Arama

Geçmiş zaman rüzgarını günümüze taşıyan nostaljik aletler

Ahmet Hamdi Tanpınar, Beş Şehir'in sonunda "Hayır muhakkak ki bu eski şeyleri kendileri için sevmiyoruz. Bizi onlara doğru çeken bıraktıkları boşluğun kendisidir. Ortada izi bulunsun veya bulunmasın, içimizdeki didişmeden kayıp olduğunu sandığımız bir tarafımızı onlarda arıyoruz." cümlelerini kurar. Bizi maziye götüren şeyleri neden sevdiğimizin cevabı hepimiz için farklıdır. Fakat eskiye ait birçok unsurun hepimizin hayatlarında bir karşılığı vardır. İlk alınan radyonun heyecanını veya gramofonunuzdan yayılan sesi huzurla dinlediğinizi hatırladığınızda bambaşka iklimlere doğru yolculuğa çıkabilirsiniz. Geçmiş zaman rüzgarını günümüze taşıyan nostaljik aletleri sizler için derledik.

  • 7
  • 15
PİKAP
PİKAP

Pikapın tarihçesi

📀Pikap, plaklar üzerine kaydedilmiş ses sinyallerini okumaya yarayan kaynak cihazdır. Elektrikle çalışan gramofonlara pikap adı verilir. Dış Dizaynı da belli oranda gramofondan daha farklıdır. Şasi, kol, tabla, motor ve iğne, iğne ana parçalarıdır. Plak üzerine üretim aşamasında aktarılmış olan, göz ile görülemeyecek kadar ufak girinti çıkıntılar okunarak ses sinyali üretilmektedir.

📀Çeşitli devirlerde üretilmiş plakları okuyabilen farklı pikaplar üretilebildiği gibi genel olarak tüm formatları destekleyen okuyucular da bulunmaktadır. Günümüzde özellikle 45 ve 33 1/3 turluk plaklar daha yaygın olsa da, 78 devirlik plakları da okuyabilen pikaplar bulunmaktadır.

🔍 Radyolar hayatımızın neresinde?

Pikap çeşitleri

📀Genel olarak iki tipi bulunmaktadır:

1.Pikap tablasının motor tarafından direkt olarak döndürüldüğü tipler.
2.Motor torkunun tablaya bir kayış vasıtası ile aktarıldığı modeller.

🔸 Günümüzde en çok kabul gören ikinci tipte üretilen modellerdir. Hatta son yıllarda motor ana şasinin dışına taşınarak, oluşabilecek titreşimlerin azaltılmasına yönelik iyileştirmeler de sağlanmıştır.

Günümüzdeki kullanımı

📀Teknolojinin gelişimi plak endüstrisinin öleceğini düşündürse de bu durum tam tersi gelişmiştir. Yıllardır modern zamana tutunan ve kendisine geniş bir yer edinen plaklar, bilhassa günümüzde yoğun bir ilgiyle karşı karşıya. Çünkü en yüksek müzik kalitesini alabileceğimiz bir formattır pikap.

📀Günümüzde pikap üreticileri teknolojik faaliyetlere önem vererek bugünün kullanıcılarının isteklerine hitap eden yeni özelliklerle donanmış teknolojileri arttırmaktadır. Kısacası, modern plakçalarlar, günümüzün hızlı ilerleyen yeniliklerine ayak uydurarak, geçmiş yüzlerce yıl boyunca mükemmelleşmiş ve kanıtlanmış işlevselliği kullanarak müzik dünyasında öne çıkan noktasını koruyor.

  • 10
  • 15
RADYO
RADYO

Radyonun tarihçesi

📼İtalyan kâşif Guglielmo Marconi radyonun babası olarak kabul edilir. İngiliz bilim adamı James Maxwell 1865 yılında elektronik olarak üretilen radyo dalgalarının yayılma teorisini kurmuş ve Alman fizikçisi Heinrich Hertz, 1888 yılında Maxwell'İn teorisini pratik olarak gerçekleştirerek bu konuda öncülük etmişlerdir.

📼Marconi ile birlikte 1898 yılında ilk radyo resmen doğmuş oldu. İlk kullanımı gemiden sahile haberleşme içindi. 1923 yılında yüksek frekans radyo dalgalarının iyonosfere çarparak dünyaya döndüğü ispatlanınca radyo, deniz aşırı haberleşme de dâhil olmak üzere hızla yaygınlaştı.

🎬Marconi bir gemide geliştirdiği radyo ile kıyıda bulunan hizmetçisine kablosuz telgraf aracılığıyla 3 tane S harfi yolladı. Mignani'nin asistanı da sinyali aldığı zaman ateş edecekti. Marconi 3 S'i yollama komutunu verdiğinde yeryüzünde ilk defa radyo dalgaları yayıldı, 3 S uzayda dolaştı, dolaştı ve alıcıya ulaştı. Alıcıya ulaştığını gören hizmetçi Mignani tetiği çekti. Deney başarılıydı. Böylelikle ilk radyo da pratik olarak çalışmış oldu.

🔍 Eskinin hiç eskimeyen adı: Radyo

  • 11
  • 15

Ülkemizdeki ilk radyo yayınları

📼Türkiye'de radyo yayınlarının tarihi 1927 yılına kadar dayanır. 1927 yılında Türkiye Telefon Telsiz Anonim Şirketi (TTTAŞ) tarafından yapılan denemeler Türkiye'de gerçekleştirilen ilk radyo iletişimi olarak kabul edilir. TTTAŞ'nin yaptığı bu deneme yayınları henüz kimsede radyo alıcısı olmadığından her akşam postane binasının kapısının üzerine yerleştirilen hoparlör aracılığı ile halka duyurulur.

📼Kâr amacı güden bir şirket olarak devlet desteği ile kurulmuş olan TTTAŞ yaklaşık on yıllık bir sürede radyo yayıncılığına önemli bir ivme kazandıramaz. Bir bakıma, Türkiye'ye radyonun gelişi, 1927 yılı göz önüne alındığında hiç de geç sayılamaz. Fakat daha sonra yaşanan duraksama dönemi, radyonun Türkiye'deki gelişimini yavaşlatan bir süreç olarak göze çarpmaktadır. 1936 yılında ise radyo yayını yapma izni bir devlet kurumu olan Posta Telgraf Telefon İşletmesine (PTT) devredilir.

📼Bu gelişme radyo yayınlarının doğrudan devlet kontrolü altına geçmesi açısından, Türk yayıncılık tarihinde önem taşır. Çünkü 1936 yılına kadar Türkiye'deki radyo yayınlarını gerçekleştiren TTTAŞ, bir devlet teşekkülü değil, özel sermaye ortaklığıyla kurulmuştu. 1940 yılında ise Türkiye'deki radyo yayınları izni T.C. Başbakanlığına bağlı olan Matbuat Umum Müdürlüğüne devredildi.

📼1946 yılına kadar süren bu dönem, radyo yayınlarının 1946 yılında Basın-Yayın ve Turizm Genel Müdürlüğünce yapılmaya başlamasına dek sürdü. 60'lı yıllarda, Ankara, Adana, Antalya ve Gaziantep illerine kurulan vericilerle yayın bölgesi daha da genişletildi. 1961 yılında ülkemizde iki milyona yakın radyo alıcısı varken, bu rakam 1980 yılında dört buçuk milyona ulaştı. 1964 yılında yayın yetkisi, TRT yani Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu'na aktarıldı ve TRT, tarafsız radyo yayınları yapmakla görevlendirildi.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN