Anne Babalar Buraya

BİLGE’CE BİLDİRMECE: MUTLULUK NEYE BENZER?

Merhaba sevgili arkadaşlar,
Biliyor musunuz bugün "Dünya Mutluluk Günü'ymüş". Mutluluğa ait özel bir gün olması bana çok tatlı geldi.
20 Mart 2012'de Birleşmiş Milletler, dünyadaki tüm insanların mutluluğu hatırlamaları ve kutlamaları için bugünü "Dünya Mutluluk Günü" ilan etmiş. Öğretmenimiz bugün derste anlattı. Ve beraberinde bize bir soru sordu:
"Arkadaşlar, sizce mutluluk neye benzer? " Bu soru sınıfı biraz düşündürmüş olacak ki küçük bir sessizlik oluştu. Sessizliği bozan kişiyse öğretmenimiz oldu:
"O zaman mutluluğu neye benzettiğimi önce ben söyleyeyim. Bana göre mutluluk; bazen güneşin ısıttığı pırıl pırıl parlayan denize, bazen en sevdiğimiz yemeğe benzer. Mutluluğu birbirinden farklı birçok şeye benzetebiliriz. Ayrıca bunlar çok büyük ya da gösterişli olmak zorunda değil. Mutluluk çoğu zaman küçük şeylerde gizlidir. Örneğin, çok sıcak bir günde hafifçe esip bizi serinleten meltem rüzgârı da mutluluğa benzeyebilir.
Sınıf arkadaşım birden araya girerek: "Mesela oyun oynamak mutluluğa benzeyebilir mi?"
Öğretmenimin yüzünde kocaman bir gülümseme belirdi:
"Tabii benzeyebilir, demek ki senin mutluluk benzetmen bu şekilde. Peki, mutluluğu başka nelere benzetiriz? İsterseniz birkaç dakika düşünün öyle cevap verin çocuklar."
Sınıfı yeniden bir sessizlik kapladı. Arada ufak tefek fısıltılar duyuluyordu. O sırada ben de bu soruyu düşünmeye başladım.


Sahi, mutluluk neye benzerdi ki? Yüzümüzü güldüren her şey mutluluğa eş değer miydi?
Mesela okuldan eve döndüğümde annemin sofrayı hazırlayıp "Yemek hazıııır!" diye seslenmesi de benim için bir mutluluk benzetmesiydi. Ya da her gece sarılarak uyuduğum kocaman peluş ayıcığım.
Sonra düşüncelerim, peşinden başka bir düşünceyi getirdi. Bunların aksine bir eşya değil de sevdiğim bir arkadaşımla geçirdiğim vakit de mutluluğa benzeyebilirdi.
O sırada zihnimde başka bir soru canlandı. Acaba bir rengi olsa ne renk olurdu mutluluk?
Benim en sevdiğim renk pembe…
O zaman benim mutluluğumun rengi pembe…
Ben böyle dalıp gitmişten öğretmenimin sesiyle düşüncelerimden uyanıverdim:
"Evett, mutluluğu neye benzettiğini söylemek isteyen var mıı? 😊
Sınıf arkadaşım Burak söz alarak: "Öğretmenim, ben arabaları çok seviyorum. Hatta çoook büyüyünce bir araba yapmak isterim. Sonra düşündüm ki arabaları sevdiğim için arabalarla ilgili ne varsa bana göre mutluluğa benzer. Yani sizce de sevdiğimiz her şey mutluluğa benzemez mi? Mesela kedimi de çok severim. Bu yüzden kedim de benim için mutluluğa benzer."
"Ne güzel anlattın Burakçığım. Ve evet sana katılıyorum. Bizi mutlu edeni aynı zamanda seven bir tarafımız da vardır."
Bu konuşmalar söz alma isteğimi arttırıyordu. Ama yerli malı haftasında tahtaya kalkıp şiir okuduğum zamanki gibi çok heyecanlıydım. Henüz söz almamış olmama rağmen suratım domates gibiydi, hissediyordum.
Öğretmenim hâlimden anlamış olacak ki bana döndü ve: "Bilge, sen anlatmak ister misin, senin için mutluluk neye benzer?
Heyecanımı bir kenara bırakıp konuşmaya başladım: "Öğretmenim, bence mutluluk bizi güldüren her şeye benzer. Bu komik bir olay olmak zorunda değil. Mesela ben Esra'yla çok eğleniyorum beraber çok gülüyoruz. Yani mutluluk gülmeye benzer diyebilirim. Ama sevdiğimiz biriyle. 😊
Bir de mutluluk herkese göre farklı olsa bile bazen de mutluluğu hepimiz aynı şeylere benzetebiliriz."
Öğretmenim gülümseyerek: "Mesela hepimiz mutluluğu neye benzetebiliriz?" 😄
Utançla karışık bir tebessümle cevapladım: "Mesela çikolata. Çikolatayı hepimiz severiz. O zaman hepimize göre mutluluk çikolataya benzeyebilir."
Esra da bana katılırcasına ekledi: "O zaman mutluluk mutlaka sevgiyle bağlantılı olan şeydir.
O yüzden, mutluluk sevgiye benzer diye düşünüyorum ben de."
Sınıfta uzunca bunu konuştuk. Öğretmenimiz hepimizin yorumlarını çok beğendiğini söyledi.
Herkes ne kadar da farklı şeylere benzetmişti mutluluğu.
Ama hepsini ortak bir noktada buluşturan şeyse sevgiydi.
Bu konuşmaların ardından öğretmenimiz bizlere kendi hazırladığı kurabiyelerden ikram etti:
"Çocuklar, mesleğim de benim mutluluğa benzettiğim birçok şeyden biri.
O yüzden bugünün anısına size mutluluk kurabiyesi getirmek istedim."
Damla çikolatalı bir kurabiyeydi bu. Ama mutlulukla boyanmış damla çikolatalı kurabiye… 😍
Sınıf hep bir ağızdan: "Teşekkür ederiz öğretmeniiimm!" dedi coşkuyla.
Mutluluk kurabiyelerimizi yedikten sonra son ders zili de çaldı. Artık evlere dağılıyorduk.
Okulun bahçesinde beni bekleyen anneme doğru koştum. Yüzümde bir gülümsemeyle birlikte yanağına kocaman bir öpücük kondurdum.
Annem bana sarılarak: "Canım kızım ne kadar neşelisin böyle."
"Evet anneciğim, çünkü bugün Dünya Mutluluk Günü."
Biliyor musun sen de benim mutluluğa benzettiğim şeylerden birisin. Yanağına kondurduğum da mutluluk öpücüğüydü. 😊
Annemle birbirimize kocamaann sarıldık. Artık eve dönmeye hazırdık.
Böylelikle bugün de unutamayacağım günler listesinde yerini aldı.

✍ Selin Ceren Sarıgül

🎨 Feyzanur Can