıktığı günlerde güneş girer.
Piramitler incelenirken ilk kez keşfedilen mumyalarda radyoaktif madde bulunduğundan 12 bilim adamı kanserden öldü.
Nedeni günümüzde hala çözülememiş bir başka olay ise, piramitlerin içerisinde ultra sound, radar, sonar gibi cihazların çalışmamasıdır.
Kirletilmiş su, birkaç gün piramidin içine beklediğinde, su arıtılmış olarak geri alınır.
Piramidin içerisine konulan süt, birkaç gün süreyle taze kalır ve ardından bozulmadan yoğurt haline gelir.
Bitkiler piramidin içerisinde normalinden daha hızlı sürede büyürler.
Piramidin içine bırakılmış su, beş hafta süreyle bekletildikten sonra yüz losyonu olarak kullanılabilir hale gelir.
Çöp bidonu içindeki yemek artıkları, hiç koku vermeden piramit içinde mumyalaşır.
Kesik, yanık, sıyrık gibi yaralar büyükçe bir piramitin içinde daha çabuk iyileşme sürecine girerler.
Piramitlerin bazı odalarının içinde ne olduğu hakkında bir bilgi yoktur; araştırmacıların çoğu, ya içinde bulunan labirentte kayboldular ya da aynı yerde birkaç tur attılar. Ancak, içlerini gören hiç olmadı.
YÜZ HATLARI BİRBİRİNDEN FARKLI 8 BİN TAŞ ASKER
Terra-Cotta Ordusu, 1974 yılında bir çiftçi tarafından bulundu. Atları, at arabaları, okları ve bronz kılıçlarıyla 2 bin yıldır yerin altında kalan bu "ordu" arkeoloji dünyasında büyük heyecan yarattı.
Ancak heykellerin birbirine çok yakın olması, kırılgan ve kilden yapılmaları nedeniyle arkeologlar inceleme yapmakta zorlandılar. Toprak Askerler aslında daha önce 1920 yılında bulunmuştu; fakat askerleri gören köylü korkarak askerleri tekrar gömmüştü.
Terra-cotta diğer bir ismiyle "Taş Askerler" 1974 yılında yine bölge halkından birileri kuyu kazarken tesadüfen fark edildi. Çiftçiler kazdıkça yerin altında sadece askerlerin değil; askerlerle birlikte gerçeğine uygun boyutta yapılmış atlar, at arabaları, diğer savaş arabaları, silahlar ve hizmetkârların da bulunduğunu keşfettiler.
Toprak Askerlerin inşası eski Çin Hükümdarı Qin Şhi Huang'ın ölümüyle ilişkilendirilir. Çünkü Çin'de Qin Hanedanlığı döneminden önce eski bir geleneğe göre, hükümdar öldüğünde hizmetkârları, savaş malzemeleri, askerleri, özel eşyaları ve hatta eşleri ile birlikte gömülürdü. Ancak Çin hükümdarı Qin Şhi Huang, öldüğünde kendisi için askerlerinin ve hizmetkârlarının öldürülmesini istemedi ve kendisine diğer dünyada eşlik etmek üzere pişmiş toprak ve bronzdan askerler, savaş arabaları, hizmetkârlar ve diğer ihtiyaçlarının hazırlanmasını emretti.
Boyları 183-195 cm arasında değişen bu Toprak Askerlerin her birinin yüz hatları farklıdır. Kazı alanında çoğu halen toprak altında 8000 asker, 520 atıyla birlikte 130 savaş arabası, 150 süvari atı bulunduğu tahmin ediliyor.
82 TONLUK DEV MOAİ HEYKELLERİ
Pasifik okyanusundaki Paskalya Adasında yer alan Moai adlı insan heykellerinin en büyüğü 10 metre uzunluğa ve 82 ton ağırlığa sahip.
Moai heykellerini ve adada yer alan tapınakları 1722'de adaya ayak basan Alman bir denizci keşfetti. 1935'te giden Alman dilbilimci ise, adada yaptığı inceleme sonucunda 638 tane heykeli türlerine ve büyüklüklerine göre sınıflandırarak kaydetti.
1969 ile 1976 arasında yürütülen araştırmalarda ise, 887 heykel kayda geçirildi. Ancak adada toplamda binden fazla heykel olduğu tahmin ediliyor.