TÜBA'dan önemli çalıştay
Türkiye Bilimler Akademisi Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker: Kentsel dönüşüm çalışmalarının sürdürülebilir şehir yaklaşımıyla yürütülmesi hem afetlere dirençli hem de sürdürülebilir kalkınma hedeflerini gözeten yerleşimlerin planlanmasını ve tasarlanmasını sağlayarak çifte kazanç sağlayabilecek bir yol olarak değerlendiriliyor.
Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA), 4-5 Kasım'da "Kentsel Dönüşüm ve Sürdürülebilir Şehirler Çalıştayı" gerçekleştirecek.
TÜBA'dan yapılan açıklamaya göre, söz konusu çalıştay Sinop Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenecek. Çalıştayda, kentsel dönüşüm çalışmalarının planlanması ve tasarlanmasında ulaşım ve hareketlilik, çevre yönetimi, enerji verimliliği ve politikaları, güvenlik, kapsayıcılık ve yönetişim, yerel çevresel planlama, uygulama örnekleri ve kazanılan derslere ilişkin bilgilerin aktarılması amaçlanıyor.
4-5 Kasım'da yapılacak çalıştayda uzun vadeli çözüm önerileri paylaşılacak, mevcut sorunların etkin bir şekilde ele alınmasıyla konuşmacıların bildirileri kapsamlı bir kitap olarak yayımlanacak. Bu kitap, ilgili kurumlarla paylaşılarak, politika üreticilerinin faydasına sunulacak.
- "Türkiye'nin ciddi bir kentsel dönüşüme ihtiyacı var"
Açıklamada görüşlerine yer verilen TÜBA Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker, Türkiye'nin deprem, fırtına, sel, kuraklık, orman yangınları, taşkın, heyelan gibi pek çok afet türünün sıklıkla yaşandığı bir coğrafyada yer aldığını ifade etti.
Yaklaşık 30 milyon konuttan 6-7 milyonunun riskli kabul edilmesinin Türkiye'nin kentsel dönüşüm ihtiyacını gösterdiğine dikkati çeken Şeker, "Kentsel dönüşüm çalışmalarının sürdürülebilir şehir yaklaşımıyla yürütülmesi hem afetlere dirençli hem de sürdürülebilir kalkınma hedeflerini gözeten yerleşimlerin planlanmasını ve tasarlanmasını sağlayarak çifte kazanç sağlayabilecek bir yol olarak değerlendiriliyor." değerlendirmesinde bulundu.
Afete dirençli şehirler inşa etmek için sadece mühendislik ve hukuk alanında alınacak teknik önlemlerle sınırlı kalınmaması gerektiğini vurgulayan Şeker, modern mühendislik tekniklerinin afetlere dayanıklı yapılar tasarlamak için çok önemli ve zorunlu olduğunu, yasaların da bu yapıların güvenliğini denetleyerek sağlıklı bir şehirleşme sürecini güvence altına alması gerektiğini bildirdi.
Şeker, tüm bu önlemlerin özünde insan yetiştirme meselesinin yer aldığını belirterek, şunları kaydetti:
"Ahlak, toplumda dayanışma, sorumluluk bilinci ve etik değerlerin güçlendirilmesi, afetlere karşı dirençli bir toplum inşa etmenin en temel unsurlarından biri. İnsan faktörünün önemi, sadece bireylerin afetlere karşı hazırlıklı olmasında değil, aynı zamanda toplumsal düzeyde güven ve işbirliğinin gücümüzü de artırarak, krize müdahale yetkinliğimizi de artırmasında yatar. Dolayısıyla, afetlere dirençli şehirler kurarken mühendislikten hukuka topyekun önlemler alınmalı fakat her şeyden önce bu önlemlerin kökünde ahlaklı bireyler yetiştirme sürecinin yer alması gerektiği unutulmamalı."