‘’Akademik girişimcilik’’ için Türkiye’de bir ilk
‘’Akademik Girişimcilik’’ için Türkiye’de Bir İlk: Teknoloji transferi için ilk sermaye şirketi Boğaziçi’nde kuruldu.
Türkiye'de üniversitelerde geliştirilen teknolojilerin ticarileşmesini sağlayacak, üniversiteye ait özel statüde ilk Teknoloji Transfer Ofisi anonim şirketi Boğaziçi Üniversitesi'nde kuruldu. Boğaziçi Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi A.Ş, sanayi başta olmak üzere iş dünyası ile işbirliği geliştirme sürecine ve girişimcilik ekosistemine önemli katkılar sağlayacak. Kısa süre önce yürürlüğe giren ve üniversitelerin teknoloji transfer şirketi kurabilmelerine olanak sağlayan YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI TEKNOLOJİ TRANSFER OFİSİ YÖNETMELİĞİ kapsamında Türkiye'de ilk kez Boğaziçi Üniversitesi'nin bünyesindeki Teknoloji Transfer Ofisi (TTO) şirketleşerek sermaye şirketi (A.Ş) statüsü kazandı.
Boğaziçi Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi (TTO) A.Ş, yeni sermaye şirketi yapısı çerçevesinde kamu ve özel sektör işbirlikleri yapacak, üretilen bilgiyi, yapılan buluşları fikri mülkiyet kapsamında koruma altına alacak ve buluşların ticarileşme süreçlerinde rol alacak. Boğaziçi Üniversitesi TTO A.Ş ayrıca üniversite öğretim üyelerinin buluşlarını ulusal ve uluslararası patent başvurularını gerçekleştirecek, buluşların sanayiye aktarılması ve ticarileşmesi sürecinde ulusal ve uluslararası şirketler ile temaslar yürütecek ve buluşların şirketleşmesi için aracı görevini üstlenecek.
Boğaziçi Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi A.Ş. Yöneticisi Sevim Tekeli ve Boğaziçi Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi A.Ş. Girişimcilik ve İnovasyon Yöneticisi A.Barkın Arak'tan konu hakkında bilgi aldık.
İş dünyasından da bu yapıya dahil olacak isimler var mı?
A.Barkın Arak: Ortaklıklar planlanıyor. TTO'ya daha fazla destek olmak isteyen kurumlar var. Daha imtiyazlı ortaklıklar planlanıyor. Bu planlar TTO'nun yönetimine ortak olacak şekilde bir yatırım düşüncesini değil sermaye ortaklığı düşüncesini odağına alıyor. Sponsorluğa yakın bir ortaklık düşüncesi diye özetleyebiliriz bunu.
Proje bazlı mı yoksa geniş anlamıyla bir ortaklık düşüncesi mi var?
A.Barkın Arak: Şu an proje bazlı yürütüyoruz. Belirli bir proje için doğrudan o projeye destek olmak adına ortaklıklar başlayacak. Yönetmelik gereğince üniversite yalnızca kuruluş aşamasında TTO'ya sermaye aktarabiliyor. Sonraki dönemlerde ise sırtını üniversiteye dayayan değil, kendini sürdürebilen bir hale gelmesi için ek sermaye aktarımına izin verilmiyor. Projelerinizi destekleyecek ortaklıklar sermayenizi artırmanın tek yolu. İleriki aşamalarda proje bazlı olmayan ortaklıklar da düşünülebilir. Bu konuda pozitifiz.
Akademik girişimciliği biraz açabilir miyiz?
A.Barkın Arak: Akademik girişimcilik, temelde üniversitede yürütülen araştırmaların, kurulan şirket vasıtasıyla ticari bir ürün haline getirilmesi sürecini tanımlıyor.
Türkiye'de hızla gelişen bir girişimcilik ekosistemi var. Boğaziçi Üniversitesi gerek öğrenci ve akademisyenleri gerek çevresinde oluşmuş networkle bu alanda çok ciddi bir potansiyel taşıyan bir kurum ancak bu zamana kadar bu potansiyel hakkıyla işlenebilmiş değil. Bunun bir nedeni de geçmişte şu an bizim kurum olarak sahip olduğumuz esnekliğe sahip olamamak. Şirketleşmeyle beraber biz Boğaziçi'ni girişimcilik konusunda hak ettiği yere getirmek için çalışmalara başladık. Bu yüzden öncelikle bir değer zinciri yaratmak üzere bir hamlemiz oldu. Bu değer zincirini biz çok farklı partnerlerimiz arasında koordinasyon sağlamak, girişimci sayımızı artırıp, bizim elimizden geçecek iyi fikirlerin, iyi planların şirketleşmesini ve şirketleştikten sonra önce ülkede tutunup sonra uluslararası pazara çıkmasını sağlamak olarak tanımlıyoruz.
Boğaziçi mezunlarının kurduğu şirketler de bu yapı içinde yerlerini alacaklar mı?
A.Barkın Arak: Bu konuda oldukça avantajlıyız. Boğaziçi'nin mezunu kendi okuluyla çalışmayı istiyor ve bunun için haklı gerekçeleri var. Boğaziçi'nin hem akademisyenleri, hem diğer personelleri, hem öğrencileri, hem mezunları, hem de okulun çevresinde oluşmuş networke dahil olan başka kim varsa bunlar ülkenin en kaliteli insanları aslında. Dolayısıyla bir Boğaziçi mezununun sahip olduğu bir şirket zaten yüksek hedefleri olan, yüksek çıktılar isteyen bir şirkettir. Böylesi bir şirketin sahibi olan Boğaziçili elbette karşısında kendi dilinden anlayan, kendiyle benzer vizyonu paylaşan insanlarla çalışmak istiyor. Biz bu şirketleşmeyle beraber buna çok daha fazla imkân veren bir hale geliyoruz.
Son olarak, TÜBİTAK'ın bireysel genç girişimcilik üzerine başlattığı BIG programının uygulayıcısı oldunuz. Bu programı biraz anlatır mısınız bize?
A.Barkın Arak: Boğaziçi Üniversitesi olarak bireysel genç girişim – BİGG uygulayıcı kuruluşu olarak seçildi.
Boğaziçi Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi A.Ş tarafından yürütücülüğü yapılacak "DREAM BiGG" programı ile girişim fikirlerinin geçecekleri eğitim ve mentorluk sürecinden sonra TÜBİTAK tarafından 150.000TL hibe ile şirketleşmeye yönlendirilmesi hedefleniyor.
DREAM BiGG programına katılan girişimciler kuluçka, ortak çalışma alanları ve prototip merkezlerine erişim, farklı alanlarda uzun süreli mentorluklar, büyük sanayi kuruluşları ile işbirlikleri, yatırım ve uluslar arası programlara katılım ek imkanlarına da sahip olacaklar.
Bu bizim kendi girişimcilik projelerimizin omurgası haline gelecek bir program bu nedenle hedefimiz sadece girişimcilere BİGG desteği kazandırmak değil, yüksek potansiyelli girişimleri erken aşamadan uluslar arası oyunculuğa taşıyacak Boğaziçi Üniversitesi girişimcilik süreçlerine dahil etmek. İlk büyük projemiz DREAM BiGG olacak. Bunu takiben uluslararası programlar başlayacak. Onun ardından ise girişim sermayesi programı başlayacak. Boğaziçi'nin girişimcilik alanında hızlı bir atılım yapmasını sağlayacağız. Sanayiyle de daha önce söylediğim gibi kısa vadeli değil, uzun vadeli ortaklıklar planlıyoruz. Özetle diyebiliriz ki bir taraftan girişimcilikle ilgili çalışmalarımızı yürütüp bir taraftan sanayi iş birliğini sağlayacağız. İki koldan bu ülkedeki öncü TTO olmayı hedefliyoruz.