Modern çağın takıntı haline getirdiği hastalık: Hipokondriyazis sendromu nedir?
Modern çağda hastalığın tedavisinden çok, sağlıklı halin korunması önem kazandı. Fakat bu durum sağlığını takıntı haline getiren ve sürekli endişe halinde olan hipokondriyazise sendromundan muzdarip insanların ortaya çıkmasına yol açtı. Hastalık hastalığı da denilen bu sendromun şizofreni, depresyon, anksiyete bozuklukları gibi rahatsızlıklarla benzer belirtiler gösterdiğini biliyor muydunuz?
Giriş Tarihi: 13.03.2020
08:44
Güncelleme Tarihi: 23.07.2023
12:44
Hastalık hastalığının teşhisi ancak diğer rahatsızlıkların olmadığı görülerek başlar. Hipokondriyazis sendromu bazen migren, mide ülseri gibi hastalıklarla karıştırılabilir. Fakat diğer rahatsızlıklarda, hastalık hastalığında olduğu gibi anksiyete, endişe ve ölüm gibi korkular ön planda değildir.
Ayrıca Akdeniz ateşi hastalığı gibi belirtilere ve şikayetlere neden olan romatolojik hastalıklar da bu hastalık ile karışmaktadır. Bazende bu tür hastalıklar nedeni ile kişilerde depresyon oluşur ve bu gibi bir durumda hastalık hastalığı zannedilebilir.
Hastalık hastalığı şizofreni, depresyon, anksiyete bozukluğu gibi hastalıklar ile benzer belirtiler gösterdiği için bunlar ile de karışabilir. Bu hastalarda organik bir hastalığın varlığını anlamanın diğer bir yolu da, anlatış biçimlerindeki farklılıktır.
HASTALIK HASTALIĞI NASIL TEDAVİ EDİLİR?
Hasta olma endişesi normal ve olağan bir histir. Fakat hissedilen sözde semptomlarla ilgili ayrıntılı bilgiler aramak endişeyle baş etmek için doğru bir yol değildir. İlk olarak, kişinin her fiziksel uyarıyı kontrol etmeyi ve tıbbi testler yaptırmayı, böylece de "hasta bir kişi" rolü yapmayı bırakmalıdırlar.
Kişinin probleminin, hastalıktan ziyade ona karşı duyulan büyük endişe olduğunu anlamaya ihtiyaçları vardır. Bu endişeyi yatıştırmaları gerekir.
TEDAVİDEKİ EN ÖNEMLİ NOKTA
Hastalık hastalığının tedavisinde en önemli nokta , hastanın organik bir rahatsızlığının olup olmadığını kanıtlayacak tetkiklerin ve muayenelerin yapılmasıdır.
Kişinin, bu hastalığı pekiştiren davranışlardan uzak tutuması gerekiyor. Örneğin, istirahat raporları, yatak istirahatleri gibi hastanın boş kalacağı durumlardan uzak tutulması gereklidir. Bunun yerine hastaya uğraşlar verilmesi, işinden gücünden kalmaması gibi boş kalmayacağı önerilerde bulunulması daha doğru olur. Bunların yanı sıra hastaya uzun süreli bir psikoterapi tedavisi de uygulanmalıdır.
Korkunuz üzerinde çalışmanız onu nasıl yöneteceğinizi öğrenmeniz için iyi bir yoldur. Bunun neden olduğunu, bununla ilgili neler yapılabileceğini araştırmalı ve bunu kabul etmeye çalışmalısınız.
Bir psikologla çalışmak, hasta olma korkusu da dahil olmak üzere korkularınızı yönetmeyi öğrenmek için mükemmel bir yoldur. Bu korkuyu doğru bir şekilde yönetmemeniz, büyük olasılıkla psikolojik bir hastalığa yakalanacağınız anlamına gelir.