Arama

Tarihin izinde: Kırım yapıları

Kırım, tarih boyunca yakın ilişkiler içerisinde olduğumuz bir toprak parçasıdır. Osmanlı hakimiyetinin ardından Ruslarca ilhak edilen bu bölge, maddi olduğu kadar manen de büyük bir soykırıma uğradı. Lakin mazinin o cıvıltılı ve mesud günleri yapılarda yaşamaya devam etti. Sizler için Kırım'ın simgesi haline gelmiş yapılarından örnekleri bir araya getirdik.

2 - Han Cami

🔹 Halkının çoğunluğu Müslüman olan Kırım Hanlığı, İslam'ın bir nişanesi olarak Han Sarayı'nın yanına, Han Camisini inşa eder. Büyüklüğü ve ihtişamıyla dillere destan olan cami, kapısındaki kitabeye göre 1736 yılında geçirdiği yangında ve Rusların saldırıları sonrasında büyük zararlar görür.

🔹 II. Selamet Giray tarafından onarılan saray ve sarayın en nadide parçası olan cami, zarif minaresiyle ön plana çıkmaktadır. Geçirmiş olduğu yıkımlar sonucu birçok değişikliğe uğrayan bu dini yapının içi, ahşaptan oluşur ve sade yapılı bir mimariye örnektir.

II. Selamet Giray kimdir?

1691-1751 yılları arasında, Kırım Hanlığı'nı yönetmiş olan Kırım Hanı'dır.

Sıra dışı mimarileriyle göz kamaştıran camiler

3 - Gözyaşı Çeşmesi

🔹 Han Sarayı'nın en meşhur ve acı dolu hikâyesi olan yeri, Gözyaşı Çeşmesi'dir. Kırım Hanı olan I. Giray Han, dillere destan olan aşkı Dilara Bikeç anısına, İranlı bir taş ustasına yaptırır.

🔹Han, genç yaşta hayata veda eden eşinin hatıralarını yaşatmak ister ve "dünya durdukça bu çeşme de benim gibi ağlasın" diye ekler.

🔹 Han Sarayı'nın önemli bir parçası olan bu sebile, saraydan birçok kapı açılır.

🔹 Kırım'ı ilhak eden Ruslar, bu çeşmenin yerini de değiştirirler. Asıl yerindeyken her bir su damlasının çıkardığı ses, akustiğin de yardımıyla ağlama, hıçkırık sesi gibi gelir. Fakat çeşmenin bu özelliği, yerinin değiştirilmesinden sonra ortadan kaybolur.

🔹 Çeşmenin kurnasında yer alan ve mermerden yapılan lotus çiçeği, gözyaşlarıyla dolu gözü simgeler. Üstteki büyük kurna yani kalp gözü ise kederle ve hüzünle doludur. Gözyaşları buradan akarak ilk kurnayı kederle doldurur. Çift kurnalar dolduğunda taşar ve böylelikle hatıralar tekrar canlanmaya başlar.

🔹 Taşan su ise en alttaki delikten çıkarak, zemindeki çark-ı felekten geçer ve yerin altında kaybolur. Bu ise zamanın sonsuzluğunu ve hayatın akışını yansıtır.

Osmanlı'ya tanıklık etmiş çeşmeler

  • 10
  • 11

🔹 Adına çeşmeler yapılan, şiirler yazılan Dilara Bikeç'in türbesi, Han Sarayı'nın duvarına bitişiktir. Bazı kaynaklarda Gözyaşı Çeşmesi'nin türbenin duvarına bitişik olarak yapıldığı da belirtilmektedir.

Tarihçi Gayvoronskiy Bahçesaray Çeşmesi'ni şöyle anlatıyor:

"Bahçesaray çeşmesi mütevazı bir yapıdır ancak büyük bir sanatsal zevkle yapılmıştır. Mermerden ustaca oyulmuş meyveler, çiçekler, yapraklar, sütunlar, süs eşyaları yarı saydam görünür; tek bir kıvrılma ve tek bir çiçek birbirini tekrarlamaz. Nişin ortasına beş yapraklı bir çiçek oyulmuştur. Bu bir süzgeçtir: ondan damla damla su bir mermer kaseye damlar, oradan yanlardaki iki küçük kaseye yayılır, yine orta sıradaki büyük bir kasede toplanır ve bu üç kez tekrarlanır. Çeşmenin dibinde küçük bir drenaj havuzu bulunmaktadır. Kenarına oyulmuş sıra sıra delikler, suyun onu neredeyse ağzına kadar doldurması ve burada oyulmuş çift sarmal üzerinde neşeli bir girdapta kıvrılarak aşağıdaki mermer levhanın üzerine bir çınlayan akıntılar yelpazesiyle dökülmesi gerektiğini gösterir."

Şair Şeyhi ise bu güzide çeşme için şu satırları kaleme almıştır:

"Allah'a şan olsun! Güldü yine Bahçesaray'ın yüzü:
Düzenlendi akıllıca Büyük Kırım Hanı'nın lütfu.
Çevresine su verdi, sürekli gayreti sayesinde,
Ve isterse Allah, yapar daha iyi şeyler bile.
Buldu keskin zekasıyla suyu ve düzenledi güzel bir çeşme.
Kim denemek isterse, çıkar su oradan ve görür şunu:
Şam'ı da gördük Bağdat'ı da (ve) görmedik onun benzerini hiç!
Her susayana okur Şeyhi, bu çeşmenin ağzından şu sözleri:
Gelin ve için şifalı kaynağın en saf suyunu!"

Osmanlı çeşme mimarisinin 5 eşsiz örneği

  • 11
  • 11

4 - Kırlangıç Yuvası

🔹 1912 yılında, Kırım'ın Gaspra Kasabası'nda yapılan kale, 40 metre yüksekliğindeki Aurora Yamacı'na inşa edilir. Mimarı, Leonid Sherwood tarafından Neogotik bir tarzda tasarlanır.

Leonid Sherwood kimdir?
28 Nisan 1871'de Rusya'da doğan heykeltıraş ve mimardır.

🔹 Kırım'ın simgesi kabul edilen bu eşsiz yapı,Karadeniz kıyısındaki Ai-Todor Burnu'na bakmaktadır. Bu kale, Kırım'ın en popüler turistik mekânlardan birisi sayılır. Bu konuma inşa edilen ilk bina, Rus bir general için 1895 yılında yapılır.Daha sonra kulübenin mülkiyeti Rus çarının doktoruna geçer.

🔹 1930'larda okuma kulübü yapılan bina, güvenlik nedeniyle kapatılır ve uzun yıllar kullanılamaz. 1968 yılında yapı yenilenir, 1975 yılında ise restoran olarak hizmet vermeye başlar. 2011'de kısa süreliğine restorasyon çalışmaları nedeniyle kapatılır.

🔹 Yapı, bir giriş salonu, ziyaretçi odası, kuleye çıkan merdivenler ve her kata bir tane olacak şekilde iki yatak odasını barındırır. Dış tarafı olan gözlem terasından deniz ve Yalta kıyıları, ziyaretçilere görsel şölen yaşatır.

Neogotik ne demek?
Avrupa'da XII. yüzyılda ortaya çıkan ve Rönesans'a kadar gelişen, eserlerde sivri hatların belirgin olduğu mimari bir üsluptur.

Cenevizlilerin ticaret yolundaki tarihi kaleler

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN