Osmanlı Sarayında bayram törenleri nasıl olurdu?
Ramazan'ın bereketini, huzurunu şükürle nihayetlendirdiğimiz bayram günleri eski zamanlardan bu yana gönülleri birleştiren zaman dilimleridir. Özellikle Ramazan medeniyeti olan Osmanlı'da bunun için özel çalışmalar yapılırdı. Peki, bayram törenlerinin Fatih Kanunnamesi'nde yasallaştığını biliyor muydunuz? Peki, kimler padişahın elini öperken kimler ayaklarını öperdi? Padişah kimleri ayakta karşılardı? İşte, tüm ayrıntılarıyla Osmanlı Sarayında bayram…
Giriş Tarihi: 04.06.2019
09:57
Güncelleme Tarihi: 19.05.2020
19:39
Bütün bunlar olurken mehter çalar ve divan çavuşları "Aleyke Avnullah (Allah'ın yardımı üzerine olsun) dualarıyla alkış tutarlardı. Böylelikle bayram ilan edilmiş olurdu.
Beş on dakika süren bu törenden sonra padişah tekrar Arz Odası'na dönerdi. Başta birinci imam olmak üzere padişahın huzuruna çıkan imam ve hatipler Kur'an'dan kısa sureler okurlardı. Bu merasim bittikten sonra padişah ağalarla birlikte Silahtarağa Köşkü'ne giderlerdi. Burada silahtar ağanın donattığı cins bir ata binen başçuhadar ağa mehter eşliğinde padişaha bir gösteri sunar, ardından ağar tarafından tomak oynanırdı.
Oyun bitiminde padişah adına silahtar ağa tarafından herkese çil para ve altın dağıtılırdı. Gösteriler bittikten sonra Mustafa Paşa Köşkü'ne geçen padişah burada iftarını açardı. Gece yarısına kadar meşaleler yakılır, mehter çalınır, sonrasında padişah dinlenmeye çekilirdi.
Osmanlı Sarayı'nda bayram sabahı yapılan asıl kutlamalar imsak vaktinden sonra başlardı. Arife gününde olduğu gibi sünnet odasında tören elbiselerini giyen padişah Hırka-i Şerif Odası'nda cemaatle sabah namazını kılardı. Namaz sonrası ilk bayramlaşma da burada gerçekleşirdi. Padişah, yakın çevresi olan darüssaade ağası, silahtarağa, çuhadarağa ve kırk has odalı ağalar ile Hırka-i Şerif Odası'nda bayramlaşırlardı. Ardından geniş katılımlı bayramlaşmanın yapılacağı Babüssaade önüne geçilirdi.
Padişah burada daha önceden hazırlanmış olan bayram tahtına otururdu. Teşrifat sırasına göre bayramlaşmaya gelenler yarım ay şeklinde padişahın yanına ve karşısına dizilirlerdi. Bu sırada devamlı surette mehter çalar ve divan çavuşları "Aleyke Avnullah!", "Uğurun açık olsun, ikbalin füzun, padişahım devletinle bin yaşa!", "Maşallah, mağrur olma padişahım, senden büyük Allah var!" nidalarıyla alkış tutarlardı.