Robotlar ve yapay zekâ hangi meslekleri elimizden alacak?
Geçtiğimiz yüzyılda hayatımızı kolaylaştıran ürünlerle ortaya çıkmıştı robot teknolojisi. Otomobil, telefon, uçak, televizyon, bilgisayarlar derken, kendimizi bir anda teknolojiyle bütünleşen bir hayatın içinde bulduk. İlerleyen yıllarda, bilgisayar tabanlı teknolojinin gelişmesiyle, dünya için de yeni bir sayfa açıldı. Hayal gücünün sınırlarını zorlayan yapay zekâ, gündelik yaşamımızın içine sızdı ve bugün pek çoğumuzun mesleğini elinden alacak seviyeye ulaştı. Peki, yaklaşık 500 milyon insanın işsiz kalmasına sebep olacağı tahmin edilen bu teknolojiler, gelecekte hangi meslekleri tehdit ediyor?
Giriş Tarihi: 09.10.2018
17:44
Güncelleme Tarihi: 10.10.2018
12:31
YAPAY ZEKÂ İNSANDAN DAHA ZEKİ OLABİLİR Mİ?
Akıllarda soru işareti bırakan bir başka konu ise, yapay zekânın insandan daha zeki olup olmayacağı yönünde.
Yapay zekâ aslında insanın öğrettiklerinden ibarettir yani bu anlamda hesap makinesi de bir yapay zekâdır; çünkü hesap makinesi de programlanmadan dört işlemi dahi yapamaz.
Ancak bunlar öğretildikten sonra o da bir yapay zekâya dönüşür. Sizin onlara söylediğiniz sayıları ona öğretilen bilgiler ile işler, yapay zekânın kendi başına düşünebildiğini söylemek bu anlamda doğru olmaz.
HAWKING HANGİ KONUDA UYARMIŞTI?
"Aklımız yapay zekâ ile güçlendirildiğinde neleri başarabileceğimizi bilemiyoruz. Belki bu yeni teknolojik devrimin araçlarıyla sanayileşme sonucu doğal yaşama verilen bazı zararları telafi edebiliriz. Ancak eminim sonuç olarak hastalık ve açlığı yok etmeyi hedefleyeceğiz."
Dünyaca ünlü fizikçi Stephen Hawking'e göre yapay zekâ, medeniyet tarihimizdeki en önemli buluş ve bu sayede hayatımız her açıdan büyük bir dönüşüm geçirecek.
Ancak Hawking, insanın üstün bir zekâ yaratırsa, "kendi yıkımının mimarı" olabileceği riskini de göz ardı etmiyordu.
Hawking, yapay zekâ çalışmalarının faydalarını anlatmakla birlikte, çoğu zaman bu konuya temkinli yaklaşmıştı. Bu teknolojinin çok güçlü otonom silahlar ya da baskı kurmada yeni yöntemler getirme tehlikelerinin de olabileceğinin altını çizmişti.
İnsanlığın karşısına çıkabilecek dış tehditlere karşı çalışmalar yapan Future of Life adlı enstitü de, Hawking'in bu uyarılarını destekliyor.
Yapay zekâ karşısında dikkatli olunması gerektiğini belirten, birçok profesör ve bilim insanı imza attığı açık mektupta, bu teknolojilerin insanların kontrolünden çıkmaması gerektiğinin de altını çizdiler.
Mektubun orijinalini buradan inceleyebilirsiniz…
YAPAY ZEKÂ VE ROBOTLAR İNSANLIĞIN SONU MU?
Özellikle son dönemde yapay zekâ ile alakalı konulara en çok yatırım yapan şirketlerin başında Google ve Facebook geliyor.
Ayrıca Google "kişiliğe sahip robot" teknolojisinin patentini aldı. Google'ın vizyonunda, her bir insana ait kişisel bir robot yerine; robotlar arasında aktarılabilecek kişilik özellikleri hedefleniyor. Patentte şu sözlere yer veriliyor:
"Kişilik ve duygu hali diğer robotlarla paylaşılabilir; böylece bir veya birden fazla cihazdaki robotlar klonlanarak kopyalanabilir. Bu sayede, kişi bir başka şehre seyahat etse bile, evindeki robotunun kişilik ve duygusal özelliklerini bulunduğu şehirdeki robota indirebilir. Böylece robotun kişiliği taşınabilir ve aktarılabilir olur."
KARŞIMIZDAKİ EN BÜYÜK VAROLUŞSAL TEHLİKE
Yapay zekânın olumlu bir güç olacağı yorumları yapılsa da, makinelerin geleceği hakkında kaygılı olan bir başka isim ise SpaceX'in kurucusu ve teknoloji uzmanı Elon Musk.
Elon Must insanlığı şu sözlerle uyarıyor: "Yapay zekâ karşımızdaki en büyük varoluşsal tehlike. "
Aynı zamanda Musk, yapay zekâya araştırmalarında düzenleme olması gerektiğini, böylece hataların önüne geçilebileceğini de belirtiyor.
DÜNYADA YAPAY ZEKÂ ÇALIŞMALARI
Yapay zekâya dayalı teknolojilerin sunacağı fırsatları kaçırmak istemeyen ülkeler, bu alanda güçlü yatırımlar yapıyorlar .
ABD'de Alphabet, Amazon, IBM, Facebook ve Microsoft'un bu alandaki rekabeti dikkat çekiyor. Güney Kore'de Samsung, LG, SK Telecom ve Hyundai gibi markalara yatırım yapıyor.
Çin Bilimler Akademisi tarafından geliştirilen, henüz ilk aşamasında olan yapay zekâ sistemlerinden biri ise, ülkenin dışişleri bakanlığı tarafından kullanılmaya başlandı. Uzmanlara göre, bu hamle ülkelerin stratejik hamle yetenekleri arasındaki uçurumu derinleştirebilir.