Necmeddin Okyay
Son Hezarfen
- Doğum Tarihi 28 Ocak 1883
- Doğum Yeri İstanbul
- Ölüm Tarihi 5 Ocak 1976
- Ölüm Yeri İstanbul
Necmeddin Okyay, hüsn-i hattan ebruya, kağıt cilalama sanatından şiir yazmaya kadar sanatın birçok alanında eserler verdi. Bunların yanında okçuluğa ve gül yetiştirmeye karşı da büyük bir tutkusu vardı. Okyay, 93 yıllık ömrüyle geleneksel sanatların özellikle de hat sanatının Osmanlı'dan günümüze aktarılmasında büyük rol oynadı.
Asıl ismi Mehmed Necmettin olan Necmeddin Okyay, 28 Ocak 1883 yılında Üsküdar’da dünyaya geldi. Eğitim hayatına henüz 4 yaşında başlayan Okyay, Ravza-i Terakki’de eğitim alarak Kur’an-ı Kerim’i hıfzetti. Nuruosmaniye Medresesi’nde sülüs ve nesih yazılarını öğrendi. Talik, nesih ve sülüs yazılarında icazetname aldı. Bunun yanında Ebru sanatıyla ilgilenmeye başladı. Aynı zamanda kağıt cilalama sanatı olan kağıt terbiyesini de öğrendi. 1907 senesinde babası vefat edince Yeni Valide Camii’nin ikinci imamı olarak görev yapmaya başladı. 1947 yılına kadar 40 yıl boyunca bu görevini sürdürdü.
Sanata olan ilgisi
Birçok sanat dalıyla meşgul olan Necmettin Okyay şiirle de ilgilendi. Yazdığı şiirler, şairler tarafından övgülere mazhar oldu. Öğrenmeye oldukça hevesli olan Okyay is mürekkebi imalatını ve kemankeşliği de öğrendi. Necmettin Okyay, özellikle ebru sanatında ilk kez uygulanan ve tarihsel süreçte kendi ismiyle anılacak bir üslup ortaya koydu. "Necmeddin üslubu" olarak adlandırılan bu ebru üslubunda, o zamana kadar uygulanmamış lale, karanfil, fulya ve sümbül gibi çiçek desenleri kullanılmaya başladı. Geleneksel sanatların özellikle de hat sanatının gelişiminde ve Osmanlı'dan günümüze aktarılmasında büyük rol oynadı.
Okçuluk merakı
Öğrenmeye oldukça hevesli olan Okyay, is mürekkebi imalatını ve kemankeşliği de öğrendi. Kabza denilen okçuluk icazetini alabilmek için çok çaba gösterdi. Cumhuriyet döneminde Okspor kulübünü kurabilmek için soyadı kanunuyla Okyay soyadını seçti.
Örnek hayatıyla Türk okçuluğunun gelişmesi, milli ve manevi değerlere sahip çıkan bir neslin gelişmesine öncülük eden isimlerden biri oldu. Okmeydanı'nın Okmeydanı adıyla varlığını sürdürmesi için büyük emek verdi.Yetiştirdiği sanatkârlardan bazıları
➡ Mustafa Düzgünman
Son devrin tanınmış ebru ve cilt sanatkârı, dinî mûsiki icracısı.
➡ Feyzullah Dayıgil
Tezyinat tasarımcısı.
➡ Emin Barın
Son devir hattat ve mücellitlerinden.
➡ Fatma Rikkat Kunt
Tezhip sanatkârı ve hocası.
➡ Süheyl Ünver
Türk tıp tarihçisi, hekim, ressam ve tezhipçi.
➡ Muhsin Demironat
Tezhip sanatkârı ve tezhip hocası.
➡ Uğur Derman
Hat ve ebru sanatçısı, yazar.
Gül sevdası
Necmeddin Okyay'ın güllere karşı büyük bir ilgisi vardı. Gül çeşitlerini kokularına göre gruplandırıp tanıyabilirdi. Bahçesinde 444 çeşit gül yetiştirdi. Katıldığı gül yetiştiriciliği yarışmalarında ödüller kazandı. Süheyl Ünver, güllere olan bu ilgisi nedeniyle ona "gül çapkını" derdi.
Ustaya vefa ödülü
Türk kültür ve sanat hayatına önemli katkılarda bulunan, Türkiye'nin kültür ve sanatının yücelmesi için çalışan, özgün eserleri veya hizmetleriyle üstün kabiliyet gösteren kişi veya kurumlara verilen "Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri"nin 2020 yılı "vefa" ödülü Necmeddin Okyay'a verildi. Bu ödül, ülkemize kültür sanat anlamında katkı sunan insanlara, devlet düzeyinde verilen bir ödüldür.
Eserlerinden bazıları
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'ne teslim ettiği 140 civarında kıt'a ve levha şeklinde hazırladığı eseri vardır. Bu yazıların bir bölümü mezuniyet projesi olarak öğrencilere tezhip ettirilmiştir ve İstanbul Resim ve Heykel Müzesi koleksiyonunda bulunmaktadır.
Hat koleksiyonunun büyük bir kısmı 1961 yılında Topkapı Sarayı Müzesi'ne, kalan kısmı ise ölümünün ardından Türk-İslam Eserleri Müzesi ve Türk-Petrol Vakfına verilmiştir.
İstanbul'un Kurtuluşu üzerine düşman gemilerinin çekilmesinden ilhamla "Gel keyfim gel" yazan bir ebru yapmıştır.
Pierre Loti'nin yaşadığı evin kitabesini yazmıştır.
Türk Vakıf Hat Sanatları Müzesi'nde eserlerinin bazılarını görmek mümkündür.
Aramızdan ayrılışı
5 Ocak 1976 tarihinde aramızdan ayrılan Necmeddin Okyay'ın cenaze namazı, 40 yıl boyunca imamlık yaptığı Yeni Valide Camii'nde kılınmıştır. Günümüzde Okyay'ın ismi Üsküdar'daki Ahmediye Mahallesi'nde bulunan bir sokağa verilerek yaşatılmaktadır.