Arama

  • Anasayfa
  • Galeri
  • Tarih
  • Tüm engellemelere rağmen istikbalini göklerde arayan adam; Nuri Demirağ

Tüm engellemelere rağmen istikbalini göklerde arayan adam; Nuri Demirağ

Bir çok girişiminin yanında demiryolu yapmakla ün kazanan daha sonra uçak fabrikası ve uçuş okulu açan Nuri Demirağ,aynı zamanda ülkemizin ilk Türk yolcu uçağını yapan kişidir. Yaşadığı bütün olumsuzluklara rağmen "zafer uçakların kanatlarındadır" ilkesiyle yola çıkan Demirağ, fabrikasında ürettiği yolcu uçağının uçuş tecrübesi 10 Ocak'ta Yeşilköy'de yaptı. Fakat çeşitli engellemeler nedeniyle Demirağ'ın çabalarıyla kurulan uçak fabrikasında üretilen uçakların satışı mümkün olmadı. Sizler için Türkiye'nin ilk Türk yolcu uçağını üreten Nuri Demirağ'ı ve yaşadıklarını derledik.

  • 9
  • 13
TÜRK HAVA KURUMU SİPARİŞLERİ NEDEN İPTAL ETTİ?
TÜRK HAVA KURUMU SİPARİŞLERİ NEDEN İPTAL ETTİ?

Türk Hava Kurumu, siparişleri iptal etti. Bu yüzden de Demirağ bundan büyük zarar etti. Demirağ'ın kuruma açtığı dava yıllar sürse de davayı THK kazandı. Bunun üzerine Demirağ fabrikayı kapatmak zorunda kaldı. THK, Demirağ'ınkiler yerine Fransız Henrio uçaklarını tercih etti. Ancak zaten demode olmuş bu uçaklar kısa süreli kullanıldıktan sonra ıskartaya çıkarıldı.

Yaşadığı olumsuz gelişmelere rağmen Nuri Demirağ yoluna devam eder. 'Nu.D.38' olarak adlandırılan, Türkiye'nin ilk yolcu uçağını üreterek 11 Şubat 1944'te ilk deneme uçuşunu yapan Demirağ, 26 Mayıs 1944'te İstanbul'dan Ankara'ya uçtu.

  • 10
  • 13
İNÖNÜ GİRİŞİMLERİ ENGELLEDİ
İNÖNÜ GİRİŞİMLERİ ENGELLEDİ

Nuri Demirağ'ın kardeşi, başlarından geçen olayları şöyle anlatır:

Ağabeyimin babama gönderdiği mektupta, "Babacığım, İspanya'dan altı adet uçak siparişi almıştık, onu tamamlamak üzereyiz. Aynı zamanda Cumhurbaşkanımız İnönü, Yeşilköy Hava Okulumuzu ziyarete gelecekler, bundan sonraki mektubum gecikecek." diye yazdı.
Bir ay sonra aldığımız mektup, bizim ve memleketimiz için üzücüydü: "Babacığım: Size üzücü bir haber vereceğim. Cumhurbaşkanımız geldiler. Hava alanını ve okulu gezdiler. Her şeyi beğendiler. Nuri Beyin odasına geçildi. Ben büroda onlara hizmet ediyordum. Nuri Bey, yaptığı işleri bir bir Cumhurbaşkanımıza ve yanındaki kişilere arz etti. Sonunda şöyle konuşma geçti:
- Nuri Bey, her şey çok mükemmel, daha ileriye gitmek için niçin devletle işbirliği yapmıyorsunuz?
- Teşekkür ederim. Senelerdir söylediğiniz hususta uğraştım. Fakat başaramadım. Devlet mensupları benden rüşvet istiyorlar.

Bu söz üzerine İnönü bozuldu.
- İspat eder misin?
- İspat ederim. Müsaade ederseniz evrakları getireyim, diye yazıhaneye geçti.
İnönü yanındaki zevata dönerek,
-Zenginliği başını döndürdü. Hava alanını istimlâk edin. Uçakları sattırmayın. Nuri Bey içeriye girdiğinde, İnönü ayağa kalkmış, kapıdan çıkarken karşılaştılar. Bir şey söylemeden otomobiline binerek ayrıldılar.
Sonunda uçakların kusurları var diye sattırılmadı. Hava alanı metrekaresi bir buçuk kuruştan istimlâk edildi. Yarım kuruş vergiye gitti. Bir kuruştan parasını aldı. Sayın İnönü yardımcı olsaydı, bugün dünyanın en iyi uçaklarını imal etmiş olacaktık."

  • 11
  • 13
ELDE KALAN UÇAKLAR KİLO HESABI SATILDI
ELDE KALAN UÇAKLAR KİLO HESABI SATILDI

Siyasî çevrelerden gelen çeşitli engellemeler sonucunda bu uçakların Türkiye içerisinde satışı mümkün olmadı. Demirağ'ın Yeşilköy'deki arazisi istimlak edildi. Ardından da Gök Okulu kapatıldı. Nuri Demirağ da elinde kalan son uçakları 'kilo hesabı' ile bir hurdacıya sattı ve mücadelesini bir başka mecraya taşıdı.

1957 yılının 13 Kasım'ında hayata veda eder. "Zafer uçakların kanatlarındadır" diye yola çıksa da büyük idealleri maalesef anlaşılamadı. Tüm hayatı boyunca, Gök Okulu'nun öğrencilerine seslendiği gibi; "İşretten, oyundan (kumar), iffetsizlikten, eğrilikten, tembellikten ve zulümkârlıktan" uzak biçimde yaşayıp kendisinden sonra gelen nesillerin ihtiyacı olan bir model karakter olageldi.

  • 12
  • 13
İSTİKBALİMİZ GÖKLERDEDİR
İSTİKBALİMİZ GÖKLERDEDİR

Tasvir-i Efkar Gazetesi'ne verdiği röportajda "Bu fabrikayı nasıl kurdunuz?" sorusunu şöyle cevaplar: "İstikbalimizin, istiklalimizin, şerefimizin göklerde olduğuna iman ettikten sonra, 5-6 sene bilfasıla yanıma mütehassıs gençleri de alarak Moskova'dan tut ta Londra'ya kadar uğrayıp uzun uzadıya tetkikler yapmadığımız yer kalmadı. Avrupa'nın bütün tayyare fabrikalarını, havacılık müesseselerini geceli gündüzlü dolaştık. Neticede her yerde gördüklerimizin içinden en mükemmellerini seçerek burayı kurduk."

Aynı röportajın devamında Kandemir, "Gelecekteki tasavvurlarınız nelerdir?" sorusuna ise: "Evvela bu müesseseyi fevkalade genişletmek, bir milyon iki yüz bin liraya mal olacak büyük Yeşilköy Gök Lisesini kurmak... Divriği'de binlerce genci sinesine alacak; telsizciliği, motorculuğu, pilotluğu, mühendisliği, paraşütçülüğü vesaire 12 şubeyi ihtiva edecek şekilde Gök Üniversitesi tesis etmek. Sonra… Şu çayırın bir kenarında, muradına ermiş insanların huzur ve saadetiyle oturup kahvemi içerken, bir işaretle yüzlerce tayyarenin birden havalandığını görmek" cevabını verdi. Bütün gayret ve çalışmalarına rağmen bu arzusu gerçekleşmez.

  • 13
  • 13
İLK PARAŞÜT ÜRETİM MERKEZİNİ DE KURDU
İLK PARAŞÜT ÜRETİM MERKEZİNİ DE KURDU

Nuri Demirağ. aynı zamanda Türkiye'de ilk paraşüt üretim merkezini kuran girişimci oldu. Paraşütün ipekten yapılması sebebiyle Üsküdar'da satın aldığı Hüseyin Avni Paşa korusunda dut ağacı ve ipek böceği yetiştirmek için girişimde bulunmuş ve ilk paraşüt imalatını gerçekleştirdi. Batının yaptığı her şeyi Türklerinde üretip yapabileceğine inan Nuri Demirağ'a göre zafer artık süngünün ucunda değil uçakların kanadındaydı. Havacılığa verdiği önemin en büyük nedeni bu gerçeği görmüş olmasıydı.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN