Cemil Meriç
Cemil Meriç
- Doğum Tarihi 12 Aralık 1916
- Doğum Yeri Hatay
- Ölüm Tarihi 13 Haziran 1987
- Ölüm Yeri İstanbul
Mütefekkir, çevirmen, yazar ve düşünür Hüseyin Cemil Meriç, Balkan savaşlarının başladığı yıllarda 1912’de Dimetoka’dan Antakya’ya göçmüş bir ailenin çocuğu olarak 12 Aralık 1916'da Hatay Reyhanlı'da dünyaya geldi.
Eğitimi
4 yaşındayken okumayı öğrendi, ilk ve orta öğrenimi süresince Arapça, Fransızca, Kur'an, tecvid, ahlak eğitimini Reyhanlı Rüştiyesi'nde aldı. Daha sonra Fransız idaresinde Fransız eğitim sistemi uygulayan Antakya Sultanisi'nde eğitimini sürdürdü. Meriç, "Benim üniversitem" dediği lisede, Fransız ve Türk hocalardan özel dersler aldı, Divan edebiyatına ilgi duydu. Ardından İstanbul’daki Pertevniyal Lisesi'ne 1936'da geçti. Lisede bir yazısında bazı hocalarını eleştirmesi yüzünden 12. sınıfta liseden ayrılmak zorunda kaldı. İstanbul Üniversitesi'nde Felsefe Bölümü'ne1940'ta başlayan yazar Meriç, üniversitede derslere girmek yerine zamanının çoğunu kütüphanelerde geçirdiği için bu bölümü bitiremedi. Ardından İstanbul Üniversitesi'nde burslu olarak 1944'te Fransız Filolojisi Bölümü'nden mezun oldu.
Ailesi
1942 yılında Fevziye Menteşeoğlu ile evlendi. Meriç çiftinin oğulları Mahmut Ali ile kızları Ümit adında 2 çocuğu dünayaya geldi.
Ölümü
71 yaşındayken 13 Haziran 1987'de hayata veda etti. Karacaahmet Mezarlığına eşinin yanına defnedildi.
Gözlerini ilim yolunda feda etti
Cemil Meriç'in gözleri, yoğun okumalar yaptığı dönemlerde zayıfladı ve 1955'te geçirdiği başarısız göz ameliyatları sonrasında tamamen görme yetisini kaybetti. İlk telif kitabı olan "Hint Edebiyatı" 1964'te yayımlandı. Meriç, Doğu medeniyetlerine yönelik önyargıları yıkmayı amaçlayan "Bu Ülke" kitabını 1974'te ve medeniyet kavramını tartıştığı "Umrandan Uygarlığa" eseriyle 1980'de Türkiye Milli Kültür Vakfı Ödülü'nü kazandı. Aynı yıl Türkiye Yazarlar Birliği tarafından "Yılın Yazarı" seçilen usta yazar, "Kırk Ambar" eseriyle de edebiyat ve düşünce tarihine katkıda bulundu. Gözlerini 38 yaşında tamamen kaybeden Meriç, tercümeler dışındaki bütün kitaplarını kör olduktan sonra yazdı.
Dikte yoluyla eserler yazdı
Gözlerini kaybetimş olması, onu ilim yolundan bir an bile geri koymadı. Çevresindekilere okuttuğu çoğu İngilizce ve Fransızca metinleri sözlü olarak çevirip etrafındakilere yazdırdı. Basımı yapılmamış Fransızca bir gramer kitabı hazırladı. Dikte etme yöntemiyle makale ve yazılarını yazmaya devam etti.
Türk akademisine ve fikir hayatına kattıkları
Cemil Meriç'in hayatı ve eserleri, entelektüel araştırmanın gücünün, farklı kültürel etkilerin harmanlanmasının ve bir toplumun evrimini şekillendirmede düşünceli iç gözlemin öneminin bir kanıtıdır. Türk edebiyatına ve felsefesine yaptığı katkılar yankı bulmaya devam ediyor ve daha derin bir anlayış ve kültürel sentez arayışına ilham veriyor. "Jurnal" adlı kitabında kendisini "Hayatını Türk irfanına adayan, münzevi ve mütecessis bir fikir işçisi." olarak ifade eden Hüseyin Cemil Meriç, başta dil, tarih, edebiyat, felsefe ve sosyoloji olmak üzere sosyal bilimlerin birçok alanında araştırma yaparak, yazılar kaleme aldı.
İdamla yargılandı
Cemil Meriç 1938 yılını geçim kaygısıyla çeşitli geçici işlerde çalışarak geçirdi. 1939'da ise Hatay hükümetini aleyhine çalışmak ve devirmek iddiasıyla tutuklandı, Antakya'ya götürüldü. İdam talebiyle yargılanan Meriç, iki ay sonra beraat etti ve Hatay aynı yıl 29 Haziran’da Türkiye'ye katıldı.
Düşünce yazıları
Kültürden İrfana, İdeoloji, Bu Ülke, Umrandan Uygarlığa, Mağaradakiler, Kırk Ambar, Bir Facianın Hikayesi, Işık Doğudan Gelir, Jurnal I-II, Sosyoloji Notları ve Konferanslar, Hind Edebiyatı (Bir Dünyanın Eşiğinde). Saint Simon - İlk Sosyolog İlk Sosyalist