Osmanlı şerbetleri nasıl yapılır? Ramazan'a özel Osmanlı şerbetleri
Osmanlı'nın en çok tükettiği içeceklerden olan şerbet sebillerde Allah rızası için dağıtılırdı. Hiçbir katkı maddesi olmadan hazırlanan Osmanlı şerbetleri, gazlı içeceklerin aksine vücuda yarar sağlar. Kimi şişkinliği giderir kimi vücuttan ödem attırır. Peki, sağlık deposu olan asırlık Osmanlı şerbetlerini evde yapmak ister misiniz?
Giriş Tarihi: 28.04.2020
09:30
Güncelleme Tarihi: 28.04.2020
09:34
Akşamdan demirhindiyi elinizle biraz açıp suya koyun, 1-2 taşım kaynatın, ateşi söndürüp ağzını da kapakla kapatın.
Sabahleyin ateşe koyup içine şekeri ilave edin, şeker eridikten sonra 1-2 taşım daha kaynatın. Soğuduktan sonra süzüp servis edin.
Geçmişten günümüze bakıldığında, limon ağacının ilk defa Çin'de ortaya çıktığı görülür. İlk limonata içeceği 14. yüzyılda serinlemek için limon suyu ve bal karıştırılarak yapılmıştır.
15. yüzyılda saray, konak ve köşklerde ise şekerin daha bol bulunur olması ile İstanbul mutfaklarında naneli limon şerbeti zevkle içilen bir şerbet olmuştur. Osmanlı saray limonatası olarak günümüze kadar gelmiştir. Limonun kalp çarpıntısına, kolesterolü düşürmeye, idrar yolları enfeksiyonlarına iyi geldiği bilinmekte olup C vitamini yönünden de son derece zengin olduğu görülür.
Naneli limon şerbetinin faydaları nelerdir?
Sağlığa oldukça faydalı olan nane ve limon C vitamini yönünden oldukça zengindir. Özellikle yaz aylarında naneli limon şerbeti yaparak ve buzdolabında beklettikten sonra soğuk tüketerek ferahlık sağlayabilirsiniz.
5 adet yıkanmış limon
1.5 su bardağı dolusu toz şeker
Yarım demet nane havanda dövülmüş
7-8 su bardağı su
Limonları kesip suyunu sıkın, bu suyu kabuklarıyla beraber cam bir kasede şeker ile karıştırıp ağzını kapatın, buzdolabında sabaha kadar bekletin.
Daha sonra suyu güzelce şekeri eritene kadar beklettiğiniz limon suyuna karıştırın, naneyi ilave edip 15 dakika naneyle bekletin, sonra süzün, taze nane yapraklarıyla birlikte soğuk servis yapın.
Osmanlı döneminde envai çeşit baharat Mısır Çarşısındaki baharatçı dükkanlarını süslerdi. Mekke Gülü, "hibiskus " da denilen nar çiçeği Sudan çöllerinde yetişir. Susuzluğu gidermesi dışında ölü hücreleri yenilediği, direnci arttırdığı ve bol miktarda C vitamini içerdiği bilinmektedir.
Nar çiçeği şerbeti, İstanbul'da, geçmiş dönemde şerbetçilerin olmazsa olmazlarından olan bir şerbettir. Yine o dönemlerde nar çiçeğinin, diş etlerini ve diş iltihaplarını tedavi etme özelliğinden de yararlanılmıştır.
Eskiden, geceden kaynatılıp sabaha kadar yaprakları içinde dinlendirilen nar çiçeği, daha sonra çay gibi şekerli ya da şekersiz içilirdi. Günümüzde, Mısır çarşısından kurusunu alıp aynı usulle tüketme imkanınız vardır.
Nar çiçeğinin faydaları nelerdir?
Günümüzün en sık yaşanan hastalıklarından biri olan kanser için nar çiçeği çayı ile kendinizi koruma altına alabilirsiniz. Çünkü nar çiçeği çayı kanserli hücrelerin yayılmasını önler.
C vitamini açısından zengin olan nar çiçeği çayı ile vücut direncini her zaman güçlü tutabilirsiniz.