Arama

Dünya üzerindeki ilginç beslenme alışkanlıkları

Yemek yemek yaşamsal faaliyetlerimizin sürekliliği açısından önem arz eder. Hatta psikolojide de ihtiyaç piramidinin birinci basamağında yemek yeme ihtiyacını görmek mümkün. Günümüzde dünyanın beslenme modasında hangi tercihler ön planda?

  • 4
  • 9
‘ÇİĞ’ - RAW BESLENME
‘ÇİĞ’ - RAW BESLENME

Raw yani "çiğ" beslenme, vegan beslenmenin bütün kurallarına artı olarak, bitkilerin 40 derecenin üstünde pişirilmemesi ilkesine dayanıyor. Çiğ kuru yemişler, tohumlar, filizlendirilmiş baklagiller, kurutulmuş meyveler ve tüm taze meyve ve sebzeler yenilebiliyor. Sebzeler çiğ tüketildiğinde, içlerinde bulunan vitamin ve enzimler yok olmaz; vücudun pH seviyesi alkali (bazik) hâle gelir. Yapılan araştırmalar yüzde 75 oranında çiğ beslenmenin daha güçlü bir bağışıklık sistemi, daha kaliteli uyku ve enerjik bir bünye sağlayacağını söyleseler de uzun vadede bazı riskleri mevcut. Çiğ beslenenler, ileride veganları da tehdit eden B-12 eksikliği, protein yetersizliği ve sağlıklı kolesterolün düşmesi gibi tehlikelerle karşılaşabilir.

  • 5
  • 9
‘KOPARILAN SEBZELER ACI ÇEKİYOR’ - FRUTARYEN BESLENME
‘KOPARILAN SEBZELER ACI ÇEKİYOR’ - FRUTARYEN BESLENME

Kökünden koparılan sebzelerin de acı çektiği ve zarar gördüğü düşüncesiyle sadece meyveyle beslenme akımına frutaryenizm deniyor. Özellikle kökü olan patates, havuç, pancar gibi sebzelerin sökülürken katledildiğini ama meyvelerin ağaçlar tarafından başka yerlere taşınmak üzere bırakılan tohumlar olduğunu düşünüyorlar.

Kışın başka ülkelerden meyve sipariş eden, haşlanan veya dilimlenen sebzelerin çığlık attığını öne süren frutaryenler bile var. Bu beslenme türünde sağlığı korumak için fazlasıyla dikkat etmek, meyve ve kuru yemiş çeşitliliğini sağlamak gerekiyor. Bolca vitamin ve mineral alımı avantajına karşın aşırı fruktoz yüklemesi ve protein eksikliği sıkıntılara yol açabilir.

  • 6
  • 9
‘BALIK YİYEN VEJETARYEN’- PESKETARYEN
‘BALIK YİYEN VEJETARYEN’- PESKETARYEN

Kırmızı et ve kümes hayvanları tüketmeyen fakat deniz mahsullerini yemekte sakınca görmeyen pesketaryenleri, "balık yiyen vejetaryen" olarak tanımlayabiliriz. Bu beslenme türü genellikle zengin besin değerleri sebebiyle et tüketmek isteyen ama aynı zamanda kolesterol, yüksek tansiyon, gut gibi hastalıklardan korunmayı da amaçlayan 40 yaş üzeri kişiler tarafından tercih ediliyor.

Asya ülkelerinde obezite vakalarının az görülmesinin ve ömrün uzun olmasının sebebinin omega-3 ve astaksantin (bir çeşit antioksidan) içeren deniz ürünlerinin çok tüketilmesi olduğu saptanmış. Ancak pesketaryenlerin vejetaryenler ve veganlar gibi kendi içinde tutarlı bir felsefeye sahip oldukları söylenemez.

  • 7
  • 9
‘KARBONHİDRATTAN SINIRLI ALIM’ - KETOJENİK BESLENME
‘KARBONHİDRATTAN SINIRLI ALIM’ - KETOJENİK BESLENME

Karbonhidratları önemli ölçüde sınırlayıp yağ ve protein tüketimini artırmayı amaçlayan ketojenik beslenmeyi de son zamanlarda sık sık duyduğunuza eminiz. Peki nasıl ketojenik beslenebilirsiniz? En temel şekliyle; ekmek, pilav, makarna gibi karbonhidrat içeren gıdalar yerine tereyağı ve zeytinyağı gibi sağlıklı yağları, kuruyemişi, süt ve süt ürünleri, et çeşitlerini tercih ederek.

Böylece vücudunuza enerjisini karbonhidrattan almaya alışmışken bunu yağdan almasını öğretiyor, enerji sağlamak için yağ yakmaya başlıyorsunuz. Siz de tahmin edersiniz ki, böylelikle kilo vermeniz oldukça kolaylaşıyor. Bu beslenme şeklinin midenizi rahatlatmak, migren ataklarını azaltmak, cildinizi güzelleştirmek, kan basıncını dengelemek ve tatlı krizlerinizi azaltmak gibi birçok faydası daha var.

  • 8
  • 9
‘NE YERSEN OSUN’ - VEJETARYEN BESLENME
‘NE YERSEN OSUN’ - VEJETARYEN BESLENME

Latince "vegetus" (canlı, sağlıklı, hayat dolu) kelimesinden gelen vejetaryenlik, 19'uncu yüzyılın ortalarında terimleşti ve taraftar bulmaya başladı. Et yememe ilkesiyle beslenen vejetaryenler de kendi içlerinde üçe ayrılıyor: Ovo-vejetaryenler, yumurta yiyor fakat süt tüketmiyor; lakto-vejetaryenler, yumurta yemiyor ama süt tüketiyor; lakto-ovo vejetaryenler ise süt ve yumurta tüketiyorlar.

Sağlık sebebiyle, hayvan hakları kaygısıyla veya dini nedenlerle vejetaryenlik tercih edilebiliyor. Kadim medeniyetlerin çoğunda ortak görülen "Ne yersen osun" anlayışının etkisiyle Mısır kâhinlerinin, Budistlerin, Iranlı putperest rahiplerin, Zerdüştlerin, Antik Yunan filozoflarının et yemedikleri biliniyor. Newton, Pascal, T. Edison, Leonardo da Vinci, Einstein, Franz Kafka, Tolstoy, J.J. Rousseau, Adolf Hitler gibi bazı tarihî simaların da vejetaryen olduğu söyleniyor.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN