Mesela benim için göz alıcı saray çok büyük, ihtişamlı, görüntüsüyle insanları etkileyen saray demek. Kocaman avizeler, parlak taşlar, işlemeli duvarlar…
Ülkemizin en göz alıcı üç sarayının nerede olduğuna birlikte bakalım mı?
1-Topkapı Sarayı:
Bu sarayın yapımına İstanbul'un Fethi'nden sonra, 1460 yılında başlanmış. Ve sarayın yapımı 1478 yılında tamamlanmıştır. Saray; Marmara denizi, İstanbul boğazı ve Haliç arasındaki İstanbul yarımadasının ucunda bulunan 700.000 metrekarelik alana kurulmuştur.
Ne kadar büyük bir alan öyle değil mi? İhtişamını sadece büyüklüğünden almaz bu saray, ayrıca 380 yıl boyunca Osmanlı devletinin idare merkezi olmuştur.
Bir devletin idare merkezi olmak için çoook uzun bir süre değil mi sizce de?
Bu saray, birbirinin içinden geçilen dört avluya sahiptir. İçinde hazine odası, harem ve saltanat kapısı gibi bölümler yer alır.
Ayrıca padişahın annesi, eşi ve çocukları da bu sarayda otururmuş. Sarayda her gün binlerce insanı doyuracak kadar yemek pişirilirmiş.
Bu kadar görkemli bir sarayı dünyanın pek çok yerinden, tarihin önemli kişileri ziyaret edermiş.
Topkapı Sarayı'nın ilk defa müze gibi ziyarete açılması Abdülmecid dönemine rastlamıştır.
Cumhuriyetin ilanından sonra ise bu yapı tamamen müzeye dönüştürülmüştür. Koleksiyonları, mimari yapıları ve yaklaşık 300.000 arşiv belgesi bulunan saray, dünyanın en büyük saray müzeleri arasında yer alır.
Topkapı Sarayı 1985 yılında UNESCO tarafından Dünya Mirasları Listesi'ndeki yerini almıştır.
2- Dolmabahçe Sarayı:
Dolmabahçe Sarayı'nın günümüzde bulunduğu alan, bundan yaklaşık dört yüzyıl öncesine kadar Osmanlı Kaptan-ı Derya'sının (yani günümüzün kaptanı 😊) gemileri demirlediği Boğaziçi'nin büyük bir koyuydu.
Zamanla bataklık hâline gelen bu koy, 17.yyda doldurulmaya başlanıp padişahların dinlenme ve eğlenmeleri için bir has bahçeye dönüştürüldü. Bu bahçede çeşitli dönemlerde yapılan köşkler ve kasırlar topluluğu, uzun süre "Beşiktaş Sahil Sarayı" adıyla anıldı.
Beşiktaş Sahil Sarayı, Sultan Abdülmecid döneminde kullanışsız olduğu gerekçesiyle yıktırılmış ve aynı yerde, günümüze dek varlığını koruyan Dolmabahçe Sarayı'nın temelleri atılmıştır.
Öncelikle, temelleri kestane ağacı kütüklerinden yapılan sarayın 328 odası vardır. Bakımlı ve güzel bir bahçenin çevrelediği bu sarayın ortasında, diğer bölümlerden daha yüksek olan tören ve balo salonu yer alır. Bu balo salonu dünyadaki saraylar içindeki en büyük balo salonudur.
Yıl sonu balo gösterinizin burada olduğunu düşünsenize.. 😯 Kocaman, 56 sütunlu kabul salonu 750 ışıkla aydınlanan, İngiliz yapımı 4,5 tonluk kristal avizesi ile görenleri kendine hayran bırakır. Burayı gidip gördüğünüzde bence siz de çok beğeneceksiniz. 😊
Sadece bu kadar da değil, duvar ve tavanlar devrin Avrupalı sanatkârlarının resimleri ve tonlarca ağırlığında altın süslemeler ile tasarlanmıştır.
Her birinin ayrı bir özelliği olan 158 adet saat sarayın oda ve salonlarını süsler. Saraydaki yaklaşık 600 adet tablo, Türk ve yabancı ressamlar tarafından yapılmıştır. Ressam olmak isteyen arkadaşlar, burayı gidip görün derim. 😊
Sarayda önemli oda ve salonları gezdiğinizde her şeyin aynı renk tonlarında olduğunu görürsünüz.
Buna rağmen bütün zeminler birbirinden farklı, çok süslü ahşap parkeler ile kaplıdır. Meşhur Hereke ipek ve yün halılar, Türk sanatının en güzel eserleri, birçok yerde serilidir. Avrupa ve Uzak Doğu'nun nadir bulunan dekoratif el işi eserleri sarayın her yerini süsler. Sarayın pek çok odasında kristal avizeler, şamdanlar ve şömineler bulunur.
Girişi Beşiktaş semtinde olan saray, günümüzde Resim ve Heykel Müzesi olarak hizmet veriyor.
3-Beylerbeyi Sarayı:
Beylerbeyi Sarayı yazlık bir saraydır. Özellikle yabancı devlet misafirlerinin ağırlanmasında kullanılmıştır.
İstanbul'un Üsküdar ilçesinde bulunan saray 1861-1865 yıllarında Sultan Abdülaziz tarafından yaptırılır. Sultan Abdülaziz sarayın iç dekorasyonuna özel bir ilgi göstermiş, denize olan tutkusu nedeniyle sarayın tavanlarındaki bazı çerçeve ve kartuşların içine deniz ve gemi temaları işletmiştir.
Beylerbeyi Sarayı geniş bir bahçenin içinde asıl saray (yazlık saray) ile birlikte Mermer Köşk, Sarı Köşk, Ahır Köşk ve iki küçük deniz köşkünden oluşur.
Sarayın içi de ahşap oymacılığı, altın, nakış işçiliği, resim ve yazı gibi öğelerle süslenmiştir. Birbirinden farklı eşyalar Beylerbeyi Sarayı için özel olarak yaptırılır veya yurt dışından getirilirdi. Fransız kristali saray avizeleri, Çin, Japonya, Fransa, Almanya ve Türk porseleni vazolar odalardaki bazı dekorlardır.
Sarayın bahçesi de ağaç ve havuzlarla birlikte tümü Paris'te yaptırılmış olan tunçtan hayvan heykelleri ile süslüdür.
Göz alıcı bulduğum bu üç sarayı gezip gördüğünüzde bence siz de çok seveceksiniz.
🖊Selin Ceren Sarıgül