Osmanlı Sarayında bayram törenleri nasıl olurdu?
Ramazan'ın bereketini, huzurunu şükürle nihayetlendirdiğimiz bayram günleri eski zamanlardan bu yana gönülleri birleştiren zaman dilimleridir. Özellikle Ramazan medeniyeti olan Osmanlı'da bunun için özel çalışmalar yapılırdı. Peki, bayram törenlerinin Fatih Kanunnamesi'nde yasallaştığını biliyor muydunuz? Peki, kimler padişahın elini öperken kimler ayaklarını öperdi? Padişah kimleri ayakta karşılardı? İşte, tüm ayrıntılarıyla Osmanlı Sarayında bayram…
Giriş Tarihi: 04.06.2019
09:57
Güncelleme Tarihi: 19.05.2020
19:39
Kanunname'de böyle yazılmakla beraber zaman içinde bayram törenlerinin uygulamasında teferruatta birtakım değişiklikler olmuştur. 17'nci yüzyılda yazılmış bir kanun külliyatında el öpme hakkının padişahın yakın çevresini teşkil eden Enderun ağalarından ayrı olarak devlet görevlilerinden sadece şeyhülislama verildiği yazılıdır. Diğer devlet görevlileri ise etek öpme hakkına sahiptiler.
Bununla beraber zaman içerisinde bazı değişikliklerin yaşandığı da bir gerçek. Özellikle yüksek seviyedeki devlet görevlilerinin padişahla bayramlaşmaları sırasında yapması gerekenler konusunda İmparatorluğun ilk dönemleri ile son dönemleri arasında teferruatta bazı farklar vardır. Sözgelimi 17'nci yüzyılın ikinci yarısında ve 19'uncu başında yazılan bir teşrifat ise Fatih döneminin aksine sadrazamın yerle beraber padişahın ayaklarını da öptüğü görülür. Şeyhülislam ise 17'nci yüzyılın ikinci yarısında el öpmeye devam ederken 19'uncu yüzyılın başında ise el öpmeyip etek öpmektedir.
Bayram kutlamaları sarayda arife gününden başlardı. Arife günü sünnet odasında tören elbiselerini giyen ve ikini namazını önde gelen Enderun ağalarıyla birlikte Hırka-i Şerif Odası'nda kılan padişah, daha sonra Arz Odası'na geçerdi. Bu arada Arz Odası'nın önünde arife günlerine mahsus olan sedefkârî taht kurulurdu. Arz Odası'ndan çıkan ve tahtta oturan padişahı Babüssaade önünde bekleyen Enderun ağaları karşılarlardı.
Bütün bunlar olurken mehter çalar ve divan çavuşları "Aleyke Avnullah (Allah'ın yardımı üzerine olsun) dualarıyla alkış tutarlardı. Böylelikle bayram ilan edilmiş olurdu.
Beş on dakika süren bu törenden sonra padişah tekrar Arz Odası'na dönerdi. Başta birinci imam olmak üzere padişahın huzuruna çıkan imam ve hatipler Kur'an'dan kısa sureler okurlardı. Bu merasim bittikten sonra padişah ağalarla birlikte Silahtarağa Köşkü'ne giderlerdi. Burada silahtar ağanın donattığı cins bir ata binen başçuhadar ağa mehter eşliğinde padişaha bir gösteri sunar, ardından ağar tarafından tomak oynanırdı.