Unutkanlıkla baş etmenin yolları
Modern yaşamın beraberinde getirdiği unutkanlık, çoğu zaman normal gibi görünse de bazı hastalıkların ya da vücuttaki hormon yetersizliklerinin bir sonucu olarak ortaya çıkabiliyor. Ayrıca unutkanlık, ağır depresyon haliyle de kendini iyice belli ediyor. Peki, unutkanlığa yol açan nedenler neler? Hangi hastalıklarda unutkanlık görülür? Kur'an'da unutkanlıktan nasıl bahsediliyor? Hafızayı güçlendirecek beslenme önerileri neler? İşte unutkanlıkla baş etmenin yolları...
Giriş Tarihi: 14.08.2019
16:26
Güncelleme Tarihi: 14.08.2019
17:02
Folik asit eksikliği Doktor kontrolü altında olmadan yapılan diyetler Kafa travmaları gibi bellekte hasar meydana getirecek durumlar Kitap okuma alışkanlığının olmaması Doğru olmayan beslenme şekli
KUR'AN’DA UNUTKANLIK NASIL YER ALIR?
"Ey insanlar! İşte size Rabbinizden bir öğüt, kalplere bir şifâ ve inananlar için yol gösterici bir rehber ve rahmet (olan Kur'an) geldi." (Yunus, 10/57)
Kur'an'da unutma genellikle ilahi emir ve yasakların terk edilmesi, sözlerin tutulmaması, onların göz ardı edilmesi gibi anlamlarda kullanılır. Kur'an'ın bazı ayetleri, insanı unutkanlığa sevk eden birtakım sebepleri haber verirken, bazı ayetleri de insan için genelde bir zaaf olarak addedilen unutkanlığa çareler sunar.
Unutmanın manevi olarak en önemli sebebi Allah'ı hatırdan çıkarmaktır. Bunun yanında şeytana uymak, sadece dünya işleriyle ilgilenmek, insanda unutkanlığa sebep olur. Buna karşılık Kur'an, unutkanlığa reçete olarak; namaz kılmayı, dua etmeyi, her daim Allah'ı anmayı, hatırlatmayı, kuran okumayı, helalle yetinmeyi, dikkatli olmayı tavsiye eder.
Unutkanlığın en büyük belirtisini, insanın kendisini yoktan var eden Rabbini unutulmasıdır. O'nu unutmayıp hep hatırında tutması gerektiği âyette şöyle dile getirilir: "Unuttuğun zaman Rabbini an "(el-Kehf, 18/24)
Kur'an-ı Kerîm'de insanın unutmasını engelleyen faaliyetlerden birisi zaman zaman bilgileri tekrar etmesidir. Kur'an'da, bazen kelimeler bazen de ayetler tekrar edilir. Bu kelimelerde de ayrı bir ahenk vardır. Buna örnek olarak Rahmân suresinin 31 ayeti olan "Öyleyken Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalan sayabilirsiniz?" gösterilebilir.
Rabbin zikredilmesi, unutkanlığa ve kalbin gaflete düşmesine karşı bir tedavi olduğu içindir ki, Allah Müslümanlara gece ve gündüz, sabah ve akşam vakitlerinde kendisini hatırlayıp zikretmemizi buyurur. Hz. Peygamber de bir hadislerinde şöyle buyurur "Hafızasında Kur'an'dan hiçbir ezber bulunmayan kişi, harap olmuş bir ev gibidir." (Tirmizi, Ebû İsa Muhammed b. Îsâ, es-Sünen)
İmam Şafii Hazretleri, hocası Vekî' bin Cerrâh'a hâfızasının zayıfladığına dair şikâyette bulununca, hocası İmam Şafii'yi en küçük günahlardan bile uzak durmaya çağırıp ona şöyle demişti: "İlim, ilâhî bir nurdur; Cenâb-ı Allah, devamlı günahlara dalan kimseye nurunu lütfetmez."