Mescid-i Aksa'da zarar tespiti için incelemeler tamamlandı
İsrail polisinin Mescid-i Aksa'ya yönelik baskınlarında oluşan zararı tespit etmek amacıyla kurulan 4 uzman komite çalışmalarını tamamladı. Komitelerin hazırladığı rapora göre, İsrail polisinin baskınları sırasında kaybolan emanet ya da tarihi eser yok.
İsrail polisinin Mescid-i Aksa'ya yönelik baskınlarında oluşan zararı tespit etmek amacıyla Kudüs İslami Vakıflar İdaresi tarafından kurulan 4 uzman komite çalışmalarını tamamladı.
Teknik inceleme sonucu hazırlanan raporlarda, 14-27 Temmuz tarihlerinde İsrail polisinin, Mescid-i Aksa'daki ofis ve binalara gerçekleştirdiği baskınlarda oluşan zararlara yer verildi.
Vakıflar İdaresi tarafından yapılan açıklamada, "Harem-i Şerif, 14-15-16 Temmuz tarihlerinde ciddi bir teftiş hamlesine maruz kalmış, ofisleri, mescitleri karıştırılmış ve aramadan geçirilmiştir." ifadeleri kullanıldı.
"EMANETLERDE EKSİK VE ÇALINTI YOK"
İsrail polisinin düzenlediği baskınlar sırasında tarihi eserlerin kaybolduğu veya zarar gördüğü yönünde çıkan söylentilerin gerçeği yansıtmadığı belirtilen açıklamada, "Raporlara göre, teknik heyetin Mescid-i Aksa'nın İslami Eserleri İhya Merkezi, İslam Müzesi, iki kütüphane ve el yazmaları kısmında yaptığı incelemede söz konusu bölümlerde bulunan emanetler ve tarihi kıymeti haiz eşyalarda herhangi bir eksikliğe ve çalıntıya rastlanılmamıştır." denildi.
"İSRAİL'İN HUKUKA AYKIRI HAREKETLERİNİ ŞİDDETLE KINIYORUZ"
Mescid-i Aksa'ya yönelik ihlallerin kınandığı açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"İşgal gücünün baskınları sırasında, el yazmaları ve tarihi belgelerin düzeltilmesinde kullanılan bazı kimyevi maddeleri itlaf etmesi, kapalı dolapların kilitlerinin kırılması, içeriğinin dağıtılması ve karıştırılması ile Mescid-i Aksa'nın hürmetinin ihlal edilmesini ve hukuka aykırı hareketlerini şiddetle kınıyoruz."
Kudüs İslami Vakıflar İdaresi, İsrail polisinin Mescid-i Aksa'ya yönelik baskınlarında oluşan zararı tespit etmek amacıyla geçen hafta 4 uzman komite kurduğunu duyurmuştu.
ÜÇ HAFTADA NELER YAŞANDI?
İsrail polisi, 14 Temmuz Cuma günü Mescid-i Aksa'da silahlı saldırıda bulunduğunu iddia ettiği 3 Filistinliyi öldürmüştü. Olayda yaralanan 2 İsrail polisinin ise kaldırıldıkları hastanede öldüğü açıklanmıştı.
Olayın ardından Mescid-i Aksa'yı ibadete kapatan İsrail güçleri, Harem-i Şerif'in iki kapısını 16 Temmuz Pazar günü açmış, ancak kapılara elektronik metal arama dedektörleri yerleştirmişti.
Filistinliler, dedektörlerin yerleştirildiği günden itibaren Aksa'nın kapılarında toplanıp namazlarını burada eda ederken sık sık İsrail polisinin sert müdahalelerine maruz kaldı.
İsrail Güvenlik Kabinesi'nin aldığı karar üzerine Mescid-i Aksa'nın kapılarındaki dedektörler 25 Temmuz'da kaldırıldı.
Müslümanlar, Kudüs alimlerinin çağrısı üzerine 27 Temmuz Perşembe günü ikindi namazı için Harem-i Şerif'e geldi. Başta Mescid-i Aksa'nın bazı kapılarını açmayan İsrail polisi, Filistinlilerin yoğun tepkisi üzerine tüm kapıları açtı ve on binlerce kişi Harem-i Şerif'e girdi.
Müslümanlar, ertesi gün cuma namazını Mescid-i Aksa'da kılmayı planlarken, İsrail polisi bu kez bir günlüğüne 50 yaşın altındaki erkeklerin Aksa'ya girişine yasak koydu.
İsrail'in 50 yaş sınırı getirmesinin ardından binlerce Filistinli Müslüman, cuma namazını Harem-i Şerif'in çevresindeki eski şehre çıkan cadde ve sokaklarda eda etti.
Mescid-i Aksa'da üç haftanın ardından "sorunsuz" ilk cuma namazı 4 Ağustos'ta kılındı.