Zihin sağlığını arttıran 12 ipucu
Zihin sağlığını korumak, yeni fikirler ortaya koyabilmek ya da düşünme süreçlerimiz üzerinde söz sahibi olabilmek için beynin zinde olması oldukça önemli. Günlük yaşamımızda pek çok enformasyona maruz kalıyor, kendimize zaman ayıramıyor ya da yeni bilgiler öğrenmeyi zor ve karışık bulabiliyoruz. Tüm bunların önüne geçerek bilişsel yeteneklerinizi arttıracak, daha zinde bir zihin sağlayacak 12 ipucunu derledik.
Giriş Tarihi: 26.01.2021
17:08
Güncelleme Tarihi: 25.04.2022
14:49
TEKNOLOJİ İLE GEÇEN SÜREYİ KONTROL ALTINDA TUTMAK
Bu anlamda en tehlikeli konu ise teknolojiyi kullanım konusunda herhangi bir sınır koymamak.
📌 Teknolojik cihazlar beynin elektriksel aktivitesi ve işleyişini bozuyor. Çevreye yaydıkları ışınlarla beyin hücrelerine zarar verebiliyor.
Özellikle akıllı telefonların hayatımıza girmesiyle durum daha da ciddi bir hale gelmiş vaziyette. Çünkü bireylerin bu cihazlarla etkileşimi daha fazla arttı ve pek çok işlevi aslında teknoloji ile yerine getirir hale geldiler.
Bu nedenle uzmanlar, teknolojinin beyni kullanmayı azalttığını, zihinsel tembellik yaratabileceği konusunda uyarılarda bulunuyorlar.
📌 Yapılan araştırmalara göre hayal kurmak, bilişsel yeteneğin ve yüksek beyin kapasitesinin bir işareti olabilir.
Uzmanlar, sıklıkla hayal kuran kişilerin, hayal kurmayanlara kıyasla düşünsel testlerde daha yüksek puanlar aldıklarını, yaratıcılığa daha meyilli olduğunun belirtiyor.
Hayal kuran kişilerin beyin sistemleri daha verimli çalışıyor ve düşünme kapasitelerinin daha yüksek olduğu ifade ediliyor.
DİNLENMEK İÇİN ZAMAN AYIRMAK
Beynin sürekli aktif olması, stres ve endişenin yüksek olması, beyinde zehir etkisi yapabiliyor.
📌 Bu sebeple kimi zaman beyni dinlendirmemiz ve zihinsel faaliyetlerimizin sağlığı için her türlü aktiviteden tamamen uzaklaşmamız gerekiyor.
Eğer iyi bir dinlenme süreci sağlayamıyorsanız, meditasyon ya da farkındalık temelli tekniklerden faydalanarak zihninizi dinlendirebilir ve daha sağlıklı bir düşünme sistemi kurabilirsiniz.
📌 Yüz yüze görüşen, telefonda konuşan ve sadece yazışarak iletişime geçen bireyler arasında yapılan bir araştırmaya göre, sosyal iletişime geçen kişilerin beyin bölgelerindeki bağlantılar daha fazla.
Uzmanlar, arkadaş sayısı arttıkça bu bölgelerin büyüdüğünü, sosyal olmayan kişilerde ise bu bölgelerin küçüldüğünü belirtiyorlar.
Sosyal iletişimin hafıza işlevlerini geliştirdiği ve koruduğu ifade ediliyor.
Kitap okurken karşılaşılan yeni karakter, olay ve durumlar, akılda tutulması gereken pek çok durum hafızayı kuvvetlendiriyor.
📌 Öte yandan yapılan araştırmalar, yüksek sesle kitap okumanın depresyona meyilli kişilere iyi geldiğini ortaya koyuyor. Sıklıkla kitap okuyan ileri yaşlardaki bireylerin Alzheimer'a yakalanma riskleri azalıyor.
Okuma alışkanlığı olan kişilerin anlama düzeyinin olmayanlara göre daha fazla olduğu, kitaplardaki girift ilişkileri anlama ve yönetme becerisinin gerçek hayattaki olaylarda da etkili olduğu ifade ediliyor.