Merhaba sevgili arkadaşlar, İstanbul'un Fethi'nde önemli rolü olan Ulubatlı Hasan'ın hikâyesini biliyor musunuz?
Haydi, hep birlikte tarihimizde önemli bir yeri olan bu kahramanı daha yakından tanıyalım.
Ulubatlı Hasan'ın fetihten öncesine kadar genç, sıradan bir yeniçeri olduğu düşünülüyordu; oysa kendisi Sekban bölüğünün emektarıydı.
Sekban bölüğü de ne demek dediğinizi duyar gibiyim. Sekban bölüğü Osmanlılarda, sınır boylarında görev yapan asker sınıfına denir. Ulubatlı Hasan aynı zamanda Fatih Sultan Mehmet'in resmî sancaktarıydı. Siz sormadan sancaktar ne demek onu da söyleyeyim. Aslında sancaktar bayrağı taşıyan kişi demek, sancak da bayrak anlamına geliyor.
Alemdar Baba Hasan olarak da bilinen Ulubatlı Hasan, 29 Mayıs 1453'te Sekbanbaşı olarak katıldığı İstanbul'un Fethi'nin en zorlu anında, Topkapı surlarına tırmanır. Surların en üst noktasına Türk bayrağını dikmeyi başarır. Ulubatlı Hasan'ın "Baba" lâkabından da anlaşılacağı üzere yaşının altmışı geçtiği düşünülüyordu. Bu yaşlarda biri için ne büyük bir kahramanlık yapmış değil mi?
Tarihe adını yazdıran bu kahramanı biraz daha yakından tanıyalım mı?
Ulubatlı Hasan, ömrünün 60 yılını Bursa ve o dönem Osmanlı'nın başkenti Edirne'de geçirir. Üç sultanın hizmetinde büyük bir sancaktar olarak görev yapar. Sonra İstanbul kuşatmasına On Sekiz Sekbanlar bölüğünün Sekbanbaşısı olarak katılır. Ve Fatih'in emektar bir sancaktarı olarak İstanbul surlarına bayrağı dikmeyi başarır.
Ulubatlı Hasan'ın varlığını ve sancak dikme olayının doğruluğunu kanıtlayan, Fatih'in şehit sancaktarı "Alemdar Baba Hasan" kabridir. Fetih zamanından beri harabe hâlde duran bu kabir, Fatih'in Horhor semtindedir.
1956'da Atatürk Bulvarı açılırken değersiz ve işe yaramaz olduğu gerekçesiyle sebepsiz yere yıktırılır. Oysaki eski İstanbul halkı arasında çook önceden beri meşhur olan bu kabir, asırlar boyunca Şehit Alemdar Hasan'ın hatırasını yansıtan, gözle görülür en büyük tarihi kanıttır.
