Tatarların Mehmet Akif'i: Abdullah Tukay
Her şair acılar ve sevinçlerden beslenir. Tatar şair Abdullah Tukay, küçük yaşta yetim ve öksüz kalarak acıyla tanışır. O'nun yaşamı bir yitmişlikler öyküsüdür. Lakin bu acılar şairi milletinin bağımsızlık mücadelesinden geri koymaz. Tukay kendisini milletine adayarak halkının yüzyıllar boyu dilinden düşmeyecek olan “Ana Dilim” şiirini yazar. 27 yaşında vefat eden, kısacık ömrüne eserler sığdıran Tatar milli şairi Abdullah Tukay’ı daha detaylı tanımaya hazır mısınız?
Tatarların günlük hayattaki tezahürleri: Maniler
🔸 Tatar edebiyatının önemli aydınlarından biri olan Abdullah Tukay, 26 Nisan 1886'da Kazan şehrinin Kuşlavıç köyünde dünyaya gelir. Ailesinin ilk ve tek çocuğu olan Abdullah'ın babası İmam Muhammed Arif o daha dört aylıkken vefat eder. Annesi Memdude Hanım Abdullah'ı, Şerife isimli yaşlı bir kadına kısa süreliğine bakması için bırakır. Kendisi ise bir imam ile evlenir.
🔸 Tukay'ın henüz çocuk yaşlarındayken yanında kaldığı bu yaşlı kadın ile hiç iyi anısı yoktur. Bu anılardan birini komşuları aktarır.
🔸 "Tukay daha çok küçüktür. Oyun oynamak için dışarıya çıkar. Üşüdüğü için bir zaman sonra içeriye girmek ister. Fakat yaşlı kadın onu içeriye almaz. Saatler sonra yaşlı kadın küçük Tukay'ı içeriye alır. Ayakları buza yapışmış soğuktan tir tir titrer vaziyettedir.
Buna benzer yaşadığı olaylara rağmen Şerife Hanım hakkında hiç kötü söz söylemez ve onu hep rahmetle anar."
Kazan Türklerinin kadın kahramanı: Süyüm Bike
🔸 Annesi bir süre sonra oğlunu yanına alır. Üvey babasının evinde, önüne koyulan çay ile balın "beş dakikalık kısacık bir rüya" olarak hatırında yer ettiğini anlatır şair. Ancak buradaki mutluluğu çok sürmez. Dört yaşına geldiğinde annesi, nedeni belli olmayan bir hastalık sonucu bu dünyadan göçer. Zaten yetim olan Abdullah öksüz de kalır. Annesinin evlendiği molla ise onu dedesinin yanına gönderir.
🔸 Anneannesinin erken yaşta vefat etmesinden sonra bir kez daha sahipsiz kalır. Dedesi altı çocuklu bir kadın ile evlenir. Yeterince kalabalık olan bu ailede kendini fazlalık olarak görür. Dedesi de bu fikirdedir ki onu Kazan'ın ünlü Peçen Pazarı'na satmaya götürür. Muhammed Veli ile Azize isimli çifte verilir. Yaşlı olan bu çift, Tukay'a bir süre baktıktan sonra köyüne yollar.
🔸 Dedesinin yanında kalmaya devam eden Abdullah'ı, Kırlay isimli köyden Sagdi isimli biri gelip evlatlık olarak alır.
Türkmen boylarının filozof ozanı: Mahtumkulu
🔸 Eğitim hayatı Kırlay köyü Medresesi'nde başlar. Çocukluğunun geçtiği bu yer ona doğa sevgisini aşılar ve bu durum şiirlerine yansır. 1985 yılında bir akrabası Tukay'ı Sagdi Bey'in yanından alıp onu Uralsk (Jayık) şehrine getirir.
🔸 Bu kentte on iki yılı geçen usta şairin karakterinin oluşmasında Uralsk şehri önemli bir dönüm noktasıdır. Tukay burada Motıygıya Medresesi'nde öğrenim görmeye başlar. Şiir yazmaya burada başlayan şair, Rus okulunda dersler görür, Rus edebiyatıyla tanışır. Arap, Fars ve Türk dillerini iyi derecede öğrenir. Kuran, din ilimleri gibi konularda da eğitim alır.
"Şigre çuk ittim heves kalbim ile, canımle ben,
Çünki ittim iftirak canımle, cananımle ben.
💠💠💠
Şiire ettim çok heves, kalbim ile cânımla ben,
Çünkü ayrıldım, cânımla, cânânımla ben.
Yavuz Bülent Bâkiler'den milli şuurumuzu uyandıracak 40 alıntı
1905: "Uralets Gazetesi" ile çalışma hayatına başlar. Şairlik hayatının ilk adımı "El-Gasril-Jedid" isimli dergide ilk şiirinin yayınlanmasıdır. "Uralsk" isimli fikir dergisini çıkarır. Didaktik ve ilk satirik dergisi "Uklar" dergisi çıkarır ve Kazan şehrine yerleşir.
1907: "Şürele" adında bir eser kaleme kalır. "El-İslah" isimli gazetede çalışmaya başlar. "G. Tukayev Şiirleri" isimli ilk şiir kitabı yayınlanır. Tatar halkına armağan olarak bıraktığı ve dillerden düşmeyen "Ana Dil" şiirini yazar.
Tugan Dil
İy tugan til, iy matur til
Etken, enkemnin tili
Dönyada küp nerse bildim
Sin tugan til arkılı
İy tugan til her vakıtta
Yardemin birlen sinin
Kiçkineden anlaşılgan
Şatlıgım, kaygım minim
İy tugan til sinde bulgan
İn ilik kılgan duğam
Yarkıkagıl dip üzimni
Etkem, etkemni Hodam.
💠💠💠
Ana Dili
Ey ana dil, ey güzel dil
Atam, anamın dili
Dünyada çok şey öğrendim
Sen ana dil vasıtasıyla
Ey ana dil her zaman
Yardımın ile senin
Küçüklükten anlaşılmış
Sevincim, üzüntüm benim
Ey ana dil sende olmuş
En ilk okuduğum duam
Koru diyerek kendimi
Atam, anamı Hüdam.
1908: "Yeşin" dergisinin ilk sayısı basılır. "Peçen Pazarı / Yeni Kesikbaş" isimli eserini tamamlar.
1909: Şiirlerini "Gabdulla Tukay Divanı" adı altında toplar. İyi bir medrese eğitimi alan şair, dini öğeleri çok iyi bildiğinden dolayı şiirlerine de yansıtır. "Uyandıktan Sonraki İlk İşim" isimli yazısını kaleme alır.
"Tüşe iske garefe kiç yatkan çagım,
Uylap: "Kayçan tan? dip ul atmagan tanım;
Tetiy çitik, tetiy külmek, ıştannarnı
Baş astıma üyip kuyıp yatkan çagım."
💠💠💠
Arafe gecesi, heyecanla uyuduğum çağlarım, Sabahı iple çekişim, bir türlü atmayan tanım;
Yeni pabuç, yeni gömlek, yeni pantalonu Yastığımın altına koyarak uyuduğum çağlarım.
1910: Halk edebiyatına dair şiirler yazar ve kitaplaştırır.
1911: "Gönül Meyveleri" isimli şiir kitabı yayımlanır. "Mektepte Millî Edebiyat Dersleri" kitabını, okullarda gördüğü eksikliklerden ötürü kaleme alır.
Sanayi şehri olan Kazan'daki kirli havadan sağlığı olumsuz yönde etkilenir. Şair dostu Sagıyt Remiyev'in daveti üzerine Astrahan şehrine gelir, Kırgız bozkırında kımız tedavisi görür.
1912: Hastalığı tekrar nüksedince dayısının köyü, Üçile'ye gider.Başkurdistan'ın başkenti olan Ufa'ya gider. Lakin bu yolculuğun hayatının son seyahati olduğunun farkında değildir. Burada bulunduğu esnada "Ruh Azıkları" isimli şiir kitabı yayınlanır. Ufa'dan St. Petersburg'a geçer. Veremin son evresinde olduğunu öğrenir.
1913: Rahatsızlanır ve Kazan'da bulunan Kilyaçkin hastanesine kaldırılır.
15 Nisan tarihinde Kazan'da henüz 27 yaşındayken başarılar ve acılarla dolu hayatına veda eder.
Mim Kemâl Öke'nin "Biat, Bir Turgut Reis Hikâyesi" eserinden alıntılar