Said Havva’nın mirası İstanbul’da yaşıyor!
1994 yılında olmalı son Amman (Ürdün) seferinde el Müsteşfa el İslami'de (İslam Hastanesi) Muhammed Havva ile tanıştım. Said Havva'nın oğlu Muhammed Havva o zamanlar gençti ve bana babasının bir kitabını hediye etti. Kitap babasının Key La Namzi Baiden an İhtiyacati'l Asr/Çağın İhtiyaçlarına Uzak Düşmeden başlığını taşıyordu. Bu arada geçmişte ve gençliğimde tutkulu bir Said Havva okuru idim. Elime geçen kitaplarını sektirmeden okuyordum. Yenileyici bir munteva ve çekici bir üslubu vardı. Birçok kitabını okudum bunlar arasında Hatırat, Terbiyetüna er Ruhiyye (Ruhi Terbiyemiz) gibi kitaplarını sayabilirim. Yeni çıkmış kitaplarını ivedilikle edinirdim. Cundullah, Er Resul, El İslam gibi kitapları bunlar arasındaydı. Akıcı bir üslubu vardı ve velut bir yazardı. Said Havva'nın akranı sayılabilecek İhvan yazarları arasında Irak asıllı Muhammed Ahmet Raşid gösterilebilir. Irak Müftüsü Emced ez Zehavi gibi alimlerin talebeleri arasında sayılmaktadır. Muhammed Ahmet Raşid de üslup ve içerik olarak yenlikçi ve velut yazarlar arasındadır.
Bununla birlikte Said Havva'nın es Sünne gibi başvuru kitaplarını edinemedim. Daha ziyade pratik konulara hitap eden, rehber niteliğinde olan kitaplarını edindim ve okudum. Elbette yazdıklarında içtihat ediyordu ve bunların tamamına katılma imkanımız yok.
Said Havva'nın Muhammed Said Havva dışında iki çocuğu daha olduğunu bilmiyordum. Daha doğrusu konu, ilgi alanımda olmadı. Bunu Gaziantep seferi sırasında öğrenecektim. 11-12 Kasım (2023) tarihinde konferans için gittiğim Gaziantep seferinde dönüşte mihmandar Muhammed Talha Bey sayesinde öğrendim. Suriyelilerden bahsederken yemek adetlerine de değinmişti. Sofrasının şöhretiyle alakalı olarak Ahmet Said Havva'dan örnek verdi. Ahmet Said Havva'nın Said Havva'nın oğlu olup olmadığını sordu. Bu ismi ilk defa duyuyordum. Aşina değildim. Bilmediğini arz ettim. Akabinde dönüşte kütüphanemde bir kitabı ararken kütüphaneyi altüst ettim ve karşıma hesapta olmadık bir biçimde Ahmet Said Havva'nın bir kitabı çıktı. Neye niyet neye kısmet diye buna derler herhalde. Suriye Devrimi'ni anlattığı Fikir ve Sevre (Düşünce ve Devrim) kitabı elime geçti. Aldım okumaya başladım. Araplar el ibnu sinvu ebihi derler. Çocuk babasının karşılığıdır. Ya da Peygamberimiz kişinin amcasının babası mesabesinde olduğunu söylemiştir.
Bu anlamda teyze de annenin yarısıdır ya da makamındadır. Bizde armut dibine düşer derler. Çocuk nihayetinde babasının kopyasıdır. Aradığım ama bulamadığım kitap beni Ahmet Said Havva'nın kitabına götürdü ve buluşturdu. Sadece kitabıyla buluşmadım hakkında bilgi edinebileceğim zevatla da buluştum. Tevafuk bu olsa gerek! Kitap arayışı beni Ahmet Said Havva'yı yakından tanıyan el-Basair Yayınevinin sorumlusu Dr. Bilal Bey'e götürdü. Kütüphanemde aramadığım kitaba ulaştığım halde yine de aradığım kitaba ulaşamadım. Sonrasında aradığım kitabı yeniden edinmek için ilk aldığım Irak Hey'etü'l Ulema'nın yayınevi Basair yayınlarına uğradım. Orada ilgi ve iştigal alanı fıkıh olan kitapevinin sorumlusu Dr. Bilal Beyle birlikte Münir Kuşçu Beyle sohbet imkanı buldum. Mesele döndü dolaştı Ahmet Said Havva'ya geldi. Dr. Bilal Bey Ahmet Said Havva'nın Irak'ta Hanefi fıkhı okuduğunu ve Şam alimleri birliğinin fetva emini olduğunu ifade etti. Ara sıra kendisini vakit namazlarında Fatih Camii'nde karşılaştığını lakin son sıralarda göremediğini aktardı.
Bu rastlantı ve tevafuklar zinciri üzerine Ahmet Said Havva'yı kaleme almam kaçınılmaz oldu. Üzerime bir borç oldu ve ben de bu borcu eda etmek istedim. Son sıralarda İslam dünyasındaki kargaşa sonucu birbirimizden habersiz hale geldik. Bu nedenle de belki herkes kuşe-i uzletinde yaşıyor.
Babası gibi Ahmet Said Havva'nın üslubu da son derece akıcı ve küçük bir risaleye ender ve yoğun malumatlar sığdırmış. Eminim hiçbir yerde bulamayacağınız ayrıntılarla dolu. Suriye devrimini şer'i yönden değerlendiriyor ve Amir el Cezairi gibilerinin hilafına Suriye devriminin meşru olduğu sonucuna varıyor. Kitabında doğruları ve yanlışları noktasında devrime şer'i rehberlik de sunuyor.
Bazı hükümlerde veya yaklaşımlarda babasıyla paralel düştüğü anlaşılıyor.
Sözgelimi babası Said Havva Cundullah Sakafeten ve Ahlaken adlı eserinde Mehdi'den önce İslam devletinin kurulabileceğine öngörmektedir. Kısaca tartışmalı bir husus olan Mehdi'den önce hilafet kurulabilir mi sorusuna olumlu cevap veriyor. Mehdi'nin hilafetinden önce hilafet devirleri yaşanabileceğini düşünüyor. Bu hususta oğlu Ahmet de babasının izinden ve çığırından yürüyor. Ahmet Said Havva da büyük alametler aşamasına gelmediğimizi anlatıyor. İslami proje (taslak) ve İslami devlet ve hilafet aşamasında olduğumuzu henüz sıranın büyük alametlere ve mehleme-i kübraya gelmediğini savunmaktadır ( Fikr ve Sevre, Dr. Ahmet Said Havva, s: 27- Daru Ammar, Amman-Ürdün).
Unutmadan, üçüncü kardeşleri olan bacıları da eşiyle birlikte İstanbul'da yaşıyor. Amman durağını ve sapağını saymazsak Said Havva'nın mirası İstanbul'da yaşıyor!
Mustafa Özcan