Topkapı Sarayı'nda tarihin en büyük restorasyonu...
YÜZYILLARCA Osmanlı Hanedanına ev sahipliği yapmış Topkapı Sarayı tarihinin en büyük restorasyonuyla yenileniyor. 80 bin metrekare olan müze alanı çalışmalar sonunda 400 bin metrekareye ulaşacak. Restorasyonu tamamlanan yapılar ve yenilenen sergi salonları ziyaretçilerle buluşmaya başladı. Son olarak III. Ahmed Kütüphanesi, Altın Yol ve Matbah-ı Amire/Saray Mutfaklarının ziyarete açıldığı sarayda önümüzdeki günlerde ise Saray Mutfakları'nın Koğuşları, Hamamı, Mescidi ve Kalayhanesi; Padişah, şehzade ve sultanların kıyafetleri ile aksesuarlarının sergileneceği Seferli Koğuşu açılacak.
Giriş Tarihi: 25.08.2018
17:05
Güncelleme Tarihi: 25.08.2018
17:09
MEKANLAR ASLINA UYGUN YAPILIYOR
Sarayda yakın zamanda ziyarete açılan ve açılacak yerler hakkında da bilgi veren Erdoğdu, "Saray yapıları ve Harem'de kapsamlı bir restorasyon çalışması sürüyor. Harem'de hizmete mahsus yapılar taşınarak restorasyon çalışmaları başlatıldı. İlk olarak Hünkar Sofası'nın restorasyonu tamamlanarak ziyarete açıldı. Zülüflü Baltacılar Dairesi, Altın Yol ve Karaağalar Taşlığı bu açılışı takip etti. Son olarak Haziran ayında III. Ahmed Kütüphanesi ziyarete açıldı. Restorasyonları tamamlanan yapıların teşhir-tanzim ve tefrişleri yapılarak ziyarete açılmaya devam edecek" dedi.
PADİŞAH VE SULTAN KIYAFETLERİ DE GÖRÜLEBİLECEK
Yakın zamanda Saray Mutfakları'nın ziyarete açıldığını ifade eden Erdoğdu, "Önümüzdeki 3 ay içinde mutfak koğuşlarını ziyarete açacağız. Saray Mutfağı konseptine uygun olarak Sarayda kahve, Kiler-i Amire'ye atfen saklama ve depolama kapları ile mutfak araç gereçleri sergilenecek. Yine Seferli Koğuşu'nda padişah elbiseleri, aksesuarları, şehzade ve sultan kıyafetleri sergilenecek, Osmanlı kumaşlarına da ışık tutulacak. Bunlar sergilenirken Seferli Koğuşu'nun restorasyonu esnasında çıkan mimari kalıntılar da sergilenmiş olacak" diye konuştu.
YENİ ESERLER GÜN YÜZÜNE ÇIKIYOR
Ana saray yapılarında tematik, yeni tahsis edilen mekanlarda ise daha çok kronolojik-tematik sergilemeler planladıklarını söyleyen Erdoğdu, "Hazine koğuşu, geçmişte de Yazma Eserler Kütüphanesi'nin sergi salonu olarak kullanılmıştı. Yine aynı şekilde hem mekanı anlatan, mimariyi gösteren hem de yazma eserler koleksiyonunu tanıtan bir düzenlemeyle ziyarete açılmış olacak. Sadece mekânlar değil, avlu ve bahçelerin de aslına uygun peyzajları yapılarak açık sergileme alanları oluşturulacak" dedi.
HER NOKTADA UMULMADIK DETAYLAR
22 yıldır Topkapı Sarayı'nda Kontrol Amiri olarak görev yapan Nevhiz Koyukan da , hem tezyinat hem de yapım tekniği ve malzeme kullanımı açısından umulmadık detaylarla karşılaştıklarını söyledi. Dört yüzyılın mimari katmanlarının Topkapı Sarayı'nda gizlendiğini belirten Koyukan, " Yemiş Odası olarak bilinen III. Ahmed Hasodası'nda farklı dönemden izlere rastladık. Oda 16 metrekarelik küçük bir mekan olmasına rağmen 4.5 yıldır detaylı ve özenli çalışmalarla onarımına devam etmekteyiz. Her bir ahşap tezyinatlı panonun arkasından 16. , 17. ve 18. yüzyıla ait mimari detaylar ortaya çıkarttık. Gerekli konservasyon çalışmaları yapılarak koruma altına alınan bu detaylar, sarayın önceki yüzyıllardaki kullanımına ait izler olup belge niteliği taşımaktadırlar. Sultan İbrahim Odası'nda da 17. yüzyıla tarihlenen zengin malakari detayları sıva altından gün ışığına çıkardık" ifadelerini kullandı.
Tavan sıvalarının altından çıkan taşıyıcı sistemde, dövme demir elemanlar arasında yer alan T şeklindeki yaprak tuğlaların ilk defa tespit edildiğini ve bu sistemin o döneme ait bir volta döşeme sistemi olduğunu belirten Koyukan, III. Selim Dua Odası'nda karşılaştıkları 18. yüzyıla ait 'sgrafitto tekniği'nde altın varak uygulamasını, yine şimdiye kadar Topkapı Sarayı'nda yalnızca bu mekânda tespit ettiklerini açıkladı.