Tarihte en ölümcül salgınlara sebep olan 8 virüs 🔬
İnsanlık tarihi, yüzyıllar boyunca birçok ölümcül hastalığa tanıklık etti. Yüz binlerce ölümle sonuçlanan bu hastalıklar en az savaşlar kadar toplumlar üzerinde büyük yıkımlar yarattılar. Yakın tarihte ise SARS, domuz ve kuş gribi gibi hastalıklarla boğuştuk. İşte dünden bugüne tarihte insanlığın savaştığı ölümcül virüsler…
Giriş Tarihi: 01.05.2020
15:05
Güncelleme Tarihi: 22.07.2020
11:38
Pandemik İnfluenza A (H1N1) virüsünün neden olduğu domuz, kuş ve insan grip virüslerinin bir karışımı olarak karşımıza çıkmış olan yeni grip türüdür. İlk defa Mart 2009'da Meksika'da insanlar arasında görülmeye başlayan grip salgını hızla dünyaya yayılmış ve hatırlanacağı üzere Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) 11 Haziran 2009'da pandemi (faz 6) alarmı vermiştir. Geçen dönem güney yarı kürede görülen hastalık, kış mevsiminin gelmesiyle birlikte son haftalarda kuzey yarı kürede yayılmaya başlamıştır.
Domuz gribi, yediden yetmişe her yaştan insanı etkileyebilen, tehlikeli olabilen bulaşıcı bir hastalıktır.
DOMUZ GRİBİNİN BELİRTİLERİ NELERDİR?
Domuz gribi hastalığının sebep olduğu hastalığın belirtileri, mevsimsel grip ile hemen hemen aynıdır. Kişisel özelliklere göre değişmekle beraber domuz gribi belirtileri şu şekilde sıralanabilir; ateş, boğaz ağrısı, öksürük, vücut ağrıları, baş ağrısı, ateşe bağlı olarak üşüme en genel domuz gribi belirtilerindendir.
I. Dünya Savaşı'nda ortaya çıkan İspanyol gribi 20. yüzyılın en büyük felaketlerinden biri oldu.1918 yılının ilkbaharında Amerika'nın Kansas City şehrinde ortaya çıkan ve İspanyol gribi olarak adlandırılan grip salgını, milyonlarca insanın ölümüne yol açtı. Savaş dönemi olması bu hastalığın dünyanın dört bir yanına rahat bir biçimde yayılmasını oldukça kolaylaştırdı. Salgını önlemek için aşı uygulamaları yapılsa da bu gribin yayılmasını önleyemedi.
İspanyol gribi nedir? İspanyol gribi ile koronavirüs arasındaki benzerlikler
DOMUZ GRİBİNDEN KORUNMAK İÇİN NE YAPMALIYIZ?
Domuz gribinden korunmanın en iyi yolu öncelikli olarak o hastalığa yakalanmaktan kaçınmaktır. Domuz gribinden kaçınmak için uygulanması gereken birçok yöntem vardır.
Salgınların yaygın olduğu, özellikle mevsim geçişlerinde kalabalık ortamlardan kaçınmak, İş yerlerinde, evlerde ve okullarda en çok ortak kullanıma açık olan kapı kollarını, lavabo başlıklarını sık sık dezenfektanlar ile temizlemek,
Hastalığa yakalanmış kişilerle yakın temastan kaçınmak, hatta mümkünse aynı ortamda bulunmamak,
Eğer hastalığa yakalanılmış ise hastalığın daha fazla yaygınlaşmasını önlemek için maske kullanmak ve gerekirse sosyal yaşamdan uzaklaşmak,
Evde kullanılan yatak örtüleri, yastık kılıfları, yorgan, çarşaf, havlu vb. kişisel eşyaların temizliğine dikkat etmek ve sık sık değiştirmek,
Elleri sık sık, özenle yıkamak,
Hastalığı meydana çıkaran H1N1 virüsü sürekli evrim geçirerek yapısı değişse de önerilen domuz gribi aşısı kullanmak, bu hastalıktan korunmanın en etkili yöntemleridir.
Yiyecek ve içeceklere karışan dışkı maddeleriyle bulaşabilen Rotavirüs'ün 2008 yılında 453 binden fazla çocuk ve bebeği öldürdüğü düşünülüyor. Çocukların hemen hemen tamamının 5 yaşına kadar bu hastalığı geçirdiği düşünülmektedir. Hastalık çoğunlukla kış ve ilkbahar döneminde görülür. Hastalık etkeni olan virüs hasta bireyden sağlam kişilere çok kolayca, temas ile bulaşabilmektedir.
3 AYDAN KÜÇÜK BEBEKLER KORUNUYOR
3 ay ile 24 ay arasındaki çocuklarda daha ağır hastalık tablosuna yol açar. 3 aydan küçük bebeklerde ise anneden plasenta veya anne sütü ile geçen antikorlar bebeği koruyabilmektedir.
Hastalık; mikrop vücuda girdikten genelde birkaç gün sonrasında, hafif veya orta dereceli ateş ve kusma belirtilerine sebep olur. Bu durum genellikle 2 gün kadar sürer. Sonraki günlerde ise belirgin ishal ile devam eder ve çoğu hastada bu tablo 5-7 gün kadar sürebilir.
Tanısında klinik belirtilerin yanı sıra dışkıda etkenin saptanmasına yönelik ülkemizde de yaygın olarak yapılabilen laboratuvar testinden de yardım alınabilmektedir.