Türklerin ilk kadın generali: Kurmancan Datka
"Dağların Kraliçesi" olarak tanınan, Türkistan tarihinin efsanevi ismi Kurmancan Datka, Kırgızistan halkını bir araya toplayarak "ilk kadın general" olmuştur. Siyasette adından çokça söz ettirmiş ve Ruslarla mücadelelere girmiştir. Savaşçı kişiliğinin yanı sıra sanata olan sevgisiyle de tanınmış, "Ziynet" mahlasıyla şiirler kaleme almıştır. İşte günümüzde dahi dillerden düşmeyen hikayesiyle Kırgızların Ulu Datkası...
Giriş Tarihi: 14.12.2022
10:54
Güncelleme Tarihi: 10.01.2023
14:57
Sesli dinlemek için tıklayınız.
🔹 Tam da bu yıllarda Rus İmparatorluğu, Türkistan topraklarını işgale başlar. Böyle bir dönemde Hokand, Hive, Buhara Hanlıkları arasında anlaşmazlıklar yaşanmaktadır. İç karışıklığı fırsat bilen Ruslar, 1875 yılında Hokand Hanlığı'na saldırır ve bir sene içerisinde hanlığı tamamiyle ele geçirir.
🔹 Ele geçirilemeyen tek bir bölge vardır. O da Kurmancan Datka'nın yönettiği Alay Bölgesi'dir. Kırgız halkı silahlanmış bir şekilde Datka'nın komutasında, topraklarını koruma mücadelesi vermektedir. Fakat içlerindeki hain yüzünden Kurmancan, Ruslara esir düşer.
(X) "Cengiz Han'a Küsen Bulut" romanından alıntılar
🔹 Ordunun başındaki Rus General Skobelev, Kurmacan'a barış teklifi sunar. Datka ise bazı şartlar karşılığında teklifi kabul eder:
➡ Rus ordusuna karşı isyana iştirak eden Kırgızlar, cezalandırılmayacak. ➡ Savaş esirleri serbest bırakılacak. ➡ Memleketlerine dönmelerine müsaade edilecek. ➡ Mal mülkleri müsadere edilmeyecek. ➡ Savaşta zulüm gören halktan alınacak vergi miktarı daha aza indirilecek. ➡ Yerli halkın hukukları sınırlandırılmayacak. ➡ Dini inanç ve ibadetleri sınırlandırılmayacak. ➡ Bölgedeki cami ve medreseler yıkılmayacak. ➡ Yerli halkın örf ve adetlerine müdahale edilmeyecek.
DAĞLARIN KRALİÇESİ KURMANCAN
🔹 İki taraflı imzalanan antlaşma sonucu Kırgızlar ile Hokand Hanlığı Ruslara teslim olacak; Türkistan halkı fazla vergi ödemeyecek; dini, dili ve kültürlerini yaşamak da özgür olacaklardır.
🔹 Bu anlaşma Kırgız halkının geleceğini önemli derecede etkileyecektir. O yıllarda 65 yaşında olan Kurmancan Datka, Rus Generali'nin hayranlığını kazanmıştır. Skobelev ona "Alay Çariçesi" yani Dağların Kraliçesi unvanını vermiştir.
(X) Cengiz Aytmatov'un kaleminden bozkır
🔹 Dağların Kraliçesi Kurmancan, tam 30 yıl güneydeki Kırgızları adalet ve sevgi yönetmiştir. Oğulları ise ülkeyi yönetme de kendisine büyük katkılar sağlamıştır.
🔹 Her şey yolunda giderken Rusların en küçük oğlunu Kamçıbek'i, kendilerine karşı çıktığını ve kurallara uymadığı gerekçesiyle asacağını öğrendiğinde kahrolur.
🔹 Rus Generali, oğlunun idamını Kurmancan'ın bizzat izlemesini ister. Datka ise üzüntüden her ne kadar perişan olsa da evladının "şehit" olduğunun farkındadır.
🔹 85 yaşına gelen Kurmancan'ın artık direnecek gücü kalmamıştır. Son bir defa annelik içgüdüsüyle oğluna şu cümleler ile veda eder:
"Oğlum, metanetli ol, ecdadına bak, hangisi sıcak yatağında ruhunu teslim etti ki? Sen de şimdi onlardan biri olacaksın ve şehadet şerbetini içeceksin. Bu herkese nasip olmaz unutma."
🔹 Böylece çok sevdiği oğlunu, ebedi diyara yollar. Bu acı olayı yaşadıktan sonra akşam oğlunun mezarına gider ve şunları söyler:
"Ne mutlu ki sana şehadet şerbetini içtin ve beni de bir şehit anası yaptın."
(X) Bozkırın kalemi Cengiz Aytmatov'dan alıntılar