Avrupa, teröristlerin sığınağı oldu
AGİT Dönem Başkanı ve Avusturya Dışişleri Bakanı Kurz, terör ve aşırıcılığın farklı yüzleri olduğunu, DEAŞ, PKK gibi terör organizasyonlarının yanı sıra sağ ve sol şiddet yanlısı grupların da Avrupa'da varlık gösterdiği uyarısında bulundu
Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Dönem Başkanı ve Avusturya Dışişleri Bakanı Sebastian Kurz, Avusturya'nın dönem başkanlığında terörizm ve aşırıcılıkla mücadelenin en önemli öncelikleri arasında yer aldığını belirterek, terör ve aşırıcılığın farklı yüzleri olduğunu, DEAŞ, PKK gibi terör örgütlerinin yanı sıra sağ ve sol şiddet yanlısı grupların da Avrupa'da varlık gösterdiğini söyledi.
Avusturya'nın başkenti Viyana'da düzenlenen AGİT Daimi Konsey Toplantısı'nda, AGİT Radikalleşme ile Mücadele Özel Temsilcisi Peter Neumann'ın teröre götüren radikalleşme ve şiddet yanlısı aşırıcılıkla mücadele konulu raporu tanıtıldı.
Toplantı öncesi basına açıklamada bulunan Kurz, AGİT bölgesinde ve Avrupa'da istikrarın sağlanabilmesi için terörizm, şiddet yanlısı aşırıcılık ve radikalizmin her çeşidiyle mücadele edilmesinin ülkesinin dönem başkanlığı süresince en önemli önceliği olduğunu söyledi.
Kurz, 2016'da AGİT bölgesinde binin üzerinde masum sivilin terör eylemlerinde yaşamını yitirdiğine dikkati çekerek, AGİT üyesi ülkelerden yaklaşık 10 bin yabancı terörist savaşçının DEAŞ'a katılmak üzere Suriye ve Irak gibi ülkelere gittiğini, bu kişilerin geri dönmeleri halinde AGİT bölgesinde büyük tehlike oluşturacağını ifade etti.
Terör ve şiddet yanlısı aşırıcılıkla mücadelede ayrım yapılamayacağını vurgulayan Kurz, terör ve aşırıcılığın farklı yüzleri olduğunu belirterek, DEAŞ, PKK gibi terör organizasyonlarının yanı sıra sağ ve sol şiddet yanlısı grupların da Avrupa'da varlık gösterdiğini dile getirdi.
Kurz, terörle mücadelede askeri operasyonların birinci sırada yer aldığına değinerek, "Irak'ta yaklaşık yüzde 60, Suriye'de de yaklaşık yüzde 30'luk bir alan DEAŞ'tan temizlendi." ifadesini kullandı.
İnternet, okul gibi alanlarda terör gruplarının gençleri etkisi altına almaması için AGİT üyesi ülkelerin büyük çaba sarf etmesi gerektiğine işaret eden Kurz, "Özellikle hapishanelerde radikalleşmenin önlenebilmesi ve radikal görüşlere sahip kişilerin normalleştirilmesi için çalışmalar yapılması gerekiyor." şeklinde konuştu.
"DEAŞ'IN YENİLGİYE UĞRATILMASI TERÖRİZMİ BİTİRMEZ"
AGİT Radikalleşme ile Mücadele Özel Temsilcisi Peter Neumann da DEAŞ'ın Suriye ve Irak'ta 2014'te ele geçirdiği bölgeleri kaybetmeye başlamasının ya da DEAŞ'ın tamamen bu bölgede yenilgiye uğramasının terörizmi bitirmeyeceğini söyledi.
Neumann, terörün kısa ve orta vadede AGİT bölgesinde etkili olmaya devam edeceğine dikkati çekerek, "Radikalleşen, eğitimli yabancı terörist savaşçıların ülkelerine dönmesi, DEAŞ'ın geliştirdiği yeni stratejiler ve özellikle önceden tespit edilmesi güç, basit, ucuz ancak etkili saldırılar, örgütün Suriye ve Irak'ta tamamen bitirilmesi durumunda bile yeni ve kimse tarafından tanınmayan grupların ortaya çıkmasına engel olmayacaktır. Bu nedenle terör ve aşırıcılıkla mücadele uzun ve sistemli bir çalışma gerektiriyor." değerlendirmesinde bulundu.
ÇATIŞMA BÖLGELERİNDE AGİT DAHA FAZLA ROL ÜSTLENMELİ
Neuman'ın hazırladığı raporda öncelikli olarak radikalleşmeyi tetikleyen Suriye, Irak ve Libya gibi çatışma bölgelerinde AGİT'in daha etkili olması gerektiğine işaret edilerek, Asya ve Batı Balkanlar'da teşkilatın halihazırda belirleyici rol oynadığı ancak bu bölgelerdeki ülkelerin güçlendirilmesi için AGİT'in daha fazla inisiyatif üstlenmesi gerektiği belirtildi.
Terörle mücadelenin yalnız bir yönteminin olmadığı vurgulanan raporda, sosyal medyadan, okullara, emniyet güçlerinin eğitilmesinden hapishanelerde yapılacak farklı çalışmalara kadar birçok alanda mücadele verilmesi gerektiği kaydedildi.
AGİT üyesi ülkelerin yürüttüğü faaliyetlere de değinilen raporda, Türkiye'de yaklaşık 3,1 milyon Suriyeli sığınmacının bulunduğu, 800 bin mülteci çocuğa yönelik Türk polisinin sosyal yaşama uyum kursları verdiği aktarıldı. Ayrıca raporda, sığınmacı çocukların örgün eğitime geçmeleri için Türk devleti tarafından yapılan faaliyetlere de yer verildi.