Öğretmenlik Meslek Yasası ile ilgili hazırlıklar tamamlandı
Milli Eğitim Bakanı Selçuk, Öğretmenlik Meslek Yasası ile ilgili hazırlıkların tamamlandığını bildirdi.
Ziyaret ettiği illerde neler yapılabileceği konusunda çok fazla önerileri geldiğini belirten Selçuk, herkesin kendi okulunda neler yapılabileceği konusunda çok ciddi bir çalışma içerisinde bulunduğunu söyledi.
Selçuk, sahadaki, okullardaki, öğretmenlerdeki enerjiyi çok yüksek bulduğunu vurgulayarak, bütün şehirlerde binlerce kişiyle görüştüklerini, konferanslarla verdiklerini dile getirdi. Bu işin eğitimsel yanı olduğuna, bir de seçim sürecinde bulunulduğuna işaret eden Selçuk, "Seçim öncesi AK Parti'nin faaliyetleri, geçmişteki faaliyetleri, ortaya konulan birtakım başarılar ve bu başarıların tekrar tekrar konuşulması, arkasından onların üzerine neyi inşa edebileceğimiz konusunda yeni fikirler, özellikle kalite üzerinde daha çok duracağımızı ifade ediyoruz." diye konuştu.
Bu arada yerel seçimlerle, eğitim sistemlerinin ilgisinin kurulduğunun, çünkü eğitimin, demokrasiyle çok yakından ilgili bir kurum olduğunun altını çizen Selçuk, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hem ekonomi hem de demokrasi açısında yerel seçimlerin eğitimle bağlantısını konuşuyoruz. Eğer eğitimde güçlü bir beklenti varsa, bir talep varsa o zaman yerel seçimlerde de bize destek olunması gerektiği çok açık. Çünkü o iş birliği, ilçe belediyesi, il belediyesi, merkezi hükümet, bu üçü saç ayağı olarak bir araya geldiğinde ortaya çıkan sinerji çok daha büyük."
"VELİLERDE GÖRDÜĞÜM YAKINLIK BENİ ÇOK ŞAŞIRTTI"
Bakan Selçuk, öğretmen Ziya Selçuk olarak sohbet toplantıları yaptıklarına değinerek, "Oradaki öğretmen tavrımızı bildikleri ya da deneyimle de gördükleri için o sıcaklık iyice artıyor. Ben, meslektaşlarımı gerçekten bulundukları şartlar açısından uzun yıllardır iyi izliyorum. Fakat velilerde gördüğüm yakınlık beni çok şaşırttı." dedi.
Velilerin, teknik detayı çok iyi bildiklerini belirten Selçuk, "Özellikle bu konuda kadınlar çok aktif, çocukların ödevini değil, hayatını yapıyorlar ve yönetiyorlar. Çünkü anne, Türkiye'de çok hususi bir öneme sahip. Babalar iş ya da hayat şartları dolayısıyla daha sınırlı bir ilişki ve iletişim içerisinde olabiliyorlar. Ama anne bunun bütün sorumluluğunu almış. Bazen kaygıları ve gelecek korkuları nedeniyle çocuğunun eğitimiyle ilişkisini yönetmekte zorlanabiliyorlar." değerlendirmesinde bulundu.
"SAĞLIKLI BİR PERSONEL REJİMİ OTURTMAYA ÇALIŞIYORUZ" 
Öğretmenlik Meslek Kanunu'na ilişkin çalışmaların ne aşamada olduğuna yönelik soru üzerine Selçuk, birçok meslek grubunda bir meslek yasasının bulunduğunu, hepsinin hangi durumda ne tür imkan ve durumlarla karşılaşacağı ve kaç yıl sonra ne yapacağının somut olarak belirli olduğunu ifade etti.
Ancak eğitimde böyle bir meslek yasasının bulunmadığına dikkati çeken Selçuk, geçmişten itibaren bakıldığında bunun birçok sosyal hatta siyasal nedeninin olduğunu kaydetti.
Öğretmenlik mesleğinin belli açılardan büyük ölçüde kadınlarla ilgili bir meslek olduğu için diğer meslek gruplarının tayinleri yapıldıktan sonra öğretmen eşlerinin tayinlerinin yapıldığını belirten Selçuk, şunları söyledi:
"Dolayısıyla bir hareket kabiliyeti elde edebilmek için bu yasa çok uzun yıllardır çıkmamış. Başka sebepler de var elbette sadece bundan dolayı değil, ama böyle bir yasanın çıkmasıyla çok sağlıklı bir personel rejimi oturtmaya çalışıyoruz. Öğretmenlik mesleğinin statüsünü ve itibarını güçlendirmemiz lazım. Bununla ilgili birtakım avantajlar getirmeye çalışıyoruz.
Devlet Memurları Kanunu ile ilgili yapılan genel düzenleme, öğretmenlik mesleği için bazen sınırlılıklar içerebiliyor. Yani mesleğe özgü bazı içerikler gerekli olabiliyor. Birçok mevzuatta öğretmenlikle ilgili muhtevalar, atıflar var ve bunlar uzun yıllar içerisinde biraz karışmış. Bunların hepsini toparlayıp tek bir söylemle ifade etmeye çalışıyoruz."
"SÜREÇ ASLINDA MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI AÇISINDAN TAMAM"
Bakan Selçuk, öğretmenlerin kariyer basamakları konusunda bir belirsizliğin olduğuna dikkati çekerek, "Onlarla ilgili birtakım düzeltmeler yapılabilir. Bu kariyer basamaklarının muhakkak surette ehliyet üzerinden inşa edilmesi zaruriyeti var. Aksi takdirde eğitim, ehliyet olmadığında icabet etmiyor, yani kaliteye icabet etmiyor." diye konuştu.
Bir boyutun da eğitim yöneticileri olduğunun altını çizen Selçuk, şu ifadeleri kullandı:
"Eğitim yöneticilerimizin, okul müdürlerimizin durumunda gerçekten bir belirsizlik var. Onların kadrolu olarak yönetici olmaları ihtiyacı var. Çünkü geçici bir görev yapıyorken, okula hakimiyeti, okuldaki yönetsel yetki ve sorumlulukların dengesini kurabilmesi konusunda bazı sorunlar yaşanıyor.
Buna bağlı olarak bazı ödül, ceza vesaire gibi personel rejimi açısından gerekli olan şartlar da bu kanunla yapılacak. Süreç aslında Milli Eğitim Bakanlığı açısından tamam. Biz ne yapacağımız konusunda binlerce öğretmenlerle, okul müdürüyle, akademisyenlerle, sivil toplum kuruluşlarıyla, sendikalarla defalarca görüştük. Adım adım nerede ne yaparsak sistemi bütünsel olarak olumlu etkileyebiliriz."
"YENİ YASAMA DÖNEMİNE KALACAK GİBİ GÖRÜNÜYOR" 
Selçuk, eğitimde bir parametre ile oynandığında bundan çok sayıda parametrenin etkilendiğini dile getirdi. Mesela, "Okul öncesinde 5 yaş zorunlu kılınacak" dendiğinde, bundan 16-17 parametrenin etkilendiğini anlatan Selçuk, "Her bir karar alındığında hangi parametreler nasıl etkilenir simülasyonuna ihtiyacı var bakanlığın. Bütünü işle dizayn etmek zorundayız. Biz bu bütüne ilişkin bir matrikse sahibiz." şeklinde konuştu.
"BİZ HAZIRLIĞIMIZI TAMAMLADIK." DİYEN SELÇUK, ŞÖYLE DEVAM ETTİ:
"Maliye Bakanlığıyla ilgili ve Maliyenin eğitimde yapılan çalışmalara ilişkin olumlu bakışı ve desteği son derece yüksek. Bir de Meclis aşaması var. Aslında bu hazırlıkların kamuoyuna açılmasıyla ilgili de bir aşama olacak, onu da bekliyoruz. Bundan fayda umuyoruz çünkü bu bizim yukarıdan aşağı bir söylememiz olması mümkün olmayan bir konu.
Bunu zeminden yukarı doğru, yani toplumla paylaşarak kalıcı bir değer haline dönüştürebiliriz. Aksi takdirde belli kişisel yaklaşımlar söz konusu olur, subjektivite artar. Yeni yasama dönemine kalacak gibi görünüyor, ek işlerden bir tanesi olabilir. Tabii buna Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi içerisinde kabine karar veriyor.
"MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞININ YAPAY ZEKA STRATEJİSİ ÇIKACAK"
Selçuk, 2023 Eğitim vizyonuyla ilgili çalışmaların sorulması üzerine ise şunları kaydetti:
"2023 vizyonu aslında benim ve arkadaşlarımın çok uzun yıllardır zaten hazırlık yaptığı bir konuydu. Yani 'Acaba ne yapsak Türkiye'de' diye sorularak yazılmış bir şey değil. Daha öncesinde Türkiye Cumhuriyeti'nin eğitim sistemi 5 yılda nasıl dönüştürülür, bununla ilgili öğretmen yetiştirme modeli nasıl olabilir gibi alt bileşenlerde çok sayıda çalışmamız, hazırlığımız vardı. Ama bunu bir akademisyen olarak hazırlıyorduk ve uygulamacılarla beraber çalışıyorduk."
Bütün o hazırlıkların 2023 vizyonuna bir etkisinin olduğunu belirten Selçuk, "Ben işin içine girdikçe, bu işin çok rahatlıkla yapılabileceği konusunda inancımın kavileştiğini görüyorum. Yani gerçekten adım adım bu yapılabilir ve yapıyoruz da." dedi.
Selçuk, tek bir örnek olsun diye meslek teknik eğitimiyle ilgili 2023 vizyonu içinde olan 40'tan fazla iş olduğunu anlattı. Adım adım zemini kurduklarını ve altyapıyı oluşturduklarını vurgulayan Selçuk, şunları kaydetti:
"Bu altyapının dijital kısmı çok önemli. Çünkü sistemin bütün bileşenlerinin birbiriyle iletişimini, ortak bir veri tabanı üzerinden oluşturmak ve bu veri tabanına dayalı olarak da yapay zeka temelli bir sistem kurabilmek temel hedef. Bu çok kısa bir süre içerisinde de Milli Eğitim Bakanlığının Yapay Zeka Stratejisi bir ay içinde çıkacak. Bu stratejiyle ilgili de şunu rahatlıkla söyleyebiliriz; Elimizdeki bütün verilerin optimizasyonunu sağlayabilmek için rahatlıkla kullanabileceği bir dijital altyapı kuruyoruz.
Birbirinden çok bağımsız olan veri tabanlarını bütünleştirip, süreçler ve fonksiyonları ilişkilendiriyoruz. Diyelim ki 'şartlı nakit alan bir annenin çocuğunun matematik notuyla, bulunduğu okulun sosyo-ekonomik düzeyinin ilerideki üniversite sınavı arasındaki bağlantısı nedir?' gibi inanılmaz ilişkilendirmelerle politika dökümanı çıkarabiliriz böyle bir sistem içerisinde."
"HER ŞEY YOLUNDA GİDİYOR" 
Selçuk, 2023 ile ilgili yapılan bütün faaliyetlerin hepsiyle ilgili eşzamanlı bir çalışmanın yürüdüğünü belirterek, "Bunların birbirleriyle bağlantıları, bir bilgisayar modellemesi üzerinde de belirli, biz hangisini nereye bağladık. Genel olarak baktığımda, fazlasını yapıyoruz. Çünkü bizim göremediğimiz, eksiklik bulduğumuz işler varmış, onları da tamamlayarak gidiyoruz. Böylece hayattan literatüre bir gidiş belirliyoruz." ifadesini kullandı.
"6-7 ay oldu hala büyük bir değişiklik yok" şeklindeki eleştiriler geldiğine işaret eden Bakan Selçuk, "Zaten büyük değişikliğimiz 6-7 ay olduğu halde bir şey yapmamak. Yani çok acil çözümlerimiz olursa, şimdiki çözümlerimiz bir sonraki problemimiz olur. Bir zamanı var, zamanı gelmiş ve yapılmış 100'ün üzerinde iş söyleyebilirim. 3 yıllık bir takvim de koyduk. Hangi ay, hangi yıl ne yapacağız, çok net bir zamanlama var. Ona uymazsak, bu projeye kendimiz uymamış oluruz. Her şey yolunda gidiyor." diye konuştu.
"DESTEK KURSLARININ İYİLEŞTİRİLMESİYLE İLGİLİ ÇOK YÖNLÜ BİR MODELLEME ÇIKARDIK"
Milli Eğitim Bakanı Selçuk, dershanelere ilişkin şunları kaydetti:
"Okullarımızda bu ihtiyaç nasıl giderilir ile ilgili bir çalışmamız var, bu bitti. Mevcut okullarımızdaki destek kurslarının iyileştirilmesiyle ilgili çok yönlü bir modelleme çıkardık. Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatı sonrasında bizim için önemli olan şey, mevcut durumdaki ihtiyaçları tümüyle tatmin etmek."
"OKULLARDA ÖĞRENME DÜZEYLERİ ARASINDA YÜKSEK FARK VAR"
Türkiye'deki okullarda öğrenme düzeyleri arasında yüksek fark olduğuna değinen Selçuk, iyi imkanlara sahip olan ve olmayan okullar arasındaki farkın fazlalılığına ve bunun azaltılması gerektiğine vurgu yaptı. Selçuk, aksi halde kamuoyunda "Şu okula gitmek istiyoruz." düşüncesiyle belli okulların işaret edileceğini, bunun da sınav ihtiyacını ortaya çıkaracağını ifade etti.
Selçuk, "Bu fark azalmazsa sınav ve sınav baskısı azalmaz. Okullardaki öğrencilerimizin öğrenme farklılıkları arasında yüzde 30'un üstünde fark var. Bu fark azalmazsa o fark da azalmaz. Bizim işimiz bu farkı azaltmak. Biz bunu yapıyoruz ve azaltmaya başlıyoruz." diye konuştu.
Farkı azaltmak için "regülasyon politikası" uyguladıklarını aktaran Selçuk, "Mevcut durumda yapılabilecek işler var ama onlar henüz yapılmadığı için bu düzenlemeler olduğunda bu fark zaten kısmen azalacak. Bir kısmı yatırım bütçesiyle ilgili. Belli yatırım politikaları uygulanmazsa bu fark azalmaz. Bu kısımla ilgili de genel ekonomik durum çerçevesinde değerlendirmeler yapıyoruz." dedi.