"Cox's Bazar'daki kamplar büyük riskler taşıyor"
Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) Sözcüsü Christophe Boulierac, Bangladeş'in güneybatısındaki Cox's Bazar kentinde Arakanlı Müslümanların kaldığı kampların çocuklar ve kadınlar açısından büyük riskler taşıdığı uyarısında bulundu.
UNICEF'in yardım faaliyetlerini takip etmek için Cox's Bazar'daki kamp ve geçici yerleşim bölgelerinde iki hafta geçiren Boulierac, izlenimlerini anlattı.
Boulierac, Arakanlı Müslümanların kaldığı kamplar ve geçici yerleşim bölgelerinde gördüklerinin kendisini derinden etkilediğini belirterek "Ailelerin, özellikle çocukların derin acılar çektiğine şahit oldum" dedi.
Son bir ayda Cox's Bazar'a ulaşan Arakanlı Müslümanların sayısının 436 bine yükseldiğini ve bunların 250 bininin çocuklardan oluştuğunu dile getiren Boulierac, çocukların "son derece savunmasız" durumda olduğuna işaret etti.
Boulierac, kampta şahit olduğu dramatik olaylardan birini şöyle aktardı:
"Gördüğüm bir olay, son derece üzüntü vericiydi. Geçici yerleşim bölgelerinden birinde fotoğraf çekmek için durdum. Erkeklerden biri, bana seslenerek bir kadının birinin doğum yapmak üzere olduğunu söyledi ve yardım istedi. Hava çok sıcak ve bunaltıcıydı. Hemen taksi çağırdım. Taksi geldiğinde kadın doğum yapmaya başlamıştı bile. Bebek, maalesef gözlerimin önünde ölü doğdu. Bu kadın, hamile olduğu halde Myanmar'dan kaçmak zorunda kalmıştı. Pek çok zorlukla karşı karşıya ve stres içindeydi. Ve çocuğunu kaybetti. Kadın daha sonra kendi sağlığı için hastaneye götürüldü. Kocasının nerede olduğuna dair bilgisi yoktu" dedi.
"ÇOK BÜYÜK ÇAPTA BİR İNSANİ KRİZ"
Uluslararası toplumun çok kısa sürede yüz binlerce Arakanlı Müslüman'ın Bangladeş'e sığınmasını öngöremediğine işaret eden Boulierac, kamplardaki durumun özellikle çocuk ve kadınlar açısından büyük riskler taşıdığının altını çizdi. Özellikle çocukların istismara açık olduğuna dikkati çeken Boulierac, UNICEF olarak çocukların istismar edilmesi, zorla çalıştırılması ve erken yaşta evlendirilmesi gibi konularda mücadele verdiklerini ifade etti.
Çocukların pis su içtiğini gördüğünü belirten Boulierac, bulaşıcı hastalıkların önüne geçilmesi için tüm kamplara acilen yeterli temiz su dağıtılması gerektiğini vurguladı.
Başta BM olmak üzere uluslararası yardım kuruluşlarının faaliyetleri sürdürmesine rağmen yardımların yetersiz kalmasından yakınan Boulierac, "Bu çok büyük çapta bir insani kriz. Yeterli bütçeye ve daha çok ortağa ihtiyacımız var. Hızlı hareket etmeliyiz. 436 bin insandan bahsediyoruz. Son derece zorlayıcı bir durum" dedi.
Boulierac, kamplara her geçen gün daha fazla sığınmacının geldiğini, bu akının ne zaman duracağına dair bir fikirlerinin olmadığını sözlerine ekledi.