Geçmiş zaman rüzgarını günümüze taşıyan nostaljik aletler
Ahmet Hamdi Tanpınar, Beş Şehir'in sonunda "Hayır muhakkak ki bu eski şeyleri kendileri için sevmiyoruz. Bizi onlara doğru çeken bıraktıkları boşluğun kendisidir. Ortada izi bulunsun veya bulunmasın, içimizdeki didişmeden kayıp olduğunu sandığımız bir tarafımızı onlarda arıyoruz." cümlelerini kurar. Bizi maziye götüren şeyleri neden sevdiğimizin cevabı hepimiz için farklıdır. Fakat eskiye ait birçok unsurun hepimizin hayatlarında bir karşılığı vardır. İlk alınan radyonun heyecanını veya gramofonunuzdan yayılan sesi huzurla dinlediğinizi hatırladığınızda bambaşka iklimlere doğru yolculuğa çıkabilirsiniz. Geçmiş zaman rüzgarını günümüze taşıyan nostaljik aletleri sizler için derledik.
Giriş Tarihi: 24.09.2020
09:07
Güncelleme Tarihi: 29.03.2022
11:11
Günümüzdeki kullanımı
📀Teknolojinin gelişimi plak endüstrisinin öleceğini düşündürse de bu durum tam tersi gelişmiştir. Yıllardır modern zamana tutunan ve kendisine geniş bir yer edinen plaklar, bilhassa günümüzde yoğun bir ilgiyle karşı karşıya. Çünkü en yüksek müzik kalitesini alabileceğimiz bir formattır pikap.
📀Günümüzde pikap üreticileri teknolojik faaliyetlere önem vererek bugünün kullanıcılarının isteklerine hitap eden yeni özelliklerle donanmış teknolojileri arttırmaktadır. Kısacası, modern plakçalarlar, günümüzün hızlı ilerleyen yeniliklerine ayak uydurarak, geçmiş yüzlerce yıl boyunca mükemmelleşmiş ve kanıtlanmış işlevselliği kullanarak müzik dünyasında öne çıkan noktasını koruyor.
Radyonun tarihçesi
📼İtalyan kâşif Guglielmo Marconi radyonun babası olarak kabul edilir. İngiliz bilim adamı James Maxwell 1865 yılında elektronik olarak üretilen radyo dalgalarının yayılma teorisini kurmuş ve Alman fizikçisi Heinrich Hertz, 1888 yılında Maxwell'İn teorisini pratik olarak gerçekleştirerek bu konuda öncülük etmişlerdir.
📼Marconi ile birlikte 1898 yılında ilk radyo resmen doğmuş oldu. İlk kullanımı gemiden sahile haberleşme içindi. 1923 yılında yüksek frekans radyo dalgalarının iyonosfere çarparak dünyaya döndüğü ispatlanınca radyo, deniz aşırı haberleşme de dâhil olmak üzere hızla yaygınlaştı.
🎬Marconi bir gemide geliştirdiği radyo ile kıyıda bulunan hizmetçisine kablosuz telgraf aracılığıyla 3 tane S harfi yolladı. Mignani'nin asistanı da sinyali aldığı zaman ateş edecekti. Marconi 3 S'i yollama komutunu verdiğinde yeryüzünde ilk defa radyo dalgaları yayıldı, 3 S uzayda dolaştı, dolaştı ve alıcıya ulaştı. Alıcıya ulaştığını gören hizmetçi Mignani tetiği çekti. Deney başarılıydı. Böylelikle ilk radyo da pratik olarak çalışmış oldu.
🔍 Eskinin hiç eskimeyen adı: Radyo
Ülkemizdeki ilk radyo yayınları
📼Türkiye'de radyo yayınlarının tarihi 1927 yılına kadar dayanır. 1927 yılında Türkiye Telefon Telsiz Anonim Şirketi (TTTAŞ) tarafından yapılan denemeler Türkiye'de gerçekleştirilen ilk radyo iletişimi olarak kabul edilir. TTTAŞ'nin yaptığı bu deneme yayınları henüz kimsede radyo alıcısı olmadığından her akşam postane binasının kapısının üzerine yerleştirilen hoparlör aracılığı ile halka duyurulur.
📼Kâr amacı güden bir şirket olarak devlet desteği ile kurulmuş olan TTTAŞ yaklaşık on yıllık bir sürede radyo yayıncılığına önemli bir ivme kazandıramaz. Bir bakıma, Türkiye'ye radyonun gelişi, 1927 yılı göz önüne alındığında hiç de geç sayılamaz. Fakat daha sonra yaşanan duraksama dönemi, radyonun Türkiye'deki gelişimini yavaşlatan bir süreç olarak göze çarpmaktadır. 1936 yılında ise radyo yayını yapma izni bir devlet kurumu olan Posta Telgraf Telefon İşletmesine (PTT) devredilir.
📼Bu gelişme radyo yayınlarının doğrudan devlet kontrolü altına geçmesi açısından, Türk yayıncılık tarihinde önem taşır. Çünkü 1936 yılına kadar Türkiye'deki radyo yayınlarını gerçekleştiren TTTAŞ, bir devlet teşekkülü değil, özel sermaye ortaklığıyla kurulmuştu. 1940 yılında ise Türkiye'deki radyo yayınları izni T.C. Başbakanlığına bağlı olan Matbuat Umum Müdürlüğüne devredildi.
📼1946 yılına kadar süren bu dönem, radyo yayınlarının 1946 yılında Basın-Yayın ve Turizm Genel Müdürlüğünce yapılmaya başlamasına dek sürdü. 60'lı yıllarda, Ankara, Adana, Antalya ve Gaziantep illerine kurulan vericilerle yayın bölgesi daha da genişletildi. 1961 yılında ülkemizde iki milyona yakın radyo alıcısı varken, bu rakam 1980 yılında dört buçuk milyona ulaştı. 1964 yılında yayın yetkisi, TRT yani Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu'na aktarıldı ve TRT, tarafsız radyo yayınları yapmakla görevlendirildi.
Günümüzdeki kullanımı
📼İnsanların başına geçerek sevinçli huzurlu anlar yaşadığı eski radyolar günümüzde farklı teknolojik aletlerin yaygınlaşması ile birlikte arka plana atıldı. Artık onları daha çok antikacı dükkanlarının vitrinlerini süslerken görebiliyoruz. Kullanımı devam etse de çoğunlukla maziye karışan bu güzel aletten hafızlarımızda kalan bir manzara var: Radyonun çevresinde toplanıp küçük bir kutudan yayılan ses ile türlü duyguları aynı anda yaşayan insanların tatlı huzuru...
🔍 Kaybolan bir program geleneği: Radyo tiyatroları
Kum saatleri içinde kum olan, altı üstü geniş, beli ince, bir sıvının ya da çok ince taneli bir katının bir delikten geçerken daima aynı zamana ihtiyaç göstereceği ilkesine dayanarak çalışan zaman ölçme aracıdır.
📌Akış hızının sabit olmayıp, işlemin toplam süresinin sabit oluşu bu saatlerin dezavantajıdır. Saatlerde kumun yanında, zaman zaman pudra haline getirilmiş yumurta kabuğu, cıva ya da ince toz siyah mermer de kullanılmıştır.
🔍 Geçmişten günümüze saat çeşitleri