Arama

Müslüman alimlerin çalışmalarında psikolojik boyutlarıyla "irade"

Pek çoğumuz, yapmamız gereken bir dizi işi nihayete erdirme konusunda oldukça zorlanıyoruz. Özellikle planlamanın olmaması, zamanın verimli kullanılamaması gibi sebepler, bu durumu daha da başa çıkılmaz hale getiriyor. Yaşamımız boyunca pek çok şey bize öğretilse de davranışlarımızı nasıl yönlendireceğimiz konusunda herhangi bir eğitim almıyoruz. İrade, tam da bu noktada devreye giriyor. Müslüman âlimlerin irade ile ilgili çalışmaları, çağdaş psikolojinin de ulaştığı en son boyutu ifade ediyor. Peki, Gazzali, Farabi ve İbn-i Sina irade hakkında ne söylüyor?

  • 5
  • 12
ARİSTO’YA GÖRE ‘AKLA BAĞLI OLAN FİKRÎ BİR ARZUDUR’
ARİSTO’YA GÖRE ‘AKLA BAĞLI OLAN FİKRÎ BİR ARZUDUR’

İnsan nefsinde bunun karşılıkları bilici ve yapıcı güçlerdir. Nefsin hareket ettirici gücü arzudur, bunun şehvâniyye ve gadâbiyye şeklinde iki kolu vardır. Arzu insanı harekete geçiren dinamik ruhî eğilim olup istek, öfke ve iradeyi içine alır. Şevk ve irade birer arzu türünden ibarettir.

Buna göre irade akla bağlı olan fikrî bir arzudur; şevk ve şehvet ise duyum ve tahayyülden ileri gelir. Böylece Aristo'ya göre irade sonuçta aklın uygun gördüğü hedefleri istemekten ibarettir.

  • 6
  • 12
FARABİ’YE GÖRE NEFSİN ‘ARZU GÜCÜ’ KİŞİYE NE SAĞLAR?
FARABİ’YE GÖRE NEFSİN ‘ARZU GÜCÜ’ KİŞİYE NE SAĞLAR?

Farabi'ye göre nefsin arzu gücü bir şeye istek duymayı veya ondan kaçınmayı sağlar. İrade bu arzu gücünden meydana gelir. Çünkü irade duyum, tahayyül ve düşünme gibi çeşitli idrak yollarıyla idrak edilen şeyleri arzu etme veya onlardan vazgeçmedir.

İrade idrak ve arzu gücünün birleşiminden meydana gelir, yani irade kişiliğin bütün bir sentezi olarak ortaya çıkar. Bu anlayış iradenin çeşitli derecelerinin varlığını kabul etmeyi gerektirir.

Usta kalemlerden alıntılarla zaman

  • 7
  • 12
FARABİ ÜÇ FARKLI İRADENİN VARLIĞINA DİKKAT ÇEKER
FARABİ ÜÇ FARKLI İRADENİN VARLIĞINA DİKKAT ÇEKER

İrade başlangıçta ancak duyumdan gelen bir istektir. İstek nefsin arzu gücü, duyum da duyum gücü ile olur, daha sonra nefsin hayal gücü ve ona bağlı istek gelişir. Bu irade tahayyülden doğan bir istektir.

Bu iki iradenin oluşmasından sonra üçüncü bir irade türü doğar ki bu da düşünme fiilinden gelen bir istek olup "ihtiyar" adını alır. Şu halde ihtiyar düşünme ve bilmenin sonucu olduğuna göre yalnız insana mahsus olan irade sadece ihtiyardır.

📌 Böylece Farabi iradeyi, "İdrak edilen şeyi arzu etme gücüyle istemektir" şeklinde tarif etmektedir.

  • 8
  • 12
İBN-İ SİNA İKİ ÖZELLİĞE İŞARET ETMİŞTİR
İBN-İ SİNA İKİ ÖZELLİĞE İŞARET ETMİŞTİR

İradeli davranışın tahlilinde bu şekildeki bir ayırım çağdaş psikolojinin bakış açısına da uygun düşer. Farabi gibi İbn-i Sina da irade ile ihtiyarı birbirinden ayırır. Ahlaki davranışın temeli ve kaynağı ihtiyardır, yani akla uygun seçimlerdir.

Öte yandan İbn-i Sina, iradeli fiillerde idrakin arzuyu uyandırdığı şeklindeki geleneksel görüşe arzunun da hayal gücünü harekete geçirebileceği görüşünü eklemiştir.

Erteleme hastalığı belirtileri nelerdir?

  • 9
  • 12
GAZZALİ’YE GÖRE BİLGİ İRADENİN ÖN ŞARTIDIR
GAZZALİ’YE GÖRE BİLGİ İRADENİN ÖN ŞARTIDIR

İnsan ruhunun şimdiki veya gelecekteki bir amacına uygun olan şeye yönelmesine irade denir. Diğer bir ifadeyle Gazzâlî canlı varlığı davranışa güdüleyen, fiili yapmaya sevk eden şehvet ve gazap türünden arzu gücüne irade, organları hareket ettirici güce de kudret demektedir.

Böylece psikolojiyle kelâm görüşü arasında bir köprü kurulmuştur. Gazzâlî, hayvan ve insanda ortak olan, menfaat elde etme veya engel ve eziyeti ortadan kaldırma yönünde bir eğilim olarak ele aldığı iradeyi bilgiye dayandırmaktadır. Bilgi iradenin ön şartıdır.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN